Londra Olimpiyat Oyunları sonrasında yapılan genel kurul, Voleybol Federasyonu yönetimini değiştirdi; seçimi kazanmasına kesin gözüyle bakılan Erol Ünal Karabıyık, koltuğu yönetim kurullarında çalıştığı Özkan Mutlugil’e teslim etti. Kamuoyu tarafından sürpriz olarak tanımlanan bu sonuç önemli bir değişiklikti.
Yeni federasyon yönetiminin kendine özgü bir yoğurt yeme anlayışının olması normal ve zaten bu anlayışı hayata geçirmek için göreve geldiler.
Mutlugil yönetimi, performansından memnun kalmamış olacaklar ki, Bayan Milli Takım Antrenörü Marco Aurelio Motta ile yollarını ayırma kararı aldı. Kamuoyundaki yaygın söylentiye göre ki, biz de buna inanıyoruz; Federasyon, sözleşmesi sona eren Motta’nın yerine ise Massimo Barbolini ile anlaştı.
Nedir bu değişimin perde arkası?
Neden bu acelecilik?
Ve neden Barboloni?
Neden taraflar birbirlerini rencide ediyor?
Neden birbirleri ile konuşup ortak bir basın toplantısı düzenlenmiyorlar? Neden sulh yerine niza yolu seçiliyor?
İşte tüm bu soruların cevabını iki tarafta bulmaya çalıştım. Federasyon kanadı haklı olarak, “Sözleşmesi bittiği için yeniden Motta ile çalışmayı düşünmedik, bu tasarruf bizim hakkımız” diyor. Motta ise “Ben sadece işimi yaptım. Konuşmadım. Neden böyle bir karar alındı anlamıyorum” söyleminde bulunuyor.
Bana göre, taraflar birbirini tam olarak anlayıp dinlemeden böyle bir olayın içerisine girdi. Biraz aceleci davranıldı sanki. Hadi Motta ile çalışmak istemeyebilirsiniz, bu en doğal hakkınız. Ama bütün bunları çok aceleye getirmeseydiniz keşke. Milli takım düzeyinde çok yoğun bir program görünmüyor şu günlerde. Aslında Federasyon yönetimi iyi niyetli, ancak henüz işleri rayına oturtmuş değil. Çünkü karmaşık ve büyük bir federasyonun yönetimine geldiler ve her şeyi kendi anlayışlarına göre düzeltmek için fazla zamanları yoktu. Yıllardır voleybolun içinde olan isimler üzerine düşen görevleri basamak basamak yerine getiriyor. Salonlardaki anlamsız perdeler kalkıyor, yeni projeler hayata geçiriliyor. Federasyonun liglerin isim sponsorluğu konusundaki çabası ise taktir edilecek türden.
Bu açıdan bakıldığında, az zamanda çok yol alındığı da söylenebilir. Fakat herkesin bildiği üzere, çıta yüksekte, özellikle de milli takımlar düzeyinde. Bu bayrak daha yukarı çekilecek, buna yürekten inanıyorum.
Değinmek istediğim bir konu da başkent voleyboluna dair.
Ankara voleybolu bu sezon Avrupa’da fırtına gibi esiyor. Erkekler CEV CUP’taki temsilcilerimiz Halk Bankası ve Maliye Milli Piyango finale doğru emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor. Güçlü Rus temsilcisi Iskra Odintsova´ya voleybol dersi veren Halkbank, kendini finale yakın görüyor. Kupadaki diğer temsilcimiz Maliye Milli Piyango da çeyrek finale yükselerek başkent voleyboluna önemli bir hareket getirmiş durumda. Bayanlarda Challenge Kupası 16 finalinde İlbank üst tura yükselmeyi başardı.
Darısı lig performanslarına…
Bülent Karadaş
Comments are closed.