Merhaba voleybol dostları.
Takım sporlarında en başarılı branş olduğumuzu bu sezonda kanıtladık… O nedenle mutluluğum fazla… Salonları yapıyoruz ama dolduramıyoruz. Fenerbahçe bayan maçları da olmasa neredeyse boş tribünlere oynuyoruz. Bu da üzüntüm. Geçtiğimiz günlerde TSYD’de Spor Yazarları Armağanı yarışma sonuçları açıklandı. Voleyboldan hem de voleybol haberi ile Cengiz Tokgöz arkadaşımız Fotomaç gazetesinde çıkan bir fotoğrafı ile birinci oldu. Kendisini kutlarım. Dileğim bu yarışmada daha çok gazeteci arkadaşımın voleybol haber ve fotoğraflarıyla yarıp dereceye girmesi. Bu yarışmada ilgimi çeken bir olay TVF Başkanı Erol Ünal Karabıyık’ın jüride olmasıydı. Gönlüm jüride olmasından değil medya yarışmasını yapmasından yana yine voleybolda. Eksi ve artıları iyice tespit edip yapmalı… Dikkat etmişse ne TVF ne TSYD’nin yarışmalarına katılmadım. Ama voleybol için yapılması şart… Eleştiriyorlarmış… Olacak o kadar. Meyve veren ağaç taşlanır.
Geçtiğimiz hafta TVF Başkanı Erol Ünal Karabıyık ve TSYD Başkanı Esat Yılmaer Burhan Felek Voleybol Salonu’nda bir araya geldiler. Önce kendilerine salon gezdirildi ardından yemek yendi. Voleybol maçlarında görmeye alışık olmadığımız bu manzara bizi sevindirdi. Voleybolun sorunlarını , güzelliklerini öğrenmesi açısından bir kat daha mutlandırdı. Daha sık görüşmek en büyük umutlarımız Esat Yılmaer’le.
Yine TSYD Başkanı Esat Yılmaer, Yücel Telören ve Güray Soysal’ın Galatasaray-Yeşilyurt maçına gelip izlemeleri ardından birlikte yemek yemeleri sevindirici taraflar. Ama gönlüm şu basın tribünü olayının da bir an önce sonuçlandırılmasından yana. Kendi adıma değil, voleybolun geleceği açısından istiyorum. Medyaya önem vermezsen medya da sana önem vermez… Ne kadar Spor Müdürleriyle değişik periyodlarda yemek yenilse de haberi getiren de, fotoğrafı çeken de salondaki emekçilerdir… Onlara gereken önem verilmeli… Zaten onlar medyada emeklerinin karşılığını futbola ve basketbola alamamaktadır. Ancak hiç olmazsa futbol ve basketbol emekçilerinin çalışma şartları sağlanmalı. Eşyalarının güvenliği çalışma şartlarının rahatlığı sağlanmalı… Aksi taktirde 5-10 yıl içinde voleybol medyası İstanbul’da da kalmayabilir… Ankara’da eskilerden voleybola bakan çok isim sayabilirim. Ama şimdi arada bulasın. TVF’nin Medya ile ilgili sayfalarına bakıyorum Ankara’dan pek fazla haber bulamıyorum. Buna da üzülüyorum. Salonların yapılması güzel hem de çok güzel. Ama bu salonların her koltuğunu dolduramazsak başarılıyız diyemeyiz.
Gönlüm Ankara’da eskilerde Serdar Uluer, Meriç Enercan, Neşet Özmen, Tayfun Bayındır gibi çok sık haber yapan gazetecilerin de Başkent voleybol salonunda olmaları. Bülent, Murat, Özgür kendi çabalarıyla yapmaya çalışıyorlar ama yetersiz… Ki Halkbank lider durumda daha çok haberleri görmek istiyorum. Aynı şekilde TED Kolejiler de Avrupa konusunda iddialı durumdalar… Ziraat Bankası, İller Bankası Avrupa’da oldukça başarılı bir sezon geçirdi ama haberler çok azdı… Yeni gazeteciler mutlaka olmalı.
Bir de başkent salonuyla ilgili yazmak istiyorum. Salon güzel ama salonun yerini taksiciler dahi bilmiyor bırakın halkın bilmesini, maça gitmesini. Oranın giriş-çıkış ve otopark sorunu halledilmeli… Halkın ilgisi gerekirse yol kenarına konacak ışıklı tabelalarla çekilmeli… O salonun da basın tribünü var ama pek gazeteci olmadığı için pek konuşulmuyor… Yada hayatlarından memnun yazılmıyor.
AVRUPA’DA İLKLER
Avrupa’da 3 takımımız ilk 4 takım arasında yer aldı. Arkas ilk 4’lü finale kalan Türk takımı ile gururlandırdı… Şimdi Polonya’da şampiyonluk hesapları yapıyor. Emeği geçen herkesi kutluyorum. Bazı yerlerde anonsörün ve seyircinin durumu yazılıyor. Galatasaray bayanlarının yaptığı önce Kıbrıs Rum Kesimi ardından Yunan AEK maçında seyircilerin taşkınlığına ne demeli. CEV ne gibi yaptırım uyguladı. Ne yazık ki bu davul, anons olayı dışarda da yapılıyor. Arkaslılar da bunu yapmış biraz da zorlamıştır. Hakem ve gözlemciler neden seyirci kalmıştır. Burada Arkaslıları değil maçın uluslararası hakem ve gözlemcilerini suçlasınlar ve ev sahibi takıma bu fırsatı yaratan yönetmelik maddesini suçlasınlar. Vakıfbank’ta maç sayısında arka oyuncu Glinka’nın 3 metre çizgisine 10 cm uzakta olmasına rağmen bastı deyip sayıyı ve seti Cannes’a veren hakeme ne demeli… O nedenle Arkas’ı sadece kutlamak gerekir bu başarısından dolayı… Pek çok ilke imza attılar. İzmir’e, Ege’ye ilk Türkiye Şampiyonluğunu getirdiler. İlk Avrupa Şampiyonluğunu, ardından 2. kez final oynadılar… Son kez Avrupa’nın ilk 6 takımı arasına ardından ilk 4 takım arasına kaldılar… Lodz’da başarılar diliyorum… Tüm bu başarılara rağmen ben ve konuştuğum Arkaslı yönetici Cenk Değer de 2 artı 1 yerine mutlaka 3 olmalı yabancı durumu…
Fenerbahçe Universal de ilklere imza atanlardan. 3 kez üst üste Türkiye Şampiyonu olurken 3. kez üst üste Avrupa Şampiyonlar Ligi dörtlü finalinde oynama hakkını elde etti. Büyük çok büyük başarı. Şimdi Bakü’de 2 kez kaçırdığı şampiyonluğu kazanmanın hesaplarını yapıyor. İlk ve zorlu rakip daha önce sarı lacivertli formayı giyen Gamova’nın oynadığı Rus Kazan takımı. Rusları geçerlerse şampiyon olacaklarına inanıyorum. Azeri 2 takımın (Rabita ve Azerrail) son anda elenmeleri ev sahibi Bakülülerin takımlarından mahrum final izlemelerine neden oldu.
Vakıfbank Türk Telekom’dan umutluydum İstanbul’daki maç sonrası ama deplasmanda final four’u adeta hediye ettiler. 4.set, 5. set ve altın sette açık önde olmalarına ve 8 kez de son set maç sayısı atmalarına rağmen mucize oldu ve Cannes hiç beklemediği anda turu geçen takım oldu.
Galatasaraylı bayanlar zaman zaman zorlanmasına rağmen ilk 4 takım arasına girme başarısını gösterdiler. Kendilerini kutlarım. Şimdi ilk etap Romen Köstence‘yi, geçip final oynamak. O nedenle sarı kırmızılı taraftarların takımlarını desteklemeye gelmeleri lazım. Yöneticilerin de bunu organize etmeleri lazım. Ama ligdeki gibi ceza almalarına neden olacak şartları da düşünerek almaları lazım…
Her üç takımımıza başarılar diliyorum.
Sağlıkla kalın.
Yüzünüzden gülme eksik olmasın.
Enver BAĞLARBAŞI
Comments are closed.