Voleybolunsesi olarak A Bayan Milli Takımımızın 2012 Londra Olimpiyat Oyunları’nda oynayacağı karşılaşmaların ardından Türk Voleybolun değerli antrenörlerine maç değerlendirmesi yaptırıyoruz.
Brezilya ile oynadığımız ilk maçın ardından ilk değerlendirmeyi FIVB Uluslarararası Voleybol Antrenör Eğitmeni ve Coach Nejat Sancak yaptı.
Sancak’ın Brezilya maçı ile ilgili değerlendirme yazısı şöyle:
İKİ BREZİLYALI
Filenin Sultanları’nın Olimpiyat açılış maçında; kaliteden yoksun ve sistemsiz iki takımın kör dövüşü şeklinde geçen mücadelesini izledik.
Bu kör dövüşünden maalesef sultanlarımız mağlup ayrıldı.
Aslında oyunun kaderi; Ze Roberto’nun kaybettiği 2. setten sonra artık Paula Pequeno skandalına mecburen son vermesi ile belli olmuştu.
Oyuna 3. set başında giren ve ilk altıyı hak etmesine rağmen coach Ze Roberto ve kıdemli (!) oyuncu teşkilatına kurban giden Fernanda Garay’ın hücum, geri hücum (pipe) defans, servis karşılamada yukarıya giden bir ivmeyle giden Brezilya; 4. seti 10 sayı farktan yine Ze Roberto’nun oyunu zamanında mola ve oyuncu değiştirmelerle kesememe acizliği ve seti bitirebilecek ön alan blokör ve geri alan servisçi değişikliklerini gerçekleştirememesi nedenleriyle Türkiye’ye hediye etti.
Biz de bu hediyeyi ne yaptık? Paket edip geriye postaladık.
Brezilya’nın en büyük handikabı Zero Roberto bey; bugün de rüştünü ispat etti ve bizi haksız çıkarmadı. Ayrıca Brezilya takımının pasörü takımını 7 metrelik bir mesafede oynatıyor. Paslar köşeye uzamıyor. Rakip blok hep avantajlı. Köşe smaçörleri hep rahatsız ve bloğa mahkum hücum etmek zorunda kalıyorlar. Brezilyalı pasörün özellikle 2 numaraya sırtı dönük attığı paslar olimpiyat bitiminde pasör çaprazı Sheila’nın omurgasında kalıcı hasara neden olabilecek sakatlıklar yaratabilir.
Sonuç olarak: Ben Brezilya’nın bu yapısı ile ilk 4 ‘e girebileceğini (FIVB arkadan itmezse) pek sanmıyorum. Takımımız inşallah altın tepsiyle önümüze sunulan bu galibiyeti çok aramaz.
Bir de Fenerbahçelilere dip notu: Şişirilen transfer Paula Pequeno’nun performansı bugün ortaya çıktı. Bu transferi gerçekleştirenler; sporcunun Rusya Ligi’nde 2 sezon oynadığı Zareciye Odintsovo takımındaki performansını hiç incelediler mi acaba?
Gelelim milli takımımızın analizine:
Takımımız burada olimpiyat seviyesinde 9 sporcu ile oynamak zorunda kalıyor. Büşra ve Polen tüm iyi niyetlerine rağmen; henüz bu seviyenin oyuncuları değil.
Ayrıca çift libero kullanma ısrarımız da takımımızı böyle uzun bir turnuvada bench zenginliği açısından sıkıntıya sokmuş durumda ama bu saatten sonra dönüşü yok.
Bugün servis karşılamada yaptığımız hatalar şunu gösterdi ki çift liberolu (bize göre hacıya da, hocaya da yaranma amaçlı) servis karşılama ve defans sistemimiz, bugün özellikle servis karşılama hatalarının bolluğu dolayısıyla çökmüş görünüyor. Ayrıca kabus gibi geçen ilk setten sonra karşımızda her zaman Zero Roberto olmaz. Daha sert ve nefes vermeyecek takımlar da çıkabilir karşımıza..
İlk sette Neslihan’ın niye tenis servis attığını, sonraki setlerde smaç servis atarak takımımıza sayılar kazandırmasını anlayamadık! Neslihan’ın bir sakatlığı mı var acaba? Sakat idiyse 2. setin başında aniden nasıl düzeliverdi? Ya da bu taktik mi idi? Burası anlaşılamadı. Yine 5. sete tecrübeli Neslihan’ın başlamasını bekliyorduk. Fakat Motta bize (tahmin ederim ki Brezilya’ya da) bir sürpriz verdi! Aklımıza gelen bir başka olasılık ta Neslihan ve coach Motta arasında bir sürtüşme olasılığıdır ki böyle bir sürtüşme olsa bile, takımın sonucunu etkileyecek şekilde sporcuyu cezalandırmak için yenilgi pahasına takım cezalandırmak Olimpiyat platformunda hiç hoş ve kabul edilebilecek bir durum değil.
Unutulmamalıdır ki o takım Türkiye’nin takımı!
Maalesef takımımız konsantrasyondan uzak (özellikle orta adamlarımız) bir görüntü çizdi.
Takımımız yenmeyi planladığımız rakiplerimize göre daha kısa bir takım. Daha süratli ve bol kombinasyonlu bir oyun beklentimize rağmen (uzun hazırlık dönemine rağmen) standart, klasik ve yavan, her şeyin daha evvelden belli olduğu bir hücum sistemimiz var. Ya da hücum sistemimiz yok!
Mantalite olarak ta defansif voleybol oynuyoruz. Bekliyoruz ki rakip hata yapsın. Bu mantalite ile rakip hata yapmadıkça set ve maç kazanmak hayal olur.
Agresif ve rakibe saldıran bir voleybol oynamıyoruz.
Bir başka saptama; konsantrasyonun çok önemli olduğu bu turnuvada acaba takımımız Olimpiyat köyü dışında sakin bir otelde kalamaz mıydı? Olimpiyat köyündeki ortam; voleybol gibi konsantrasyonun çok önemli olduğu bir sporda handikap gibi gözüküyor.
Son olarak; Neslihan’ın kesinlikle turnuvaya bu takımın lideri olarak ağırlığını koyması gerekiyor. Yoksa Neriman’ın hücumdaki yalnızlığı ile çok zor maç kazanabiliriz gibi geliyor bana. Bomba gibi smaç servis ve hücumlarını bekliyoruz gerçek bir pasör çaprazı olarak.
Belki bu Olimpiyat turnuvası onun son Olimpiyatı olacak kariyerindeki. İyi konsantre olan ve sonuna kadar zorlayan ve mücadele eden bir Neslihan Türkiye’yi 2. tura taşır!
Hedefi de iyi tespit etmemiz lazım. En kötüsünden Sırbistan ve Kore galibiyetleri bizi ilk 4’e taşıyabilir. Kızlarımız bu turu geçebilecek yetenek, tecrübe ve kapasiteye sahip. Voleybol tarihimizde birçok ilki başaran sultanlarımız; yine bir ilki başararak 2. tura geçecektir!
Comments are closed.