Acıbadem Bayanlar Voleybol Ligi takımlarından İlbank’ta, antrenör Burhan Canbolat, Ankara voleybolunun geldiği noktayı üzüntüyle karşıladığını söyledi.
Canbolat, “Yakın bir zamana kadar 4-5 bayan takımı vardı, şimdi sayı ikiye düştü. Sezon içinde antrenman yapacak takımı zor buluyoruz” dedi.
Başkent voleybolunun gittikçe tükenmeye yüz tuttuğunu kaydeden Canbolat, “Ankara bu işe daha ciddi bakmalı, rekabeti artırmak lazım. Ankara’da kulüplerin voleybola daha çok para yatırması gerek. Bu yıl aramıza Halkbank katıldı. Umarım kalıcı olurlar. Başkente voleybolu tek başımıza yaşatmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Ekonomik durumu iyi olan üst mevkilerdeki insanların voleybola olan sevgisinin çok önemli olduğunu dile getiren Canbolat, şöyle devam etti: “Eskiden çocuğunun voleybolcu olmasını isteyen insanlar kulüp açardı. Bizim kulübümüz de banka yöneticilerimizin sevgisi ve ilgisiyle kuruldu ve bugünlere geldi. Artık İlbank’ta voleybol bir gelenek. Başkent voleybolu dendiğinde akla ilk biz geliyoruz. Herkes çocuğunu bize vermek istiyor. Bu noktaya gelmek kolay değil. Emek, zaman, tecrübe istiyor.”
“Gıptayla bakılan bir kulüp olduk”
Altyapılarında 200’den fazla oyuncuları olduğunu dile getiren Canbolat, altyapıdan A takıma oyuncu çıkarmaya başladıklarını söyledi. Tesis, altyapı ve imkanlar olarak gıptayla izlendiklerini savunan Canbolat, “Buradaki sistemi yıkmak artık çok zor. Büyük bir aileyiz. Ekmek yiyen çok insan var. Bizim gibi kulüpler çoğalmalı. Çok büyük paralar harcayan kulüplerin bile tesisi yok. Tesisleşme olmadan kalıcı olmak çok zor. İstanbul kulüplerine bakın, çoğunun kendi salonu var” ifadelerini kullandı.
“Hedef Avrupa kupaları”
Canbolat, ligde ilk devreyi 5. sırada bitirdiklerini hatırlatarak, “Asıl hedefimiz Avrupa kupaları. Sezonu 5. sırada kapatıp gelecek sezon Avrupa kupalarına direkt katılma hakkı elde etmek istiyoruz” yorumunda bulundu. Avrupa Bayanlar Challenge Kupası’na 4 kez katıldıklarını, gelecek sezon artık kupayı kaldırmak istediklerini vurgulayan Canbolat, “Final oynamak bizim için çok büyük süpriz değil. Artık kupa almak istiyoruz” şeklinde konuştu.
“İddaa çok ciddi bir gelir kaynağı”
Voleybolun İddaa’da yer almasıyla kazandıkları gelirlerin önemine değinen Burhan Canbolat, şöyle devam etti: “Bu yıl tüm maçlarımız İddaa’ya giriyor ve federasyon buradan gelirleri direkt kulüplere aktarıyor. İddaa çok ciddi bir gelir kaynağı. İddaa’ya giren maçı kaybedersek 25, kazanırsak 35 bin lira alıyoruz. Bu gelir kulüplere adeta oksijen oldu.”
“Kulüpteki 13. yılım, artık istesem de bırakıp gidemem”
İlbank’ta 13. yılını doldurduğunu anlatan Burhan Canbolat, “Burası benim evim gibi oldu, oluşumunun her aşamasında vardım. Çok emeğimiz geçti. 13 yılın ardından artık istesem de bırakıp gidemem” diye konuştu. Diğer takımlardan zaman zaman teklifler aldığını ifade eden Canbolat, bundan sonra “evim” diyebileceği bir ortamı başka bir takımda bulmasının çok zor olduğunu söyledi.
“Hedef büyütmek bizi sıkıntıya sokar”
Türk voleyboluna hizmet ettiklerini ve “Büyük paralara en iyileri alayım, kupa benim olsun” zihniyetinden çok uzak olduklarını aktaran Canbolat, “Biz voleybolcu yetiştiriyoruz. İlbank da bizim vitrinimiz. Vitrindeki ürünü görenler takıma geliyor. Altyapıdaki oyuncularımızın hayali bir gün A takımda oynayabilmek. Bu da altyapıyı canlı tutuyor. Ulaşmak istedikleri nokta yanıbaşlarında olunca, hayalleri hep taze ve canlı kalıyor. İstikrarlı bir takım olmamımızın sırrı bu” diye konuştu. 15-20 milyon liralık bütçesi olan takımların bulunduğu bir ligde 1,5-2 milyon liralık bütçeyle mücadele ettiklerinin altını çizen Canbolat, şöyle devam etti: “Uçurum gerçekten çok yüksek. Rakibimizin bir oyuncusunun ücreti bizim takım bütçemize denk geliyor. Bizim onlara yetişmemiz gerçekten zor. Hedef büyütmek onlar için sıkıntı olmayabilir ama bizim için olabilir. Biz büyük takımlara oyuncu yetiştiren kulüp açığını kapatıyoruz. Türkiye’de bizim gibi kulüpler çoğalsa, voleybol çok daha iyi noktalara gelir.”
“Büyüklerin yenilgiye tahammülü yok”
Yüksek bütçeli büyük takımların yenilgiye tahammülü olmadığını dile getiren Canbolat, sözlerini şöyle tamamladı: “Büyük takımların aksine ben, risk alıp altyapımdan gelen 15 yaşındaki oyuncuyu A takımda maça çıkarabiliyorum. Bu çocukların oynamaya ihtiyacı var. Bizden yetişen oyuncuları birçok takımda görebilirsiniz. Bunun mutluluğunu çok büyük. Bizim gibi takımlar çoğalmalı.”
Comments are closed.