Çalkantılı bir sezonun son bölümünde tempo arttıran Fenerbahçe, final serisi sonunda hak ettiği şampiyonluğu, ezeli rakibine set dahi vermeden kazandı. Sezonu iki kupa ile kapatan sarı lacivertlilerin mevcut kadrosuna göre çok başarılı olduğunu söylemeliyiz.
Baskıyı hisseden Galatasaray oldu
Maçın sarı kırmızılı taraftarlar önünde oynanacak olmasının Galatasaraylı oyunculara ekstra bir motivasyon sağlayacağı görüşü hakimdi maç öncesinde. Fenerbahçeli oyuncuların ise baskı altında kalabileceği konuşuluyordu. Ancak bu düşüncenin aksine baskıyı hisseden sarı kırmızılı oyuncular oldu. İlk iki maçta yaptığından daha fazla sayıda basit hataya imza attı Galatasaraylı oyuncular. Fenerbahçe ise kendi taraftarının önünde oynarmışçasına rahattı. 2-0 önde olmanın da verdiği moralle rakibini rahat geçti sarı kanaryalar.
1 + Takım oyunu
Fenerbahçe’nin seri boyunca yaptığı uygulamayı başlıktaki gibi özetleyebiliriz. Dün akşam da güzel bir takım oyunu sergiledi şampiyon. Ancak takım oyununun yetmediği anlar da oldu sahada. O anlarda da serinin ilk maçında olduğu gibi sezonun en değerli oyuncusu (MVP) Natalia Pereira çıktı sahneye ve takımın lokomotifi oldu. Hatırlanacağı üzere ikinci maçta bu görevi Yeon Koung Kim üstlenmişti.
Seri öncesi ve boyunca Galatasaray’ın kazanmak için tek şansının servis olduğundan bahsetmiştik. Ancak sarı kırmızılılar seri boyunca istediği şekilde servis atamadı. Dünkü maçta ise Fenerbahçe çok iyi servis kullandı ve rakibine oyun kurma şansı tanımadı.
Ataman Güneyligil, dün akşama Seda Aslanyürek-Charlotte Leys-Nadia Centoni ile başladı. Sıkıntı yaşayınca Güldeniz Önal’ı ve Hristina Ruseva’yı denedi. Olmadı genç Ada Germen’i sürdü sahaya. Ama takımın geneli kötüydü. Bire birlerde hep yenildi sarı kırmızılı oyuncular. Bu denli basit hata değil Fenerbahçe’ye, sıradan bir takıma karşı bile yapılsa, sonuç hüsranla noktalanabilirdi. Yalnızca üçüncü setin ortalarında Aslanyürek kasırgası çıktı. Ancak üst üste 4 topu öldüren tecrübeli smaçöre başka katılan olmadı sarı kırmızılılarda. İyi manşet gelmeyince Gamze Alikaya’nın oyunu hızlandırması da mümkün olmadı ve beklenen son çabuk geldi.
Fenerbahçe ise sezon genelinin aksine dün makine düzeninde oynadı adeta. Taşların hepsi yerli yerindeydi. Defansta yer paylaşımı, dönen toplarda hücum varyasyonu çok iyiydi. Marcello Abbondanza’nın ön tarafı üçlemek için yaptığı klasik ikili değişiklik ve Ergül Avcı’nın servis için oyuna girmesi haricinde yenilik görmedik. Zira oyundaki tüm oyuncular görevini fazlasıyla yaptı. İlk iki maçta sönük bir performans sergileyen Polen Uslupehlivan bile çok iyi oynadı. Böyle olunca da galibiyet çok zor olmadı.
Buna rağmen Fenerbahçe’de pasörün (Nootsara Tomkom) 1 numarada olduğu pozisyonda büyük sıkıntı vardı. Zira Uslupehlivan 4, Dicle Nur Babat 3, Pereira ise 2 numarada yer alıyordu o pozisyonda. Manşet sonrasında Pereira’yı 4 numaradan hücuma katabilmek adına Uslupehlivan 2 numaraya gidip oradan hücum etmeye çalışıyordu. Ancak karşıdan gelen servis etkili olmadığında bile Uslupehlivan 2 numaraya zamanında yetişemedi. Böyle olunca da Fenerbahçe, pozisyon feyki yapma adına üçlü hücum turunda iki oyuncuyla hücum yapmış oldu. Galatasaray’ın formasyonunda kafaya takılan bir husus, ilk sette %100 ile hücum eden ve takımının sette ürettiği tek blok sayısına imza atan Aslı Kalaç’ın ikinci sete neden başlamadığı oldu.
Heyecana hakemler de kapıldı
İkinci sette skor 6:6 iken Galatasaray kenar yönetimini uyarmak isteyen baş hakem Nurper Özbar, Nihan Güneyligil’i yanına çağırdı. Takımın aynı zamanda sportif menajeri de olan Güneyligil, takım içerisinde gayrı resmi kaptanlık görevini de üstlenmiş durumda. Özbar da bunu düşünerek takım kaptanını yanına çağırmış olabilir. Ancak kural kitabının 5. bölümünün ikinci paragrafı der ki:
“Liberolar takım kaptanı olamaz.”
Yine ikinci sette 16:18’de mola alınmış. Yardımcı hakem Ebru Ayata, Fenerbahçeli oyuncuları bench’e yaklaştırmak üzere düdüğünü çalıp el işareti yapıyor. Fenerbahçeli oyuncular 1 adım kenara gidiyor, Ayata hakem masasına giderken de 2 adım geri geliyor. Yani uygulama hayata geçmiyor. Eskiden bu durumu tartıştığımız MHGK yetkilileri, sahanın rahat silinebilmesi için oyuncuların sahadan uzaklaştırıldığı belirtirdi. Ancak bilindiği üzere artık saha silinmiyor ve bu açıklamanın anlamı kalmıyor. Yorumları bir kenara bırakıp kural kitabına dönüyoruz:
“Tüm molalar esnasında, oyundaki oyuncular kendi oturma sıralarının yakınındaki serbest bölgeye gitmek zorundadır.”
Yani mola esnasında oyuncuların saha dışına çıkmaları yeterlidir.
Masadaki hakemler de şampiyonluk heyecanına kapılmış olsa gerek, tabelada 3. seti pas geçip sayıları 4. sete yazmaya başladılar. İkinci teknik molada bu aksaklık fark edildi ve durum düzeltildi.
Beklenen olmadı
Olaylı geçen ikinci maçtan sonra Galatasaray taraftarının daha büyük olaylar çıkaracağı konuşuluyordu kulislerde. Maçın yarıda kalacağı, salonun boşaltılacağı dedikoduları sarmıştı sosyal medyayı. Ancak beklenen olmadı. Galatasaraylı taraftarlar, rakibine ve rakibin başkanına ettiği küfürler haricinde taşkınlık yapmadı dün akşam. Çok yakışıksız küfürlere rağmen ses bombası ya da sahaya yabancı madde atılmaması olumluydu. Beklendiği sayıda olmamasına rağmen salona gelen sarı kırmızılı taraftarlar, maç boyu takımını destekledi. Maç bitiminde ise kaybeden oyuncularını teselli etmeyi bildi. Bir ara bazı taraftarlar sahaya yabancı madde atmaya yeltendiyse de libero Güneyligil’in uyarıları işe yaradı ve bu taraftarlar menajerinin sert ricasını kırmadı.
Elbette Galatasaraylı taraftarlar, takımlarını ezeli rakibi karşısında böyle bir duruma düşüren bütçe ve yönetim mantalitesine isyan etmeyi de unutmadı ve maç sonunda yönetimi istifaya davet etti.
Gerginliğin izleri
İkinci maçın ortasında ve sonunda iki baş antrenör arasında yaşanan gerginlik, bu maça da hafifçe yansıdı. Maç öncesi teknik heyetler birbirlerine başarı dilerken Güneyligil ve Abbondanza’nın tokalaşmaması gözlerden kaçmadı.
Voleybol dolu günler dileğiyle,
Kayhan Kösem
kkayhan@hotmail.com
Comments are closed.