Naz Aydemir Akyol: Biz bir yere gitmedik

Sezona fırtına gibi başlayan Vakıfbank’ın yıldız pasörü Naz Aydemir Akyol, yeni transferlerle daha da güçlendiklerini söyledi.

Hem ligde, hem de Avrupa’ya başarılı bir start veren Vakıfbank’ın pasörü Naz Aydemir Akyol geçen sezon da her kulvarda final oynadıklarını söyledi. Tecrübeli voleybolcu, “Biz sadece kupa kaybettik. Bir yere kaybolmadık. Takımın kimyası ve kurgusu değişti. Bu yıl farklı bir enerjimiz var” dedi.

Ligde ve Avrupa’da yoluna namağlup devam eden Vakıfbank’ın yıldız pasörü Naz Aydemir Akyol, hem milli takımla ocak ayında oynayacakları maçları hem de kulübün şu anki durumunu MİLLİYET için değerlendirdi.

Geçen sezon kupaları kaybetmiştiniz, bu sezon ise fırtına gibi esiyorsunuz. Vakıfbank geri mi döndü?
– Vakıfbank hiçbir zaman kaybolmamıştı. Geçen sezon kupa kaybettik. Bu yüzden bizim için başarısız bir sezondu. Ama her kulvarda final oynadık. Final-four’a da kaldık. Bu sezon, geçen yıla göre daha iyi gittiğimiz bir gerçek. Fakat geçen sene de ligin başlarında konuşuyor olsaydık başarılıyız diyebilirdik. Ama takımın kimyası, kurgusu değişti. Bu sezon daha farklı bir enerji var.

‘BİR DAHA ZOR’

Daha önce 74 maçlık bir seriniz vardı. Şimdi onun geri geleceğini düşünüyor musunuz?
– Çok ekstra bir sezondu o. Dünyada başka bir takım, bunu yapabilir mi gerçekten bilmiyorum. Neredeyse 1,5 sezon hiç maç kaybetmedik. Bütün kupaları aldık. Benim düşüncem bir takım maç kaybedebilir. Bu bir uyarı gibidir, takımı uyandırır. Önemli olan maç kaybetmemek değil, kupaları almaktır.

Bu sezon ligde Galatasaray, Fenerbahçe ve Eczacıbaşı’nı yendiniz. Derbilere özel bir motivasyonunuz var mı?
– Her maça aynı şekilde çıkmaya çalışıyoruz. Ama bu tabii ki karşı tarafın gücünü bildiğiniz zaman mümkün olmuyor. Fenerbahçe, Galatasaray, Eczacıbaşı gibi takımlarla oynarken daha farklı oluyor. Yine de her takımın karşısına aynı saygıyla ve aynı motivasyonla çıkmaya çalışıyoruz.

GUİDETTİ AVANTAJI!

Yeni transferler takıma çabuk adepte oldular. Onların performansını değerlendirir misin?
– Bütün yaz hocamız Guidetti ile çalışmanın avantajını iyi kullandılar. Eğer böyle olmasaydı, tabii ki daha farklı bir durum ortaya çıkardı. Onun oyun sistemini, nasıl bir oyun oynatmak istediğini iyi biliyorlar. Biz de yeni gelen birini hemen içimize alıp kaynaştığımız için kimyamız tuttu. Oldukça keyifli bir şekilde yolumuza devam ediyoruz.

Takımlar Türk pasör konusunda sıkıntı yaşıyorlar. Sen bu konuda ne düşünüyorsun?
– Benim dışındaki Türk pasörlerin de yeterince iyi olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de kadronuzda yabancı bir pasör bulundurmak şu şartlarda büyük bir lüks. Ben kendi mevkidaşlarımı iyi buluyorum. Onlara güvenildiğinde neler yapabildiklerini daha önceki senelerde gösterdiler.

Eczacıbaşı ve Fenerbahçe’nin bu sezonki kadrosunu nasıl buluyorsunuz?
– Eczacıbaşı geçen sezon çok iyiydi. Kadrolarında bu sezon değişime gittiler. Onların da bir alışma süreci olacaktır. Aldıkları sürpriz mağlubiyetler sezon sonunu çok fazla etkilemez. Fenerbahçe de her zamanki gibi çok güçlü.

‘ÇALIŞMAYA DEVAM’

Uzun yıllardır Guidetti ile çalışıyorsun. Onun sana kattığı şeyler neler?
– Bana üç yıl boyunca çok fazla şey kattı. Saymaya kalksam ve bir şey unutsam ona saygısızlık olur. Bu sene kendi de ‘sana daha yeni şeyler öğretmemiz gerekiyor’ dedi. Bu sezon ABD yardımcı antrenörü Jamie Morrison da geldi. Onunla ayrı da çalışıyoruz. O da bizim performansımıza çok şey kattı. Çalışmaya devam etmemiz gerekiyor. Öğrenilecek şeyler hiçbir zaman bitmez.

Gelecek dönemde Vakıfbank’ta devam mı edeceksin, yoksa Avrupa gibi bir hedefin var mı?
– Şu an çok önemli bir sezon benim için devam ediyor. Bunu hiç düşünmedim. Evde bile kocamla hiç konuşmadık. O yüzden öncelikli olarak önümüzde üç maç var. Ardından ocak ayında milli maçlar var. Bu sezonu bitirdikten sonra her şey netleşecektir.

‘İNSANLAR HEYECAN ARIYOR’

Voleybol seyircisi yeterli mi, yoksa daha fazla ilgi olmalı mı?
– Ben bir müessese takımında oynadığım için bunu değerlendiremem. Eğer üç büyüklerde oynasam buna cevap verebilirdim. Onların kendi taraftarları olduğu için salonu doldurma avantajları var. Ama bizim de Şampiyonlar Ligi’nde ve ligde oynadığımız büyük maçlarda seyirci sayımız gayet iyi. Tabii ki bizim seyircimiz üç büyükler gibi coşkulu bir şekilde tezahürat yapmıyor. Genelde aileler çocuklarını alıp bizi izlemeye geliyorlar. Basketbolla kıyasladığımız zaman ise orada daha fazla sonucu belli olmayan maçlar yaşanıyor. İnsanlar heyecanlı bir şey arıyor. Voleybol daha az heyecanlı bir spor.

‘OLİMPİYAT BİLETİNİ MUTLAKA ALACAĞIZ’

Milli takım yoğun bir maratona girecek. Takımın durumunu değerlendirir misin?
– Olimpiyat elemeleri Ankara’da yapılacak. Ev sahibi olduğumuz için oldukça avantajlıyız. Oldukça güçlü ekiplerden kurulu mini bir Avrupa Şampiyonası oynayacağız. Ama Ankara her zaman uğurlu diyoruz. Seyirci desteğini arkamıza alıp, önce gruptan lider çıkmak, ardından da adım adım giderek olimpiyat vizesini almak istiyoruz. Eğer ikinci ve üçüncü olursak da mayısta elemeler oynayacağız. Bu takım ocakta olmazsa, mayısta olimpiyat biletini alacak güce sahip.