İdmanocağının bu sezon başında kadrosuna kattığı Sırp oyuncu Sanja Malagurski ile Fenerbahçe Grundig maçı öncesi bir araya geldik. Söyleşi sırasında Türkiye hayranı olduğunu örendiğimiz güzel oyuncu Muhteşem Yüzyıl seyrediyor, çaysız yapamıyor.
Yoğun gündemleri arasında bize vakit ayıran güzel oyuncu ile röportaj sırasında bize yardımcı olan Dilara Bilgeye sonsuz teşekkürler .
İşte Sırp yıldız ile yaptığımız röportaj;
-İdmanocağı transferinden bahsederek başlayalım istiyorum röportajımıza. Trabzona transferin nasıl gerçekleşti?
Polonyada oynadıktan sonra pek çok insan benim Türkiyeye gelip oynamamı istediklerini bana iletmişlerdi zaten. Menajerimle konuştuk ve Türkiyeden gelen bu teklifin benim için güzel sonuçları olacağı üzerinde hemfikir olduk. İyi bir teklif olduğunu söyledi bana. Bütün olanakları her şeyi konuştuk onunla. Küçük bir şehir olduğunu, sporu sevdiklerini anlattı her şeyin benim için güzel olacağını konuştuk ve böyle karar verdim.
-Bilgin var mıydı takım hakkında
Geçen sene iyi bir takım olduklarını ve güzel sonuçlar çıkardıklarını menajerim anlattı. Ligi 6. olarak bitirdiler. Bu sene daha iyisini yapmak istediklerine karar vermişler. Bu da kararımda etkili oldu.
-Küçük bir şehir olduğunu söyledi. Yabacı oyuncular Anadolu takımlarını çok da tercih etmiyor ama Trabzon çok özellikli bir şehir. Nasıl şehri sevdin mi?
Bir İstanbul, bir Ankara gibi değil tabii ki küçük bir şehir. Bunun avantajları da var. Sadece spora odaklanabiliyorsunuz. Diğer şeylerle ilgilenmeden sadece işinizi yapıyorsunuz.
-İdmanocağının hedefleriyle ilgili neler söyleyeceksin?
Buraya gelmeden önce de aklımda bir hedef vardı. Geldikten sonra da gördüm ki takımda hedef yüksek. Gelebileceğimiz en yüksek noktaya gelmek istiyoruz. Balkan Kupaını aldık. Challenge Kupasında iyi takımlar var. Bu takımlar en iyisini yapabilmek için savaşacaklar buna eminin. Biz de onlar gibi savaşacağız ve ne kadar yukarıya gideceğiz bunu hep birlikte göreceğiz.
-Mesela bir final olabilir mi bu en yüksek nokta
Tabii ki finali zorlayacağız. Tüm takımlar bunu isteyecektir. Ben bunu başaracak kalitemiz olduğunu düşünüyorum. Bizde öyle oyuncular var ki standart bir şekilde kalitelerini gösterecek düzeydeler. Finale ulaşmak için çabalayacağız ve şampiyon olmak için savaşacağız.
-Ligden de bahsedelim. Neler söyleyeceksin?
Yıllardır Türkiye Ligi en iyi liglerden en zor liglerden biri. Ligdeki ilk 4 takım hariç diğer tüm takımlar birbirlerine çok yakınlar. Yapıları birbirlerine çok benziyor. Herkes herkesi yenebilecek güçte. Lige iyi başlamadık ama dediğim gibi kaliteli bir takımız. Git gide daha iyi olacağımızı biliyorum.
-Takımdaki arkadaşlık nasıl?
Gayet güzel bir takımız. Genç ve tecrübeli oyunculardan kurulu bir takımız. Bir çok karakter var tabii ki. İçerde ve dışarda özel arkadaşlıklarımız var. Bu da ilerleyen dönemde oyunumuza da yansıyacak.
-Karadeniz özel bir bölgedir dedik yiyecekleri de çok özeldir. Yemekle aran nasıl?
(Burada araya Dilara giriyor ve bir Türkten farkı olmadığını anlatıyor Sanjanın
Hem de Türk gibi yiyor sözleriyle)
Buraya gelmeden önce de Türkiyeyi çok seviyordum. Yemeklerini kahvaltılarını.
(Bu noktada Dilaradan bir tespit daha geliyor: Önceki yaşantısında kesin Türktü.)
-Son olarak Trabzonlulara, İdmanocağı taraftarlarına ne söyleyeceksin?
Taraftarımız her zaman en iyi sonucu, galibiyeti bekliyor. Bunun farkındayız. Şu ana kadar bizi destekledikleri için teşekkür ediyoruz onlara. İyi ve kötü anlarımızda yanımızda olsunlar. Her zaman onlara en iyisini vermeye çalışıyoruz. Bundan emin olsunlar ve bizi yalnız bırakmasınlar.
Comments are closed.