İki genç yıldız Canan Kılınç ve Asena Seyli

Karayolları Spor Kulübünün ve TVF Spor Lisesi’nin genç ve başarılı sporcuları Canan Kılınç ve Asena Seyli ile röportaj gerçekleştirdik. Kulüplerinde ve okul takımlarında oldukça başarılı bir sezon geçiren sporcular aynı zamanda Liselerde TVF Spor Lisesi ile Türkiye Şampiyonu oldular. Haziran ayında Fransa’da yapılacak olan Liseler Dünya Şampiyonasında ülkemizi temsil edecekler. Sporcularımıza ve takımımıza başarılar dileriz. Şimdi sporcularımızı tanıyalım…

CANAN KILINÇ

-Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
03.05.1995 Ankara doğumluyum. 4 yıldır lisanslı voleybolcuyum. Voleybola Beden Eğitimi Öğretmenim sayesinde Türk Telekom Spor Kulübünde başladım. Daha sonra Türk Telekom’un kapanmasıyla Çankaya Belediyesi’ne geçtim. 2 sezondur halen oyuncusu bulunduğum Karayolları Spor Kulübünde voleybol oynuyorum.

-Bu yıl çok başarılı bir sezon geçirdiniz ve finale kaldınız. Neler söyleyeceksin?
Takım olarak çok emek verdik. Çok çalıştık. Finallere kalmak ilk hedefimizdi ve biz ilk hedefimizi başardık. Takım olarak çok istekli oynuyoruz birbirimize güveniyoruz. İnşallah Türkiye şampiyonasında da bu isteğimizi devam ettirerek Türkiye’de derece yapmak istiyoruz. Bu hedefimizi de gerçekleştirip takımımızı daha da yukarı çıkarmak istiyoruz.

-Unutamadığın bir maç var mı?
Unutamadığım birçok maç var. Onları buraya sığdırmak biraz zor ama kısa bir süre önce oynadığım Liseler arası Türkiye Şampiyonasında Kültür 2000 Koleji ile final maçına çıkmıştık. Takımca herkeste bir tedirginlik vardı ama geriden gelerek maçı 3-0 aldık. Maçtan sonra herkes mutluluk gözyaşları döküyordu. Şampiyonluk harika bir duygu 🙂 Bu maçı ömrüm boyunca hiç unutamam diye düşünüyorum.

-Voleybol ile ilgili hedefleriniz nelerdir?
Şu anki ilk hedefimiz Fransa’da Liselere Dünya Şampiyonasında ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek. Daha sonra Gençler Türkiye Şampiyonasında ise kulübümle derece yapmak. Gelecek içinse orta oyuncu olarak kendimi en iyi şekilde geliştirerek kulübümle 1.Lige çıkma sevinci yaşamak ve 1. Ligde oynamak.

-Forma numaranızın özel bir anlamı var mı?
Evet var. İlk 14 numaralı formamı tesadüf olarak almıştım ve en iyi sezonumu o formayla geçirdim. Bana şans getirdiğine inanıyorum 🙂

-Özel hayatınızda veya takım arkadaşlarınızla arasında bir lakabınız var mı?
Antrenörüm Özkan Gönülaçar’ın antrenmanda “TABATA” demesiyle herkesin diline yayılan bir lakabım var 🙂
 

ASENA SEYLİ

-Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
1995 Ankara doğumluyum. Türkiye Voleybol Federasyonu Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi 11. sınıf öğrencisiyim. Voleybola 11 yaşımda Yenibatı Spor Kulübünde Beden Eğitimi öğretmenimin yönlendirmesiyle başladım. Daha sonra Tarımspor kulübünde devam ettim voleybola. 2 yıl orada oynadıktan sonra antrenörüm Hüseyin Doğanyüz ile birlikte Ankaragücü Spor Kulübüne geçtim. 1 yılı bitirdikten sonra şuanda hala oyuncusu bulunduğum Karayolları Spor Kulübüne geçtim.

-Bu yıl çok başarılı bir sezon geçirdiniz ve finale kaldınız…
Kulüp ve takım olarak birbirimize çok bağlıyız. Herkes birbirine yardımcı olmak için can atıyor. Çok çalıştık. Aksadığımız zamanlar oldu ama üstesinden gelmeyi başardık. Her hatadan sonra baştan aldık. İnandık. Finallere kalmak bizim için çok büyük bir avantajdı. Çünkü genç takım olarak aramızdan ben dahil birkaç arkadaşım daha bütün sezon A Takımda antrenman yaptık. İlk zamanlar birbirimize ve antrenman temposuna alışamama gibi sıkıntılar çektik fakat kısa zamanda bunu da atlatıp takımımızı olması gerektiği yere getirdik.

-Unutamadığın bir maç var mı?
İlk çıktığım maç. Minik takımda ve yedek köşesindeydim. Antrenörüm Özgür Alan beni yanına çağırdı ve elime bir tane tabela verdi. İşte o an kalbim yerinden fırlayabilirdi. Tribünde oturan anneme dönüp ayağa kalkıp tabelayı sallamıştım. Ağlayarak sahaya girdim. Sahaya girdim 2 sayı alarak maçı kazandık. O an mutluluktan ağlamıştım.

-Voleybol ile ilgili hedefleriniz nelerdir?
Öncelikli olarak takımımı genç kızlar turnuvasında en iyi şekilde temsil etmek. Daha sonra Liseler arası Dünya Şampiyonasında Fransa’dan Şampiyon olarak dönmek istiyorum. Gelecekte ise iyi bir libero olmak istiyorum.

-Forma numaranızın özel bir anlamı var mı?
9 numara bana okul takımında verilmişti. Ellerinde numara kalmamıştı ve bende almak zorunda kalmıştım. Ama gözüm hep 11 numarada kalmıştı. Antrenörüme “neden ben 11 alamadım” dediğimde “şuanda takımın en küçüğü sensin, sende büyüğünde kendi formanı seçersin” demişti. Daha sonradan ben 9 numara bana uğurlu geldiğini düşündüm. Bir süre sonra “işte benim numaram” dedim ve hep onu giymeye devam ettim.

-Özel hayatınızda veya takım arkadaşlarınızla arasında bir lakabınız var mı?
Kontrolsüz güç Asena veya Garfield.

Röportaj : Recep Ekin

 


Haberi Paylaş

Comments are closed.