Bir el omzuma dokundu hayatım değişti

Japonya ve Güney Kore’de oynayan ilk ve tek Türk voleybolcusu olan Yeliz Başa, Karar’a konuştu: 19 Mayıs gösterilerinin provasından dönerken teklif aldım ve 6 voleybol topu karşılığı Beykoz’dan Beşiktaş’a transfer oldum. O elin sahibi olan Kurtuluş Çavdar hocamın hakkını ödeyemem.

Halkbank Kadın Voleybol Takımı’nın gözde oyuncusu Yeliz Başa, ilginç spor hayatını, Uzakdoğu’da yaşadıklarını ilk kez Karar’a açıkladı. Japonya ve G. Kore’de ülkemizi temsil eden ilk ve tek isim olan Yeliz Başa, voleybola okuduğu bir afişle başlamış. Yeliz, ortaokul son sınıftayken okullarına asılan bir afişte yazan “Hafta sonları Beykoz sahilinde düzenlenecek voleybol etkinliğine katılmak isteyen öğrenciler…” cümlesini okuyarak voleybola başlamış. Bu sporla tanışması, Beykoz sahilindeki beton zeminli basketbol sahasında eski bir voleybol filesiyle olmuş.

Yeliz o günlerini şu sözlerle anlattı: “1,5 yıl boyunca yaz-kış hafta sonları aynı yerde voleybol öğrenmeye devam ettim. Bu süreçte Beykoz Spor Kulübü’nde lisansım çıkarıldı. Daha sonra lise 1. sınıfta bando takımındayken, 19 Mayıs çalışmaları için bütün okulların toplandığı bir stadyumda çalışmalardan sonra servislerimize geri dönerken bir isim arkamdan omzuma dokundu. Bu kişi başka bir okulda beden eğitimi öğretmenliği yapan ve aynı zaman da Beşiktaş yıldızlarda ve gençlerde yardımcı antrenör olan Kurtuluş Çavdar’dı. Hayatım boyunca asla unutmayacağım ve hakkını asla ödeyemeyeceğim, bir dokunuşla hayatımı değiştiren ve beni Beşiktaş Spor Kulübü’ne kazandıran Kurtuluş hocama minnet borçluyum. Kurtuluş hocam bana bir sporla ilgilenip ilgilenmediğimi sordu. Daha sonra babam ile görüştüler ve o günün şartlarında Beykoz Spor Kulübü’ne lisansımı almak için 6 adet voleybol topu karşılığı Beşiktaş Kulübü’ne lisansımı aldılar.”

“Bendeki emeğini unutmayacağım ikinci isim ise yıldız ve genç takım Başantrenörü İsmail Şahin’dir. Benim üzerimde emeği çok büyüktür. Benim ile her konuda çok ilgilendi ve gelişimimde, buralara gelmemde çok katkısı oldu”

CENGİZ GÖLLÜ A TAKIM’A ALDI

“15 yaşından itibaren tek başıma sabah 05.45 otobüsü ile önce Beşiktaş Lisesi’ne okula, daha sonra Fulya Beşiktaş Tesisleri’ndeki antrenmanlara her gün 5 yıl boyunca gittiğini söyleyen Yeliz, “Bir yıl yıldız takım, 2 yıl genç takımda mücadele ettikten sonra Türkiye’nin voleybol dehası çok değerli antrenörümüz Cengiz Göllü hocamız beni Beşiktaş A Takım kadrosuna kattı ve ilk profesyonelliğe adım atmama vesile oldu. Allah nur içinde yatırsın, mekanı cennet olsun. Babacanlığı ve tatlı-sert duruşu ile sporcu kişiliğimin ve voleybolculuğumun gelişiminde büyük emeği olan saygı değer hocamızı buradan rahmet ile anmak istiyorum.”

“O süreçte Türkiye’de kalsaydım voleybolumun daha ileriye gideceğini düşünmüyordum. Çünkü üç yabancılı sistem vardı ve uzun süre Beşiktaş’ta yedek kaldım. Sadece son yıl Adnan Kıstak hocamız sayesinde oynama fırsatı buldum. Japonya’dan bir teklif gelince bu fırsatı değerlendirmek istedim. Menajerim Nejat Sancak ile oturup bir kariyer planlaması yaptık. Voleybol yaşamamın 2. etabı olan yurtdışı kariyerimin kahramanı Menajerim Nejat Sancak’a minnet borçluyum. Sadece menajer-oyuncu ilişkisi değil, abi-kardeş gibi her zaman her konuda bir an olsun beni yalnız bırakmadı ve hiçbir zaman desteğini esirgemedi. Kendisinin hiçbir zaman hakkını ödeyemem.”

KÜLTÜR FARKLILIĞI ZORLADI

“Yurtdışında oynamanın olumlu yanları en başta sorumluluk alma, disiplin, fiziksel ve psikolojik olarak güçlü olma olarak bana yansıdı. Farklı spor kültürü tanıma fırsatı, taraftarların spora bakış açısını gözlemleyebilmek, takım içi iletişim, saygı sevgi ve yardımlaşma, değişik antreman teknikleri ve taktikleri bana olumlu yönde katkı sağladı.”

“Olumsuz yanları ise, adaptasyon, uzaklık, aile hasreti ve ülke özlemi olarak karşıma çıktı. Ama kesinlikle pişman değilim, iyi ki bu tecrübeyi yaşamışım. Kendimi kendime ispatladım.”

TEK YABANCI OLMAK ÇOK ZOR

“Yabancı bir ülkede iki gün üst üstte maç oynamak hiç kolay değil. Psikolojinizi, duygularınızı ve fiziksel gücünüzü kontrol etmeniz gerekiyor. İlk günkü maçın sevincini ya da üzüntüsünü yaşayamadan, rahatlayamadan, ertesi gün aynı disiplinde ve konsantrasyonda maça hazırlanmak zorundasınız. Tek yabancılı bir sistemde sizden beklentiler var ve bunu yerine getirmek için üzerinizde büyük bir baskı oluşuyor. Çok güçlü bir psikolojiye, çok sağlam bir fiziğe ve disipline ihtiyacınız oluyor.”

Dünya voleybolunda Japonya ve G.Kore çok güçlü iki ülke. Yeliz Başa’nın bir maçta Japonya’nın Nec-Pioneer takımında 42 sayı, G.Kore’nin Hyundai-KGC takımında ise 40 sayı rekorları olmuştu. İki ülkede de büyük ilgi ve saygı gören Halkbank Kadın Voleybol Takımının başarılı ismi Yeliz Başa, Uzakdoğu’da yaşadığı ilginç anılarını da paylaştı:

“Üç şeyi unutamıyorum. Japonya’da şampiyonluk maçı ve kutlamaları müthişti. Japonya’da bütün setleri 26-24 kazandıkları bir maçı da unutamam. Ve Kore’deki ceza antrenmanını. 3-2 kaybettiğimiz bir maç sonrası akşam saat 8’den gece yarısı 12’ye kadar ceza antremanı yaptık. Daha sonra kulüpten 2 Koreli oyuncu kaçtı.”

Yeliz Başa, hedefinin Japonya’da ve Kore’de olduğu gibi Türkiye’de de başarılı olmak ve kulübü Halkbank ile yeni başarılara imza atmak olduğunu söyledi. Yeliz, voleybolu bıraktıktan sonra altyapılara hizmet edip, yurtdışı tecrübelerini genç yeteneklere aktarıp Türk voleyboluna yeni yetenekler yetiştirmek olduğunu da açıkladı.

Celal Demirbilek/Karar


Haberi Paylaş

Comments are closed.