Hayaller ve gerçekler

Avrupa Şampiyonası başlamadan önce ben de herkes gibi çok heyecanlı, çok umutluydum.

Kolay bir grup, iyi bir ekip, umut vadeden bir teknik ekibe sahiptik ama umduğumuz beklediğimiz gibi olamadı.

Ben iyi ekip ve umut vadeden staff konusunda ısrarcıyım bunu söylemeden geçemeyeceğim.

Evet kolay grup dedik şampiyona öncesi düşünmüştüm ki bu üç dişimize göre ekiple şampiyonaya alışma dönemi yaşayacağız her geçen gün tempo yükseltip finale ulaşacağız ama hayaller başka gerçekler başka oldu bu şampiyonada. Grup maçlarında çok iyi performans gösterdiğimiz söylenemez, zaman zaman panik havasında oynadığımız dönemler oldu ve bu gelecek için ilk üç maç sonrasında açıkçası beni endişelendirdi.

Çeyrek finalde karşılaştığımız Almanya karşısında bile rahat değildik. Bir türlü o patlamayı gerçekleştiremedik. Acemice hataların Avrupa Şampiyonası’nda yeri olmadığını genç oyuncularımızın henüz bu arenaya hazır olmadığını gördük. Bence turnuvanın en iyi oyunumuzu Hollanda karşısında 3. Set 20-20’den sonra oynadık.

VAZGEÇMEMELİYİZ
Tüm bu olumsuzluklar tabii ki bizim için oyuncularımız için ders oldu. Onlardan vazgeçmeyip üzerlerine düşmeli daha çok oynatmalıyız. Dünya yıldızları erken yaşlarda kendilerini gösterirken bizim yıldızlarımız kendini göstermek için çırpınıyor artık onlara el vermeliyiz.

Ferhat Akbaş’a gelince henüz 29 yaşında beyefendi kişiliğiyle camianın sevdiği çok genç bir isim. Hatalar yapmış olabilir ama eleştirirken bazılarımız dozu fazla kaçırdı. Türk sporunda eksik olan şey istikrar. Ferhat’a destek olup onun yanında olduğumuzu gösterme vaktidir. Şimdi önümüzde Olimpiyat elemesi var hem oyuncularımızın hem de Ferhat’ın iyi bir dinlenme ardından sıkı çalışma dönemi başlıyor. Bu turnuva bitti artık önümüzdeki maçlara bakalım.


Haberi Paylaş

Comments are closed.