Kendi yoksa ruhu var

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü (İBBSK) voleybol takımı baş antrenörü Nedim Özbey, geçirdiği fıtık ameliyatı nedeniyle Halkbank maçında da takımının başında değildi. Ancak yenilenmiş İBBSK kadrosunun sahada verdiği mücadele, Özbey’in takımını saha kenarından yönettiği izlenimini uyandırıyordu. Zira deneyimli antrenörün takımına aşıladığı savaşçı ruh, sahada çok net bir biçimde görülebiliyordu.

Uyumsuzluk had safhada

Sezon başı olduğundan dolayı pasörler ile diğer oyuncular arasındaki uyum sorunu çok üst düzeyde idi. Bu noktada Murat Yenipazar’ın tecrübe, Mikko Esko’nun ise oyuncuları tanıma sorunu yaşadığından söz edilebilir. Her iki pasör de özellikle orta oyuncuları oyuna sokma konusunda sıkıntılar yaşadı. Ancak Lorenzo Bernardi’nin kafasındaki oyun formasyonu, yüksekte oynanan Rus voleyboluna iyice adapte olmuş 36 yaşındaki Fin pasörün oynadığı müddetçe çok sıkıntı yaşayacağını işaret ediyor. Bu noktada İtalyan teknik adamın özellikle zorlu Şampiyonlar Ligi maratonunda bir yol ayrımına geleceği anlaşılıyor. Zira düşük fizik kapasitesine rağmen “tabanca gibi” diye tabir edilen Michal Kubiak haricinde bu formasyona uyan fazla isim yok Halkbank’ta.

Esko’nun Burutay Subaşı ve Tsvetan Sokolov’a attığı toplar genelde bel kıran cinsten oldu dünkü maçta. Zira Bernardi’nin hızlı oyun anlayışına göre fileye çabuk giden smaçörler, geriye yüksek gelen toplarla birlikte hücum koordinasyonunu kaybetti zaman zaman. Bulgar yıldız fizik avantajıyla bu topları öldürmeyi başarsa da solak Subaşı’nın bu anlarda çok sıkıntı yaşadığını belirtmeliyiz. Polonyalı Kubiak ise inanılmaz çabuk ve patlayıcı gücü sayesinde pasörden gelen topa göre hücuma gidip zamanlama sıkıntısı yaşamıyor.

Esko’nun Resul Tekeli ve Emre Batur’a servis ettiği paslar ise Halkbank’ın canını yakabilecek kadar dengesizdi. Özellikle Batur’a giden toplar, dünyanın elit oyuncuları arasında yer alabilecek tek Türk oyuncunun oyundan düşmesine neden oldu bir ara. O noktalarda Bernardi tatlı sert tutumuyla Batur’u oyuna döndürmeyi başardı başarmasına da, Ankara ekibinin bu konuda alacak daha çok yolu var.

Ha Özbey ha Özkan

Yıllardır Özbey ile beraber çalışan Hakan Özkan, Özbey’in yokluğunda takımı çok iyi organize etti. Bir tek hususta biraz daha ısrar etse, İBBSK’nin son şampiyondan puan alması çok uzak bir ihtimal değildi. İstanbul takımının hücum gücü Halkbank’a göre biraz düşük kalıyor. O halde yapılması gereken, top öldürmenin zor olduğu anlarda biraz daha varyasyonlu hücum etmek veya blok-defans geçiş oyununa ağırlık vermek. Bazı anlarda yaptığı hücum varyasyonlarıyla rakip blokları mükemmel düşüren genç Yenipazar, özellikle geriden ortaya attığı hızlı paslarda hata yapınca ısrarını sürdürmedi. Kolay yolu seçmesi Yenipazar’a nefes aldırdıysa da filenin karşısındaki devi devirmek için yeterli olmadı. Yine de genç pasörün iyi bir oyun ortaya koyduğunu ve oynadıkça daha iyi olacağını belirtmek isterim.

İBBSK öyle topları dışarı yolladı ki, izleyenlere “bu takım blok yapamaz mı?” sorusunu sordurdu. Halbuki maç sonunda ortaya çıkan istatistikler ve Ahmet Toçoğlu’nun ikinci seti takımına kazandıran inanılmaz blok sayısı, İBBSK’nin hücum gücünden daha yüksek bir blok kapasitesi olduğunu doğruluyordu. Bu tarz sıkıntıların ortak noktası, İstanbul BBSK’nin bir süreklilik sorunu yaşadığını gösteriyor ki, zaman içerisinde aşılabilecek bir durumdur.

En iyi transfer

Onu Arkas’ın genç takımından beri böylesi hırslı ve etkili oynarken gördüğümü hatırlamıyorum. Artık 28 yaşına gelmiş bir Kadir Cin’den bahsediyorum. İstanbul BBSK’nin belki de en iyi transferiydi dünkü maçta. Yıllar boyu dört numarada süregelen istikrarsızlığı, çalıştığı antrenörlerin manşet sıkıntısı yüzünden kendisini dışarıda bırakması gibi sorunları atlatmış görünüyordu dün pasör çaprazı oynarken. Hem defans yaptı, hem top öldürdü. Takımının maç boyunca servisten ürettiği 2 sayıya imza atarken sayıya dönüşmeyen servislerde rakibi çok zorladı Cin. Maçın ilerleyen bölümlerinde yorulup etkisini kaybetti ama gerek kulüp, gerekse milli takım için iyi bir geri dönüşün sinyallerini verdi.

Yetmez ama evet

Geçen haftaki yönetimlerle karşılaştırıldığında Erdal Akıncı-Tayfun Şener ikilisinin dünkü yönetiminin daha iyi olduğunu söyleyebiliriz. Ancak dünkü maçın geneline yayılan seyrek hatalar söz konusu iken hakemlerin istenilen seviyede olduğunu söylemek mümkün değil.

– İlk sette 6:8 iken Esko’nun attığı pas faul değildi.

– 11:13 iken Burutay Subaşı’nın karşıya yumrukla attığı topta İBBSK’lı oyuncuların teması yoktu ve karar doğruydu.

– İkinci sette 0:1 iken Özkan Hayırlı’ya çalınan pozisyon hatası kabul edilebilir gibi değildi. Zira Şener, Hayırlı’nın erken kaçtığını söylerken kendini inkar ediyordu. Hakemlerimize buradan küçük bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Eğer diziliş doğru ise “erken kaçtın” diyerek pozisyon çalmayın. Zira aynı anda servisin ne zaman kullanıldığını ve kaçışın ne zaman yapıldığını tespit edebilecek bir göz yapısı bulunmuyor dünyada. Bu nedenle FIVB, servisi atan oyuncunun topu elinden çıkardığı anda yapılan kaçışlara göz yumuyor. (Kural topa vurulduğu anda dese dahi) Eğer topa vurulduğu anı baz alarak kafayı erken kaçmaya takarsanız, bir maçta 38-40 tane pozisyon çalmanız gerekebilir.

– 19:20’de Subaşı’nın attığı pas ilk top olduğundan faul yoktu.

– Üçüncü setin başında (0:1) Esko’nun attığı pas fauldü. Ancak kararı süzemeyen hakemler, Kubiak’ın file üzerinde rakibin elinden auta gönderdiği topta sayıyı Halkbank’a veremedi ve ralli tekrarı kararı aldı. Esko’ya çalınmayan faul, tekrar edilen rallide nizami bir pas atan Sokolov’a çalındı.

– 17:18’de Halkbank’ın defans yaptığı top, anten içinden karşı sahaya gitti. Topu geri döndüren Ankara takımı oyuncuları hücum yaparken çalınması gereken düdük bir türlü gelmedi.

Basın Toplantı Odası

Burhan Felek’teki Basın Toplantı Odası’na yeni konulan masa gayet yerinde olmuş. Eski masada oyuncular ve antrenörler aynı anda oturamadığı gibi moderatör ya da çevirmen için de yer kalmıyordu. Şimdi ise olası bir toplantı sırasında herkese oturacak yer var. (Birden fazla oyuncu olsa dahi)

“Kaçamadım toptan abi”

Maçta seyirci olmayınca sahadaki diyalogları daha fazla duyabiliyorsunuz haliyle. Dördüncü sette servis atan Kadir Cin, devam eden rallide geri alandan (1 numaradan) bir de hücum yapıyor. Bloktan dönen top auta giderken yorgun düşen Cin toptan kaçamıyor ve top kendisine çarpıyor, sayıyı rakip kazanıyor. Cin yerine giderken bir zamanlar takım arkadaşı olduğu filenin karşı tarafında yer alan libero Nuri Şahin kendisine çaktırmadan takılıyor:

“Kadir top auta gidiyor, bırakmıyorsun.”

Cin de yerine dönerken Şahin’e cevap vermeden duramıyor:

“Kaçamadım abi”

Voleybol dolu günler dileğiyle,

Kayhan Kösem
kkayhan@hotmail.com


Haberi Paylaş

Comments are closed.