Öncelikle yazıma Fenerbahçe Acıbadem Voleybol Bayan Takımı’nı kutlayarak başlamak istiyorum. Şampiyonluk hayırlı uğurlu olsun.
Bayanlar final serisine geçmeden önce birkaç şey söylemek istiyorum. Bu seriye başlamadan önce eşleşmeleri göz önünde tutacak olursak, oldukça çekişmeli geçtiğini söyleyebiliriz. Ligin başında şampiyonluk parolası ile yola çıkan takımlar hüsrana uğradı diyebiliriz. Ve bu ligin sonunda plaf-off serisine geride başlayan Fenerbahçe takımı şampiyon oldu.
Serilere gelince bana göre Fenerbahçe takımı geldiği yol itibarı ile Güneş Sigorta engelini aşan Galatasaray’ı kolay geçti diyebiliriz. Sonuca giden oyuncuların fazlalığından Fenerbahçe takımı rahat bir tur geçirdi. Öte yandan sezon başında büyük umutlar besleyen bir Türk Telekom takımı vardı ki takımında yok yoktu. Alınabilecek en önemli oyuncuları kadrosuna dahil eden Türk Telekom bayan takımı sezonu hayal kırıklığıyla tamamladı. Eczacıbaşı çok iyi bir strateji ile iyi bir oyunla Türk Tekekom takımını serinin dışına iterek finalde Fenerbahçe’nin rakibi oldu.
Final serisinde ilk maçtan başlayacak olursak Eczacıbaşı şampiyonluğu bana göre kendi evindeki yenildiği ilk maçta kaybetti. Almış olduğu bir maçı kendi elleriyle rakibine hediye etti. Burhan Felek’te oynanan ikinci maça ise turuncu beyazlılar daha konsantre olmuştu. Fenerbahçe ise ilk maçın vermiş olduğu rahatlıkla çıktığı karşılaşmada hiç beklemediği bir Eczacıbaşı takımı buldu karşısında. Bu nedenle o gün daha çok isteyen taraf Eczacıbaşı’ydı. İlk seti de 25-10 gibi açık ara farkla alarak maçı 3-0 seriyi de 1-1’e getirdi. Daha sonra seri bu şekilde zor geçecek derken Fenerbahçe ağırlığını koydu ve daha konsantre olarak seriyi iki galibiyet daha alarak şampiyon oldu.
Bana göre Fenerbahçe, bu sene Eczacıbaşı’na göre daha iyi ve daha çok alternatifi olan bir takımdı. Bu nedenle Eczacıbaşı kenarda oynayan oyuncularından pek verim alamadı. Bu nedenle maçlarını 7-8 kişi ile tamamlamak zorunda kaldı. Fenerbahçe takımı ve kenar yönetimi seri boyunca nerede ise takımın tamamını sahaya sürdü. Her pozisyonda mutlaka birilerinden yardım aldı ve sonuç ne olursa olsun başarılı da oldu. Özellikle Eczacıbaşı takımı bu sene sadece Mirka’ya bağlı bir oyun sergiledi diyebiliriz. Hatta bazen Nancy bile uzun süre oynamadan kenarda bekledi. Ta ki final maçına kadar. Diğer yandan Esra da pek faydalı olamadı kanısındayım. Vesna ise bir vardı, bir yoktu. Gülden yine bildiğimiz Gülden. Blokta daha iyi hazırlanan Fenerbahçe birçok hücumu iyi blok yaparak kazanmış oldu. Fenerbahçe takımında ise bana göre en iyi yerli 2 oyuncusu Seda ve Eda çok iyi bir çizgi yakalayarak özellikle Seda seri boyunca çok üretken idi. Sanırım fark da buradan kaynaklandı. Fenerbahçe’nin silahları daha faydalı işler yaptı diyebilirim. Gerek Marina gerekse Anja çok faydalı işler yaptı. Anja final serisindeki son maçında hırsı ve mücadele isteği ile özellikle bu maçı seyretme şansı bulan genç kızlarımıza ilham olmasını dilerim. Maçın tamamında ne olursa olsun oyundan hiç kopmadı. Her topa değmeye çalıştı. Topu sürekli oyunda tutmayı başardı.
Son olarak dediğim gibi Eczacıbaşı, Türk Telekom maçlarında hırpalanmış bir şekilde çıkınca Fenerbahçe kısa sürede toparlanma şansı bulamayan Eczacıbaşı karşısında çok isteyen, çok arzulayan bir takım havasındaydı. Sarı lacivertlilerin geçen sene elinden kaçırdığı şampiyonluğu özellikle rakibinin salonunda alması ayrı bir heyecan ve anlamı büyük bir hatıra oldu. Uzun süre hafızalarda kalacak bir final serisi izledik. Buna rağmen Eczacıbaşı takımını yine de kutlamak gerekir. Her zaman voleybola ayrı bir zevk katmışlardır. Ne diyelim, Fenerbahçe bayan takımına bu şampiyonluk analarının ak sütü gibi helal olsun. Çok emek verdiler ve sonunda başardılar. Umarım bu başarıyı çıtayı biraz daha yükselterek Şampiyonlar Ligi’nde de en üst seviyeye taşırlar.
Şenol YAMAN
Comments are closed.