Herkese merhaba…
Bildiğiniz gibi yaklaşık 1 ay önce rüyalarımızda gördüğümüz, hayallerimizi süsleyen Olimpiyat Oyunlarına katılmaya hak kazandık!
Hala heyecanımız, sevincimiz, mutluluğumuz devam ediyor. Biz bunun gerçekleşeceğine daha bir sene önce inanamaya başlamıştık zaten. Federasyon başkanımız Olimpiyat Elemeleri Türkiye’de dediğinden beri, Londra’nın hayallerini kuruyorduk. Eda, Özge, Nesli ve ben Londra’da gezeceğimiz, göreceğimiz yerlerin bir listesini bile çıkarmıştık 🙂 Olimpiyat dövmesi yaptırmaya geçen seneden karar vermiştik. Anlayacağınız biz olimpiyata gitmeye inanmıştık!
Biliyorsunuz birçok arkadaşım ve ben ağır sakatlıklarla da mücadele ettik, hala da ediyoruz ama sporun içinde sakatlıkta var. Amacımızın, hedefimizin ne olduğunu çok iyi biliyoruz ve ağrı, sızı demeden antrenman yapmaya, olimpiyatlara hazırlanmaya devam ediyoruz.
Sakatlıklarımızı, ağrılarımızı sabah akşam tedavi ile geçirmeye çalışan başta doktorumuz İbrahim Yanmış, fizyoterapistimiz Mesut Selami abim ve İlkay’a, masörümüz Sibel ablaya ne kadar teşekkür etsek az. Bu başarının arkasında sadece 14 sporcu yok, teknik ekibimiz, federasyonumuz, tüm VakıfBank ailesi, kulüplerimizin desteği, Ankara taraftarı, televizyon başında dua eden binlerce insan ve ailemiz var. Aslında biz kocaman bir aileyiz! Hepsine tekrar tekrar teşekkür ediyorum.
Olimpiyatlara katılan tüm takımlar çok kuvvetli olacak, bunun farkındayız. Bizim tek dezavantajımız olimpiyat oyunlarını ilk kez oynuyor olmamız. O havayı ilk kez soluyacağız, ilk kez bu tecrübeyi yaşayacağız ama bunun üstesinden geleceğimize inanıyorum. Sonuçta biz son iki senedir Rusya’yı İtalya’yı, Çin’i ve birçok dünya devini yenmiş takımın oyuncularıyız. Kendimize güvenimiz tam. Daha öncede söylediğimiz gibi daha hiçbir şey bitmedi, hatta biz maceramıza yeni başlıyoruz.
Bundan sonra Milli takım olarak tek hedefimiz katıldığımız her turnuvada kürsüde yer almaktır. Bunu başaracak güçteyiz, yeter ki bizim için dua edin ve tüm kalbinizle destekleyin!!!
Sevgiler…
Comments are closed.