A Milli Erkek Voleybol Takımı ve Halkbank’ın başarılı orta oyuncusu Emre Batur, her zaman şampiyonluğun en güçlü adayı olduklarını ve bu sezon da bunu başarmak istediklerini söyledi.
Emre Batur, yaşadığı sakatlığı atlatma süreci, milli takım, formasını giydiği Halkbank ve özel yaşamına dair değerlendirmelerde bulundu. Halkbank’ın son yılların en başarılı takımı olduğunu vurgulayan Emre, “Avrupa’da ve Türkiye’de hep zirvede yer aldık. Bazen takımlarda şanssız dönemler olabilir. Ligde, Şampiyonlar Ligi’nde kötü sonuçlar aldık ama umudumuzu asla yitirmedik, ayakta kaldık, kenetlendik.” dedi.
Başkent ekibinin yeni transferlerinin uyum sorununu atlatmasının ardından takıma katkılarının da arttığını ifade eden Emre, “Sezon başında kötü gidişimizin sebeplerinden biri de arka arkaya yaşadığımız sakatlıklardı. Artık geleceğe umutla bakıyoruz. Şampiyonluğun en büyük adayı Halkbank ve biz bu sezon da bunu başarmak istiyoruz. Bütün gayretimiz çabamız şampiyonluk için.” diye konuştu.
Sakatlık süreci
Emre Batur, sol dizinden geçirdiği cerrahi operasyonun çok ciddi olması nedeniyle geri dönüş sürecinin zorlu geçtiğini kaydetti. Halkbank Spor Kulübü yönetimi, idareciler ve takım arkadaşlarının her zaman yanında durarak, motive ettiklerini anlatan Emre, “Ailemin de desteğiyle çok sevdiğim voleybola döndüm. Kendimi toparladım. Şimdi güçlüyüm.” dedi.
Antrenörlerinin kendisinden beklentilerini bildiğini ve bundan sonraki dönemde takımına daha fazla katkı sağlayacağını belirten milli sporcu, “Bana göre ‘zor’ diye bir kavram yok. İnsan inanır ve isterse her şeyi başarabilir. Önemli olan ne istediğiniz ve ne hissettiğinizdir.” ifadelerini kullandı.
Eskisinden daha iyi olabilmek için çok çalışıp, emek harcadığını belirten Emre, şöyle devam etti: “Eski halimi kazanmak adına çok efor sarf ettim. Gösterdiğim bu özverinin sonucunu alacağıma, ben sonuç alırken de bundan takımımın olumlu etkileneceğini düşünüyorum. ‘Superman Emre’ döndü diyebiliriz. Fiziksel eğitim, güçlenme en az yetenek kadar önemlidir. Çalışıp gelişme göstermezseniz yeteneğinizin çok anlamı olmaz diye düşünüyorum.
“Üst düzey fizik”
Emre, üst düzey bir voleybol oyuncusu olarak anılmak için sporcunun fiziğinin de üst düzey olması gerektiğini belirtti. Sporcunun fiziğinin yanı sıra mental ve psikolojik olarak da güçlü olması gerektiğini vurgulayan Emre, “Burada Miljkovic’i örnek vermek isterim. Yaklaşık 40 yaşında. Performansı ve gücü en üst seviyede çünkü, antrenmanı yüzde 100 yapıyor.” şeklinde konuştu.
Taktikler anneden
Emre, ailesinin kendisinin çalışma sebebi olduğunu ifade ederek, “Aileme karşı duyduğum sorumluluk bana ayrı bir güç veriyor. Onların desteği olmasa ben Emre Batur olamazdım.” diye konuştu.
Annesinin maçlara geldiğini ve tribünden kendisine taktik verdiğini dile getiren milli voleybolcu, “Annem, maçlara gelip tribünden ‘şöyle blok yap, ellerini içeri sok, sağdan vur, soldan vur’ gibi direktifler veriyor. Birinci antrenörüm her zaman annemdir.” değerlendirmesini yaptı.
Kendisini milli takım için hazırladığına vurgu yapan Emre, “İnşallah bu yıl da milli takım formasını gururla giyeceğim. Takım olarak Avrupa Şampiyonası’nda daha doğrusu CEV veya FIVB tarafından organize edilen kaç organizasyon varsa, hepsinde başarılı olacağımıza inanıyorum. Buna sporun zirvesi olimpiyatlar da dahil.” ifadelerini kullandı.
“Voleybola borçluyum”
Emre Batur, voleybolun kendisi için yaşam biçimi olduğunu dile getirerek, “Elde ettiklerimi voleybola borçluyum.” diye görüş belirtti.
Voleybolun kendisinde özel bir yeri olduğunu anlatan Emre, şunları kaydetti: “Hem spor yapıyorum, hem sağlıklı bir bünyeye sahibim. Seviliyorum ve bu çok güzel bir duygu. Küçüklere örnek oluyorum. Bana özenerek voleybola başlayan bir tek çocuğun bile hayatının kurtulmasının bu dünyada maddi karşılığı yok. Küçükleri kişiliğin, karakterin, oyundaki performansınla etkilersin. Bu büyük bir mutluluk benim için. Onlara tavsiyem voleybolu sevin, oynayın. Ahlaklı birer atlet olun ve dünyaların sizin olduğunu görün.”
Comments are closed.