Galatasaray Daikin derbisini hasarsız atlatan Vakıfbank, yaşaması muhtemel mental yorgunluğu minimize etmek adına Dinamo Bucuresti karşısında ilk seti rölantide oynadı. Normal şartlar altında adeta çıtır çerez kıvamında bir rakip olan Rumen temsilcisi, 16:17 öne geçerek Vakıfbanka bir ültimatom verse de kapasite ve tecrübeye daha fazla dayanamadı. Sonraki setler ise Vakıfbankın as oyuncularını zaman zaman dinlendirmesine rağmen beklenen şekilde sonuçlandı.
Kafalar Fenerbahçe maçında
Gerek antrenör Giovanni Guidetti, gerekse oyuncular hafta sonu oynanacak zorlu Fenerbahçe maçını düşündü Vakıfbankta. Zaten ilk sette oyuna girememeleri ve yaptıkları basit hatalarla rakibe 12 sayı vermeleri de bunun açık göstergesi. Normalde her maça ayrı ayrı hazırlanıldığı düşünülse ve söylense de özellikle kadın voleybolunda takımlar arası fark adeta bir uçurum iken bu felsefe sadece lafta kalır. Maçtan sonra görüşlerine başvurduğumuz Dinamo Bucuresti antrenörü Marian Constantinin Gruptan çıkmamız mümkün değil. Vakıfbank ve Atom Sopot çok güçlüler. şeklinde konuşması da takımlar arası uçurumun bariz bir göstergesi şeklinde yorumlanabilir.
Neticede Vakıfbank beklendiği şekilde yoluna devam ediyor. Avrupa Voleybolunu tamamen bir ticaret merkezi haline getiren CEV, Şampiyonlar Ligine katılan takım sayısını artırdıkça ekipler arasındaki güç farkı daha belirgin bir hale gelecek. Bu da, voleybolun keyfini iyice kaçıracak. Geçtiğimiz hafta ülkemizde oynanan Avrupa kupası maçlarındaki seyirci sayısını göz önüne aldığınızda bu keyifsiz maçlar nedeniyle insanların salondan adeta kaçtığını anlarsınız. CEVin umurunda mı? Asla! Oraya demir atmış muhteremler emeklilik günlerini daha rahat geçirmelerini sağlayacak birikimi günden güne büyütüyor. Gerisi kimin umurunda?
Bu duruma hafif de olsa ilaç olacak bir pilot uygulama, geçtiğimiz yaz Avrupa Liginde denendi. 21 sayılık set ve tek teknik mola uygulaması aslında voleybola ilaç gibi gelecekti. Ancak nedendir bilinmez, CEV bunu da uygulamayı beceremedi. Ya da baskı karşısında direnmekten vazgeçti. Bu uygulamayı ileride ayrıca değerlendireceğiz.
Göze çarpanlar
Rumen ekibinin elle tutulur oyuncuları, zaman zaman etkili işler çıkaran Bulgar pasör Diana Nenova ve 2007 yılında ülkemizde Fenerbahçe forması giymiş olan 32 yaşındaki Amerikalı libero Nicole Davis. Bunun haricinde genelde vasat, Şampiyonlar Liginde ise vasatın da altında bir takım. Takım kaptanı Carmen Marcovici 41, ikinci pasör Daniela Minca ise tam 43 yaşında. Bu oyunculardan medet uman bir takımın bu arenada neler yapabileceğini düşünmeye dahi gerek yok.
Dinamo Bucurestinin Vakıfbank karşısında tek şansı, dört numara oyunun üzerine atılacak uzun ve kuvvetli servislerdi. Ancak bunu maçın geneline yayacak oyuncu formasyonu yoktu rakip takımda.
Ara verdiği voleybola yeniden dönen Sırp smaçör Jelena Nikolicin oyunu, Vakıfbank adına merak konusu idi. 32 yaşındaki oyuncu, beklenenden çok uzaktı. Böylesi bir rakibe karşı bile vasatı aşamadı. İlerleyen günlerde üzerine koyamaz ise, Vakıfbankın oyuncusu olamayacağı aşikar.
Bir diğer ilginç durum, geçtiğimiz sezon Beşiktaşta fazla forma şansı bulamayan genç pasör Çağla Akının zayıf bir rakibe karşı da olsa, Şampiyonlar Liginde hiç sırıtmamasıydı. Oyuna girdiği anlarda yönlendirmeyi çok iyi yapan genç oyuncunun pas koordinasyonu da üst düzeydi. Akında ısrar, Vakıfbank ve Türk voleybolu adına iyi bir kazanım olacaktır.
Gecenin göze çarpan başka bir unsuru da Milli takımda yaşadığımız pasör-orta oyuncu uyumsuzluğunun Vakıfbankta da aynen devam etmesiydi. Naz Aydemir ile Bahar Toksoy, özellikle ortadan yapılan hızlı hücumlarda koordinasyonu bir türlü sağlayamadı. Toksoyun istatistiklerine baktığınızda durumun böyle olmadığını düşünebilirsiniz. Zira bu denli zayıf bir rakibe karşı rakamlar son derece aldatıcıdır. Ancak hücumları gözünüzle gördüğünüzde bu koordinasyon bozukluğunu fark edersiniz. Toksoy, topların çoğunu öldürmesine karşılık bazen havada asılı durdu, bazen de topun altına girerek vurmak durumunda kaldı. Böylesi bir rakibe karşı sırıtmadı, ancak Milli takımın oynadığı elle tutulur rakiplere karşı bizi ne denli zayıflattığı akıllardan çıkmadı.
Voleybol dolu günler dileğiyle,
Kayhan Kösem
kkayhan@hotmail.com
Comments are closed.