Sahadaki sempatik tavırları ve kalitesiyle herhalde bir çok voleybol severin gönlünde taht kurdu Donald Suxho. İzmir’de oynanan Olimpiyat Elemelerinde ricamızı kırmayarak kendisiyle keyifli bir söyleşi yatık. Gösterdiği misafirperverlikten dolayı kendisine teşekkür ediyorum.
İşte Donald Suxho’nun Dünya ve Türk voleybolu ile ilgili düşünceleri.
-Erdemir dışında hangi ülkelerde forma giydin?
Polonya, Yunanistan ve 2 yıl İtalya’da forma giydim.
-Erdemir’den neden ayrıldın?
Erdemir’de iyi bir gelecek görmedim. Şampiyon olduğumuz sene, önce Şampiyonlar Ligi’nde oynayacağımızı söylediler. Ben Şampiyonlar Ligi’nde oynamak koşuluyla Erdemir’e imza attım. Şampiyonlar Ligi’nde oynamak zorundaydım. Geleceğim için orada oynamak çok önemli. Sonra bizi karşılayacak bütçeleri olmadığını fark ettiler. O bütçeye sahip olamayacaklarını anladılar.
-Bu senenin başında Galatasaray ile görüştüğün duyumlarını almıştık, ama sonra olmadı. Neden Galatasaray ile anlaşamadın?
Galatasaray’da maddi imkanlara sahip değildi. Benim istediğim rakamdan daha az para verdiler.
-Buraya sezon başladıktan sonra geldin. Sezon başında kimseyle anlaşmadın. Bu süre zarfında neler yaptın?
Bütün yaz boyunca Ekim’e kadar Amerika’daydım. Dünya Kupası’na hazırlanıyordum.
-Şanssız bir sakatlık geçirdiğini duyduk. Tam olarak performansına ulaşabildin mi?
Evet aşil tendonum koptu. Roma maçıydı. O anı düşündükçe hala kalbim çarpıyor. 15 yıldır voleybol oynuyorum ve hiç sakatlık olmamıştı. Olabileceğin en kötüsü oldu. Şu an yüzde 95 daha güçlüyüm.
‘ESKİ TARZ BİR SİSTEM’
-İkinci kez Türkiye’desin. O günden bu güne Türkiye Ligi’ni nasıl buldun?
Türkiye Ligi günden güne daha iyiye gidiyor. Ama voleybol sisteminin genel olarak eski tarz olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de bence çok büyük yetenekler var ama bu yetenekler değişmek istemiyor. Voleybolun yeni şekline uyum sağlamak istemiyor. Bence her oyuncu 2-3 senede bir değişmeli çünkü voleybol değişiyor. Voleybol değişince de oyuncu değişmek zorunda.
-Bu değişim nasıl olmalı?
İlk değişim oyuncularda başlar. Mesela ben Amerikalıyım ve Avrupa’da oynadığımız maç sayısı fazla değil. Ama Türk oyuncular Avrupa’da çok maç yapıyor. Birçok şeyi görme şansları var. İşte ilk değişim burada başlıyor. Maç oynadıkça deneyim artıyor. Ve her deneyim oyuncuyu değiştiriyor. Değiştirmek zorunda. Erdemir’deyken hatırlıyorum bizim kadroya katılmamızla değişime geçen çocuklar şimdi izlediğimde daha kötü durumdalar. Tek sorun sporcularda değil Türk antrenörler de değişime ayak uydurmalı
-Amerika’da bu sistem işliyor mu?
Amerika’da biz her gün her ay daha iyi olmak için çaba sarf ederiz. Eğer değişmek için kendini zorlamazsan adapte olmazsan işin bitti demektir.
‘ANTRENMAN YAPMAYI SEVMİYORLAR’
-Peki bu değişim nasıl olacak?
Antrenman yaparak. Birçok Türk sporcu antrenman yapmayı sevmiyor. Yurt dışında oynamaları gerek. Ama onlar için Türkiye’de oynamak çok kolay. Bütün iyi oyuncular 3-4 takım arasında yer değiştiriyor. Bu yüzden de gelişmiyorlar. Aynı şey bence Yunan oyuncularda da var. Aynı şekilde onlarda 3 takım arasında yer değiştiriyorlar. Oyuncuları daha iyi yapan şey rekabet ve mücadeledir. Rekabetten kastım oyuncularla olan rekabet. İyi takımlarla iyi maçlar yaptıkça sporcular daha çok gelişir. Aynı şeyi Türk antrenörler için de düşünüyorum.
31 yaşındayım 7 senedir ABD Milli takımında oynuyorum ve hala gelişmem gerektiğini düşünüyorum. Böyle düşünmezsem o takımda yerim olmaz.
-Türk Antrenörleri nerede yanlış yapıyor?
Genellikle hemen başarı istiyorlar. Bunu yapmaya çalışırken de asıl yapmaları gerekeni yapmıyorlar.
-Mantık farklı mı?
Evet buradaki deneyimlerime göre söylüyorum. Burada ‘neden bu maçı kazanmadınız’ derler ama ben her zaman Mayıs’ta kazanmam gerektiğini düşünüyorum.
-İzmir’deki Olimpiyat elemelerinde her maçı tribünde izledin. Bizim pek alışık olmadığımız bir görüntü.
Olimpiyata katılmak isteyen takımlar 2 sene öncesinden daha iyi durumdalar. Maçlar benim ilgimi çekiyor ve oturup izliyorum. İzlerken de ‘İspanya bizden farklı ne yapıyor’ diye bakıyorum. Finlandiya mantığını değiştirdiği için şimdi başarılı. İyi takımlar her zaman daha çok kazanmanın planını yapıyor.
-Türk Milli takımını nasıl buldun?
Yarı finale kalmak için çok büyük şansları vardı. Düşündüğümden çok daha iyi oynadılar. Bence sorun oyuna uzun süreli odaklanamıyorlar. Gökhan bence her zaman çok iyi ve çok sıkı oynayan bir oyuncu. Ulaş’ın geleceği parlak ama kendini geliştirirse. Onun nasıl bir değişim yaşacağını görmek isterim.
–Arkas ile ilgili neler söyleyeceksin?
Arkas’ın voleybol mantığı çok iyi. Özellikle genç oyuncular için çok güzel bir sistem kurmuşlar. Bunu görmek çok güzel.
Arkas, Türkiye’de iyi bir sistemi olan voleybolu değiştirmeye çalışan tek takım. Oyuncularının profesyonel ortamda oynamasını isteyen bir takım. Bu patrondan kaynaklanıyor. Arkas, çok iyi ve çok zeki bir adam. Çok iyi bir sistemleri var.
-Seneye de Türkiye’de oynamayı ister misin?
İsterim tabi düşünüyorum.
-Arkas’ın şampiyonluk şansını nasıl buluyorsun?
Biz çok iyi ve sistemli çalışıyoruz. Sezon sonunda her şeyi daha iyi yapmaya çalışıyoruz
-Yabancı oyuncuların Türkiye’ye gelmesi ile ilgili fikirlerin neler?
Bütün arkadaşlarıma Türkiye’ye gelmeleri konusunda çekinmemelerini söylüyorum. Burada olan çok kaliteli yabancı oyuncular var. Türk oyuncular onlardan bir şeyler öğrenmeli.
-Ailede tek voleybolcu sen misin?
Hayır tek voleybolla ilgilenen ben değilim. Babam antrenör. Alt yapılarla ilgilenen çok başarılı bir antrenör. Adı Petraq Suxho. Çocuklarla iletişim kurmada çok başarılı. Onları nasıl motive edeceğini iyi bilir. Güney Amerika’da voleybol çok gelişmemişken babam bir takım kurdu ve onları şampiyon yaptı. Ve orada voleybol şimdi çok seviliyor. Bence onun gibi bir antrenör alt yapılarda çok faydalı olur. Voleybol bilgisi oldukça fazla.
-Seni eleştirir mi?
Her zaman. Şu halimde bile.
Comments are closed.