TVF bir açıklama yayımladı. Açıklama şu şekilde;
15 Ağustos 2013 tarihinde milli takım sporcularımızın sağlığıyla ilgili bazı yazılı basında yer alan habere istinaden Federasyonumuzca yapılan araştırma ve görüşmeler neticesinde, Federasyonumuza bağlı Sağlık ve Dopingle Mücadele Kurulu üyelerimizin ve görevlendirme ile faaliyet gösteren herhangi bir doktorumuzun böyle bir açıklama yapmadığının anlaşılması üzerine; söz konusu haberle ilgili kamuoyunun daha net olarak bilgilendirilmesi için aşağıdaki açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.
Türkiye Voleybol Federasyonu Sağlık ve Dopingle Mücadele Kurulu, ulusal voleybol liglerinin bitiminden itibaren her kategorideki (A, genç, yıldız, küçük) milli takım aday kadrolarının tespiti sırasında mevcut kulüplerimizle fikir alışverişi yaparak sporcularımızın güncel sağlık durumlarını tespit etmektedir. Kampa çağrılan sporcuların sağlık durumlarını bildirir raporları, bizzat Kurulumuzu oluşturan doktorlarımız tarafından ayrıntılı olarak incelenmekte, gerekli hallerde sporcular Ankara’ya çağrılarak ayrıntılı muayene, tetkik ve araştırmadan geçirilmektedir.
Kamuoyunun da takdir edeceği üzere, sporun her branşında olduğu gibi Voleybol branşında da sportif yaralanmalar olabilmekte, ayrıca her insanın olabileceği hastalık spektrumlarıyla karşılaşılabilmektedir. Sporcularımızın her türlü rahatsızlığının erken teşhis edilerek önlem alınabilmesi ve tedavi yöntemlerinin belirlenebilmesi için, mili takım sporcularımıza kamp dönemlerinin başlangıcından itibaren periyodik dönemlerde her türlü check-up testleri (tam kan, en geni rutin kan, hepatit testleri, idrar, EKG, röntgen, tomografi ve MR) yapılmaktadır.
Sosyal Güvenlik Kurumu üzerinden alınan hizmetlerin yanı sıra, özel sponsorluk anlaşmaları gereğince; Türk Silahlı Kuvvetleri, Ankara-GATA, İstanbul Haydarpaşa GATA, Ankara TSK Bilkent Rehabilitasyon Merkezi, tüm Türkiye genelindeki ACIBADEM hastaneleri ve ayrıca ihtiyaç durumlarında Ankara, İstanbul ve İzmir’de bazı özel hastaneler ile laboratuar ve görüntüleme merkezlerinden paket anlaşmalar gereğince tüm sporcularımıza sağlık hizmeti sunulmaktadır.
A Bayan Milli Takım sporcularımızın da şikâyetleri olsun olmasın, liglerin bitimini müteakip kamp döneminin başlangıcından bu yana görevlendirilen doktorlar tarafından değerlendirilmiştir. Özellikle lig sezonunda süregelen yakınmaları olan sporcular, ayrıntılı değerlendirmeden geçirilmiş, istirahat etmesi gerekenler dinlendirilmiş, fizik tedavi ve güçlendirme egzersizi ihtiyacı olanların, kampta kalarak uzman doktorlar gözetiminde fizyoterapistler tarafından tedavilerinin yapılması sağlanmıştır.
Bu süreçte, tüm sporcular gibi söz konusu haberde ismi geçen A Bayan Milli Takımımızın üç sporcusu da en son Ankara’da oynanan Dünya Grand Prix’inin 1. ayağı öncesi uzman öğretim üyesi ve doktorlar tarafından muayene edilmiş, görüntüleme tetkikleri yapılarak, ihtiyacı olan sporcuların tedavilerine (medikal, fizyoterapi) başlanmıştır. Kaldı ki Dünya Grand Prix’inin Ankara ve Hong-Kong ayaklarında sakatlığı sebebiyle hiç oynamayan sporcumuz olmamıştır.
Kamuoyunun da bildiği üzere Grand Prix müsabakaları uzun soluklu olup, aralıksız maçlar ve seyahatler ile kamp dönemleri içermektedir. A Bayan Voleybol Milli takımımızın kafilesinde, spor hekimliği ile doğrudan ilgili uzman, hatta öğretim üyesi doktorlar, fizyoterapistler ve masörler görev almaktadır.
Ne mutlu ki bu döneme kadar hiçbir sporcumuz müsabakalar sırasında ve kamp döneminde ciddi bir sportif yaralanmaya ve sakatlığa maruz kalmamıştır. Söz konusu haberde adı geçen üç sporcumuz da diğer tüm sporcularımız gibi milli takım faaliyetleri döneminde bütün özverileriyle, çok başarılı maçlar oynamışlardır. Özellikle Dünya Grand Prix’inin Ankara ve Hong Kong ayaklarına bakıldığında, üç sporcumuzun da istatistiklerinin iyi olduğu, hatta sporcularımızın, en skorer sporcular arasında yer aldığı görülmektedir.
Federasyon ve milli takım faaliyetlerinde görev alan doktorlarımız, evrensel ve ulusal hasta hakları sebebiyle, spor yaralanması bile olsa, kişiye ait sağlık, bilgi ve belgelerin, kişinin izni olmaksızın kamuoyu ile paylaşılmasının etik ihlal olacağının, hatta suç teşkil edeceğinin bilincindedir.
Söz konusu haberde ne sporcunun, ne menajerin, ne teknik kadronun, ne adı geçen doktorun, ne de Federasyonumuzun herhangi bir beyanatı, basın toplantısı veya basın bülteni söz konusu değildir. Haber, ilgili muhabirin kendince, etki doğuracak nitelikte haber yapma arzusudur.
Söz konusu sporcuların, spor hayatını doğrudan ilgilendirecek derecede yapılan bu tarz popülist haberler, bu kişilerin bundan sonraki sportif yaşantılarını, manen ve madden etkileyebilecek niteliktedir.
Böyle önemli bir milli takım faaliyet döneminde, her biri birbirinden değerli ve ulusal gururumuz olan sporcularımızla ilgili moral bozucu, gerçeği yansıtmayan, asılsız haber yapılması başta tüm spor camiasını, Federasyonumuzu ve milletimizi üzmüştür. Her zaman çok yakın ilişkilerimiz olan spor basın camiasının, özelikle Avrupa Şampiyonası öncesinde, bu şekilde gerçeği yansıtmayan ve asılsız haberlerden kaçınarak, daha titiz davranmalarını ve gerekli hassasiyeti göstermelerini saygılarımızla rica ederiz.
Türkiye Voleybol Federasyonu
Comments are closed.