“13 numaranın bana şans getirdiğini düşünüyorum”

Fenerbahçe Acıbadem Bayan Voleybol Takımının oyuncularından Natasha Osmokrovic, Fenerbahçe Gazetesi’nin 74. sayısında Yiğit Yılmaz’ın sorularını yanıtladı.

Röportajın tam metni aşağıda yer almaktadır:

Fenerbahçe’ye gelişi ve voleyboldan bahsederken gözlerindeki ışığı, mesleğine olan bağlılığını görmemek imkansız olan Natasha; takım arkadaşları ve Dereağzı Lefter Küçükandonyadis Tesisleri’nde herkesin deyimiyle “Nati”si, Fenerbahçe Gazetesi’ne kariyerini ve yaşamını anlattı.

Fenerbahçe Acıbadem’in başarılı Hırvat voleybolcusu Natasha Osmokroviç:  voleybola beden eğitimi öğretmeni olan annesinin sayesinde, henüz 10 yaşında  iken  başlamış ve onun bu günlere gelmesinde yine annesinin büyük emeği varmış !..
8 yıl boyunca İtalya’da oynayan başarılı voleybolcunun, çoğunluğun “uğursuz ” saydığı 13 forma numarasını seçtiği, herkes gibi bizim de meraklandığımız bir konu idi. Sohbetimize bu soru ile başlamak istedik . Gerekçesi gerçekten de hayli ilginçti : ” Oğlumun doğum günü 13 Aralık olduğu için ben de o yüzden forma numaramı 13 seçtim. Genelde herkes 13 numarayı uğursuz olarak anımsar ama benim için çok uğurlu bir numara ve bana şans getirdiğini düşünüyorum !..” dedi.

Voleybola nasıl başladın ?.. Seni voleybola yönlendiren şey nedir ?
Bir gün annem ağabeyimle beni devletin açtığı bir spor okuluna göndererek voleybola başladım. Henüz 10 yaşındaydım, annem beden öğretmeni olduğu için sporun hayatı daha sağlıklı ve daha iyi kıldığına inanırdı. Bu ısrarları sayesin de benim buralara gelmem de çok büyük katkıları vardır.

İtalya’da uzun yıllar görev aldın. Fenerbahçe’ye gelmenizde sizi etkileyen şey neydi ?
8 yıl boyunca İtalya’da oynadım. Son üç yılda da Türkiye’den ve Rusya’dan çok ciddi teklifler aldım. Daha önceleri Brezilya ve Japonya’da da oynamıştım. Bence her oyuncu zamanı geldiğinde hayatında bazı değişiklikler yapmak zorunda.. Mehmet Ali bey de çok iyi bir takım kuracağını belirtip, sonra da  iyi bir teklif sunarak beni ikna etti ve ben de kabul ettim. Dünyada böyle M.Ali Aydınlar bey gibi oyuncuya gelip teklif yapan takıma destek veren bir kişi tanımadım. Ama Mehmet Ali bey bunu bana yaptı ve benim Fenerbahçe’ye gelişime ikna olmamda önemli bir etken oldu. Kendisine, bana bu kadar büyük ve başarılı bir takımda oynamayı sağladığını ve bu şansı verdiği için çok teşekkür ediyorum.
Teşekkür etmek istediğim diğer isim ise Başkanımız Aziz Yıldırım. Umarım maçlarımız da her zaman böyle kendisini de görme şansımız olur.

İstanbul’a uyum sağlama konusunda sıkıntı yaşadın mı ? Seni en çok neler şaşırttı ? En çok hangi yerleri görmek hoşunuza gitti ?
Adaptasyon konusun da herhangi bir sorun yaşamadım. İstanbul büyüklüğü, Dünya şehri ve Kültür başkentti olması beni mutlu ediyor. İki yıl önce İtalyan takımıyla oynarken İstanbul’a gelmiştim, ama onu saymıyorum, zira hiçbir yeri gezememiştim. İlk defa buraya kontrat imzalamaya geldiğimde ve ayrıca oğlumla beraber yazın sezon başladıktan sonra bol bol gezme imkanım oldu. Ama yine de İstanbul’da görecek çok yer var.
İstanbul’da her şey çok güzel  ama trafik dışında!.. Bazen trafik beni çıldırtıyor. Babam ile birlikte, aynı evde yaşıyoruz. Benim yokluğumda oğlum Marcus ile o ilgileniyor.. Oğlum Marcus  da burada uluslararası bir okula gidiyor.  Babam ile birlikte, aynı evde yaşın Onun için de bir problem yok, her şey yolunda diyebilirim.

Fenerbahçe Acıbadem, geçtiğimiz sezonu şampiyon olarak bitirdi. Bu yıl da Hem Lig’de hem de Indesit Şampiyonlar Ligi’nde oldukça iddialı. Sen takım içindeki  arkadaşlığı nasıl buluyorsun? Sezon başında uyum sorunu yaşadın mı ?
Çiğdem’i daha önceden milli takımdan tanıyordum. Ben Hırvatistan milli takımında, o da kendi milli takımında oynuyordu. O zaman tanışmıştık ve çok iyi de arkadaş olduk. Henüz 16 yaşındaydık o zamanlar. Ama sonradan 10 senedir birbirimizi görmüyorduk.. Fenerbahçe Acıbadem geçen sene kupada Finalfour oynadığımızda İtalya’ya gelmişti. Çiğdem ile o zaman tekrar konuşmuştuk ama Fenerbahçe’ye gelmem konusunda aramızda bir diyalog geçmemişti.
Takımın atmosferi geldiğim günden, katıldığım ilk antrenmandan beri hiç değişmedi. Takımımız güçlü olmasından, iyi sporculardan oluşmasından çok, hepsi çok iyi insanlardan oluşuyor. Bu da takımın başarısını gösteriyor. Hepimizin yüksek hedefleri var. Çünkü biz gücümüz farkındayız. Takımda tek sorun lisan meselesi..Bazen arkadaşlar kendi aralarında Türkçe konuşuyorlar ben de anlamıyorum ..Onun haricinde her şey yolunda gidiyor.

Fenerbahçe Acıbadem olarak Lig’in ilk yarısını namaglup lider tamamladık. Avrupa’da da aynı bize bu ilk yarı nasıl geçti anlatır mısın? Zorlandığınız maç oldu mu ? Oldu ise hangi maç oldu?
Bence en zor maçımız Dinamo Moskova maçıydı. Çok iyi bir üç aylık dönem geçirdik.. Tabii Türkiye liginde bizim için her maç önemli, ama birkaç tane maç daha önem taşıyor.  Vakıfbank Güneş Sigorta ve Eczacıbaşı Zentiva olsun bu maçları da %100 performans göstererek rahat kazandık. Şuana kadar Moskova’da oynadığımız maç bizi çok zorlamıştı ama maçtan önce bu kadar kolay geçeceğini bilmiyorduk.
Buna karşın kendi sahamızda oynadığımız maç ta oldukça zordu bizim için. Çünkü iki takımda çıkmayı garantilemişti. Bu da psikolojik ve mentol olarak iki takımın hazırlanmasını zorladı.  Ama bizim kazanmamız çok önemliydi, çünkü önemli olmayan bir maçı dahi ciddi bir şekilde oynayıp kazandık. Bu da bizim ne kadar güçlü bir takım olduğumuzu gösteriyor.

Giydiğin forma numarasını seçmende özel bir nedeni var mı ?
Evet oğlumun doğum günü 13 Aralık olduğu için bende o yüzden forma numaramı 13 seçtim. Genelde herkes 13 numarayı uğursuz olarak anımsar ama benim için çok uğurlu bir numara ve bana şans getirdiğini düşünüyorum.

Boş zamanlarında neler yapıyorsun ? Ne gibi sosyal aktivelerden hoşlanıyorsun ?
Boş zamanlarımda oğlumla mümkün olduğu kadar çok vakit geçirmeye çalışıyorum Çünkü çok fazla seyahat ettiğimiz için pek fazla vaktim olmuyor onunla ilgilenecek. Onun haricinde evde film seyretmeyi, kitap okumayı ve bol bol fotoğraf çekiyorum. İstanbul bu açıdan bana göre eşsiz bir deneyim. Deniz kenarında gezmeyi birde börek yemeyi çok seviyorum

Voleybol yaşantınızı ne kadar sürdürmeyi düşünüyorsunuz?
Ben voleybola aşık bir insanım. Voleybolu seviyorum sağlığım ve vücudum elverdiği müddetçe de oynamaya devam etmeyi planlıyorum. İnşallah bir sakatlık yaşamazsam oynayabildiğim zamana kadar ve kafam bunu kaldırabilecek gücü bulana kadar oynamak istiyorum.
Sporu bıraktıktan sonra ki yaşamın için, bugünden yaptığın planın var mı?
Bugünden yaptığım bir planım yok şuan. Çünkü vücudum oynamayı istediği müddetçe devam edeceğim. Eğer şimdiden bunları düşünecek olursam performansımı etkiler. Zamanı geldiğinde bunları düşünecek vaktim olacaktır. Ama şuan bir planım yok diyebilirim.


Haberi Paylaş

Comments are closed.