Şampiyonluk sırası bu yıl bizde

Eczacıbaşı VitrA geçen yıl Avrupa’yı kasıp kavuran Vakıfbank’ı yenerek önce finale sonra da kupaya uzanmak istiyor. 1998-99 sezonundaki Avrupa Kupa Galipleri Kupası’nı kazanan turuncu-beyazlılarda hedef 15 sene sonra Avrupa’nın en büyük kupasını kaldırmak

Türkiye liglerinin şampiyonluk rekortmeni takımı Eczacıbaşı VitrA, bu kez Avrupa arenasındaki kupa hasretine kilitlenmiş durumda. Türkiye’de 28 lig, 8 Türkiye Kupası, 2 Süper Kupa, 3 Cumhurbaşkanlığı Kupası ve Avrupa’da 1 Kupa Galipleri Kupası şampiyonluğu bulunan turuncu-beyazlılar, 15-16 Mart’ta Azerbaycan’ın Bakü kentinde yapılacak olan CEV Denizbank Şampiyonlar Ligi Dörtlü Finali’nde kupaya uzanmak istiyor. Grup maçlarındaki 10 karşılaşmayı da kazanan ve yalnızca 3 set veren Eczacıbaşı VitrA, 15 Mart’ta karşılaşacağı son yılların en iyi çıkışını yakalayan ve geçen yıl 5 kupa kazanan diğer Türk ekibi Vakıfbank’ı yenerek finale çıkıp, yeni bir Avrupa Kupası kazanmak en önemli hedefi. Vakıfbank karşısında iddialı olduklarını belirten Eczacıbaşı VitrA’nın voleybolcularından pasör Asuman Karakoyun, smaçörler; Büşra Cansu ve Çek Helena Havelkova Yeni Şafak’a özel açıklamalarda bulundu.

Dörtlü Final hakkında ne düşünüyorsunuz, kupa gelecek mi?

Asuman Karakoyun: Dörtlü Final sezon başından beri ilk hedefimizdi. Buraya kadar yenilgisiz geldik bu önemli bir başarı. İnşallah devamı gelir ve önce yarı final sonra da finali kazanarak kupanın sahibi olmak istiyoruz.

Büşra Cansu: Dörtlü Final’e kalmak bu sezonki ilk hedefimizdi. Uzun bir süredir Dörtlü Final açlığımız var. Bu şansı da yakaladık. Bundan sonra çok iyi performans gösterip bu kupayı almak istiyoruz.

Helena Havelkova: Takım olarak aynı hedefte yolumuza şimdiye kadar başarıyla ilerledik. 2 Türk takımının yarı finalde karşılaşacak olması, birbirini tanıyor olmaktan her iki tarafa da avantaj sağlayabilir. Bu zamana kadar Avrupa’da iyi işler yaptık şimdi de Vakıfbank’a karşı yarı finalde çok daha iyisini yapıp finale çıkmak istiyoruz.

Heyecanlı ve sabırsızız

Takımda nasıl bir hava var. Kafalar Dörtlü Finalde mi?

Asuman: İlk hedef Dörtlü Final. Lig ve kupa maçları sürüyor. Aklımızın bir köşesi hep Azerbaycan’daki maçlarda. 2 rakip 2 maç ve sonunda Avrupa’nın en büyük kupası sahibini bekliyor. İlk gün çok önemli, cumartesiden sonra pazarı düşünmeyi tercih ediyoruz.

Büşra: Çıktığımız tüm maçları düşünüyoruz ama Dörtlü Final konusunda sabırsızlığımız ve ayrı bir heyecanımız var. Dörtlü Final’e kadar oynayacağımız her maç aynı zamanda eksiklerimizi ve geliştirmemiz gereken yönleri göstermesi açısından da bizim için çok iyi birer hazırlık, sakatlıklarını atlatan arkadaşlar için de iyi bir geri dönüş oluyor.

Helena: İki takım da birbirinin artılarını eksilerini biliyor. Onlar favori gösteriliyor. Ancak Eczacıbaşı VitrA’nın da Türk voleybolunda önemli takım olduğunu unutmasınlar.

Maçta sizin neler moralinizi bozar, neler motive eder?

Asuman: Üst üste hata yapmak demoralize eder. Takılırsanız geriye gidebilirsiniz.Olumlu yönde sizi destekleyen seyirci motive eder. Bu olumlu destek size ve takıma yansır. Bazen rakip taraftar da sizi motive edebilir.

Büşra: Seyirci sizi ateşler. Üst üste hata yapınca oyun içinde arkadaşınızdan aldığınız destek ve moralle oyuncu kendine gelir. Asıl motivasyon takım içindeki arkadaşlık oluyor.

Helena: Bazen sporcu gününde olmayabilir burada da takım arkadaşları ve taraftarı büyük yardımcı güç.

Vakıfbank son yıllarda zor yenilen bir takım ve son zamanlarda sizin de şansınız tutmuyor?

Asuman: Bu kez sıra bizde diyoruz. Yüzdük yüzdük kuyruğuna geldik. Takım olarak şimdiki ilk hedefimiz yarı finali geçmek. Vakıfbank ile en önemli kozlarımızı bu maçta paylaşacağız. Takımımıza çok güveniyorum.

Büşra: Türkiye ile Şampiyonlar Ligi çok farklı. Yabancı oyuncu sayısı, başka bir ülke ve seyirci önünde oynayacak olmamızdan kaynaklanan farklı bir atmosfer. Avrupa kupasını müzemize götürmeyi çok istediğimizi maç günü herkesin göreceğini sanıyorum. Çok daha farklı ve keyifli maç olacağını düşünüyorum.

Helena: Vakıfbank 2 senede sadece 1 maç kaybetti. Avantajlı görülebilirler. Ancak biz de bu maçı kazanmayı çok istiyoruz ve önümüzdeki en önemli hedef. Şansın da bizim yanımızda olması diliyorum.

Vakıfbank’taki arkadaşlarınızla maçı konuştunuz mu. 15 Mart’ta bizi nasıl bir maç bekliyor?

Asuman: Vakıfbank’ta iyi arkadaşlarım var. Tabii ki onlar da bizim gibi kupayı istiyor. Karşılıklı çok üzerinde konuşmasak da ‘yarı finalde kim iyi olursa o kazansın’ dedik.

Büşra: Arkadaşlık farklı, rekabet farklı. Çok iyi arkadaşız ama sahada rakibiz. Genel olarak bu maçı kendi takımımızdaki arkadaşlarımızla konuşuyoruz ve motive olmaya çalışıyoruz.

Kamplar, maçlar yoğun bir program. Nasıl bir dünyanız var?

Asuman: Çok yoğun bir hayatımız var. Günde çift idman yapıyoruz. Voleybolda saha içinde çok efor harcadığımız için idman süresi de uzuyor. Ailemize çok az vakit kalıyor. Tüm bunlarla birlikte, uyku dışında 2-3 saat vaktimiz oluyor. Bu sürede de arkadaşlarımız ve ailemizle yemeğe, sinemaya falan gidiyoruz.

Büşra: İkimiz de altyapıdan yetiştik. Çok fazla vaktimiz yok. Ailem de İzmit’te yaşadığı için her zaman göremiyorum. Haftada bir gün iznimiz olursa, ailemin yanına gidiyorum. Diğer zamanlarda, takım arkadaşlarımla evde toplanıp vakit geçiriyoruz.

Helena: Türkiye’deki ilk senem, sakatlıktan dolayı takıma geç katıldım. Maçlara da yeni çıkmaya başladım. Zamanımın çoğunu kulüpte ve arkadaşlarımla geçiyorum. İstanbul’da yaşamaktan ve Eczacıbaşı VitrA’da oynamaktan çok mutluyum.

Asuman ve Büşra’nın ortak noktaları

Altyapıdan yetişen Asuman Karakoyun ve Büşra Cansu’nun bir çok ortak noktası var. İkisi de 16 Temmuz 1990’da doğdu. İkisi de 3 kardeş. Kulüp-Okul işbirliğiyle aynı okullarda okudular. Arabaları bile aynı marka ve model.

Engin ALBAYRAK/Yeni Şafak


Haberi Paylaş

Comments are closed.