Gabriela Guimaraes (Gabi) Vakıfbank’ın yalnızca kaptanı değil, binayı taşıyan en önemli kolon görevi gören oyuncusu. Brezilyalı smaçörün yokluğunda Vakıfbank’ın Fenerbahçe Opet karşısında fazla şansı olmadığını düşünenler, maçın sonunda haklı çıktı sevgili voleybolseverler.
En ciddi sınavı olmadı
Sezon başından beri ilk kez tam kadro sahaya çıkan Fenerbahçe Opet’in en zorlu sınavı olacağı düşünülüyordu maçtan önce. Ancak Gabi’nin yanı sıra Zehra Güneş’in de kenarda olması, bu teoriyi anlamsız kaldı.
Sarı lacivertliler, olması gerektiği gibi servisleri henüz bu tarz maçların oyuncusu olmayan Derya Cebecioğlu’nun üzerine yıkarak başladı ve bundan da çok karlı çıktı. Köşelerde kayıp olan rakibinin üzerine Hristina Vuchkova ve Melissa Vargas’ın hücumlarıyla giden ev sahibi takım, Arina Fedorovtseva’nın beklenenden uzak performansına rağmen ilk seti rahat kazandı. İlk sette ritmini bulan Bulgar orta oyuncuya servisleriyle Fedorovtseva ve Meliha Diken de katılınca Vargas’ın ortalıkta olmaması dahi sırıtmadı Fenerbahçe adına.
Ancak bu durumun ilanihaye sürmeyeceği belliydi ve üçüncü setin başlangıcında defolar ortaya çıkmaya başladı. Zira eksik Vakıfbank’ın en kritik oyuncularının formsuz bir görüntü sergilemesi dahi her an değişebilecek bir olguydu. Nitekim Eda Erdem ve Vuchkova’nın setin genelinde çok düşük bir performansa imza atması ve Diken’in hücumda 0 çekmesi, rakibin defalarca set için servis kullanmasına sebep oldu. Neredeyse bütün yükü sırtlanan Vargas gereğini yapamasa, bitti denilen maç, sarı lacivertliler adına stres dolu yeni bir bölüme kapı açacaktı.
Bugünkü zaferin Fenerbahçe camiası için müthiş bir moral kaynağı olacağı aşikar. Ancak tam kadroya rağmen oyunda zaman zaman ortaya çıkan kısırlıklar, üzerinde çokça düşünülmesi gereken türdendi. Diken ile Fedorovtseva’nın arasına gelen yatay servislerin sonucu, sarı lacivertliler için belirleyici olabilecek faktörlerden ve problemin mutlaka çözülmesi gerekiyor. Macris Carneiro’nun üst düzey top dağılımı dahi bu durumların üstesinden gelebilecek bir unsur değil. Sonuçta tüm yük Vargas’ın üzerine kalıyor ve netice her zaman pozitif olmuyor. Bunu daha iyi irdelemek isteyenler, Fenerbahçe Opet’in son yıllardaki hedef anlarını bir kez daha gözden geçirebilir.
Egonu’suz oynayabilir
Henüz birkaç ay öncesine kadar dünyanın en güçlü hücum silahı olarak gösterilen Paola Egonu, bugünkü maça dublörünü göndermiş gibiydi. Toplamda 7 hücum hatası yapan İtalyan yıldızın bu istatistikleri Vakıfbank’ın hedefleriyle pek de uyumlu değil. Egonu’nun yaptığı hatalar ise o seviyede bir oyuncuya yakışmayacağı türdendi bugünkü maçta. Çoğu antrenörün yaşadığı hastalığı aynı belirtilerle gösteren Giovanni Guidetti, taktiksel hamleler dışında yıldız pasör çaprazını kenara almayı düşünmedi. Bu tarz anlarda teknik adamlar büyük bir ikileme düşerler. Oyunu her an lehine çevirecek böylesi bir kapasite kenara alınır mı? Diğer yanda 2 sezon boyunca oynadığı takımların lokomotifi olmuş bir Alexia Carutasu var ve ondan gerektiği şekilde faydalanabiliyor musunuz sorusu. Çözmesi gerçekten zor bir problem ve Egonu’nun fazla göz doldurmadığı bu tarz mağlubiyetlerden sonra çokça eleştiri konusu olacak türden. Bugünkü maç özelinde söylenebilecek olan, Vakıfbank’ın bu tarz rakiplere karşı da Egonu’suz da oynamayı öğrenmesi gerektiğidir.
Elindeki kısıtlı kadroyu çeşitli şekillerde kullanmayı deneyen İtalyan çalıştırıcının bu alternatifleri hatalı zamanlama ile uyguladığı söylenebilir. Mesela bugün Vakıfbank’ın en iyisi olan Chiaka Ogbogu’nun neden ilk 2 set pasörden uzak orta oyuncu olduğu konuşulabilir. Ya da iki set boyunca sahada gezinen Nika Daalderop’un yerine oyuna girdiği andan itibaren rakibi zorlayan servisler kullanarak hücumda daha etkin bir rol üstlenen Kara Bajema’nın düşünülmediği, hücumda 0 çeken Kübra Akman yerine Bahar Akbay’ın kullanılmadığı gibi birçok farklı argüman eleştirilebilir. Ancak bugünkü maç özelinde ne yapılırsa yapılsın, oyuncuların mevcut form düzeyiyle bu Fenerbahçe Opet’i yenemeyeceği açıktı.
Üçüncü sette ortaya konan mücadele umut verici olabilir ve günün başarısıdır. Ancak rakibin oyundan düştüğü sınırlı anlara bağlı bir oyun oynamak, Vakıfbank gibi hedefleri olan takımlar için çıkış yolu olamaz. Bajema ve Egonu’nun biraz canlanmasıyla cesaretlenerek maçta ürettiği 4 sayının 3’üne son sette imza atan Cebecioğlu’nun performansı, setin geneli için belirleyici olabilirdi. Ancak oyunu genele yayma noktasında beklenenden uzak görünen Vakıfbank, defalarca eline gelen seti kazanma şansını da değerlendiremedi.
Oyuncu oyununa konsantre olmalı
İkinci sette skor 16:10 iken skorbordda küçük bir hata yapıldı. Ev sahibine geç yazılan sayı, Vakıfbank’ın pasörü Cansu Özbay’ın gözüne çarpınca milli pasör işi gücü bırakıp teknik direktör Guidetti’ye skorun hatalı olduğunu anlatmaya çalıştı. İtalyan çalıştırıcı, Özbay’a tam 3 kez skorda bir hata olmadığını ifade ettiyse de Özbay halen oyuna dönememişti. Özbay’ın buna benzer bir durumda yaşadığı olayı burada tekrar etmeye gerek yok. Ancak 27 yaşına gelmiş milli bir oyuncunun kenardaki teknik ekip tarafından çözülebilecek bu tarz şeyler yerine kendi oyununa konsantre olması şart.
Kusursuz yönetime tebrikler
Oyun genelinde çok tartışmalı pozisyon olmasa da maçın adı ve takımların hedefleri, Nurper Özbar-Mehmet Topal ikilisi üzerinde baskı oluşturabilecek türdendi. Ancak maça olması gerektiği gibi hiç dahil olmayan Özbar, birkaç tartışmalı pozisyonda mükemmel karar verdi. Her iki takım oyuncularından ya da teknik heyetlerden en ufak bir itiraz gelmemesi de bu yönetimin takdir topladığının bir göstergesi. Yalnızca maçın en heyecanlı anları olan 3.set sonlarında sayı kazanınca kalkıp sevinen Vakıfbank’lı Zehra Güneş’e oturması için gösterdiği gereksiz işaret, Güneş’in kısa süreli isyanına sebep oldu. Topal da durumun farkına vardı ve milli orta oyuncunun isyanını doğru bir şekilde görmezden geldi.
Voleybol dolu günler dileğiyle,
Kayhan Kösem
Çok güzel bir yazı olmuş. Ben kulüp bazında takım tutmuyorum. Milli takımımız için heyecanlıyım. Vargas ve yeni antrenörümüz ile uluslararası turnuvaları iple çekiyorum.