Eczacıbaşı VitrA ile VakıfBank arasında oynanan şampiyonluk serisinin dördüncü maçını izleyenler, Vakıfbank’ın rakibini sahadan silmesinin ardından başlıktaki soruyu sordular kendilerine. Bu sorunun cevabı Vakıfbank’ın oynayacağı oyunda gizli desek, serinin beşinci maçı hakkında genel bir kanaat oluşturabiliriz sevgili voleybol severler.
Sahada sadece Vakıfbank vardı
İki takımın temel kurgusu çok benzerdi ilk düdük çaldığında. Ev sahibi takım servisleri Zhu Ting’in üzerine yıkmaya çalışırken Vakıfbank Hande Baladın’ı hedef seçmişti kendisine. Bu mücadelenin kazananı açık ara sarı siyahlılar olunca ilk setin rengi de çabuk belli oldu. Eczacıbaşı Baladın’ı saklamaya çalıştığı anlarda Jordan Larson’ı da kaybetti. Vakıfbank ise Çinli yıldızını saklamayı iyi başardı.
Sahada adeta yokları oynayan Ting’in aksine müthiş bir Lonneke Sköetjes vardı bu maçta. Holandalı milli oyuncu hücumda adeta resital verdi ve Çinli yıldızın kötü performansını örttü. Deneyimli oyuncular olan Milena Rasic ve kaptan Gözde Kırdar’ın oyunu da vasatı aşamadı. Ancak genç Zehra Güneş’in ekstra katkısı ve Özbay’ın akıllı oyunu, Vakıfbank’ın tüm olumsuzluklarının önüne bir siper gibiydi. Hücum ve serviste olmayan Ting’in, Güneş, Rasic ve Özbay ile birlikte iyi blok zamanlamasına sahip olması ise maçı getiren diğer faktörlerdendi. Bu üçlüyü blokta etkin kılan, ürettikleri 10 sayı değildi sadece. Blok sayısı üretemediği anlarda topu yavaşlatıp geriden toplanmasını da sağladı Vakıfbank’ın kare ası.
Guidetti’nin maceraları
Vakıfbank’ın İtalyan çalıştırıcısı Giovanni Guidetti, alışıldık düzenin aksine Naz Akyol’u kenarda bırakıp Cansu Özbay ile başladı maça. Özbay da maç genelinde çok iyi bir performans sergiledi. Orta oyuncularla uyumsuzluğunun dışında takımını çok iyi yönetip etkili servisler kullanan Özbay, Guidetti tarafından zaman zaman Akyol ile değiştirildi. İtalyan koç, birinci pasörü olan Akyol’u kaybetmemek adına böyle bir uygulamaya gitmiş olabilir. Ancak bu değişiklik ile birlikte işleyen düzenin bozulması, Milli takımımızı da çalıştıran deneyimli koç için negatif bir not olarak çıktı ortaya. Milli antrenörümüz neredeyse avucunun içindeki (15:21) üçüncü seti hediye ediyordu rakibine.
Guidetti’nin bir başka formsuzluğu ise Ting’i gerektiğinden fazla sahada tutması idi. Takımı adına tüm sezonu forse eden Çinli yıldız gitmiş, yerine adeta dublörü gelmişti. Ne servis atabildi Dünyanın en iyi smaçörü, ne de hücum yapabildi alışıldığı gibi. Böyle bir durumda A.B.D. milli takım smaçörü Kelsey Robinson’ın neden oyuna dahil olmadığı sorgulanacaktır elbet. Ancak geçen hafta da söylediğimiz gibi kazanan her zaman haklıdır. Bu yüzden Guidetti’nin maceraları da çabuk unutulacaktır.
Çaresizlik hatayı da beraberinde getirdi
Eczacıbaşı Vitra baş antrenörü Marco Aurelio Motta, takımı ile birlikte dağıldı ilk sette. Farkın açıldığı anlarda ikinci molasını alan Brezilyalı çalıştırıcı, takımıyla hiç konuşmadı. Genelde rakibin hızını kesmek için alınan tarzda bir molaydı bu. Ancak sadece Motta değil, yardımcı antrenörler de açmadı ağzını mola boyunca. Oyuncular kendi aralarında mini bir toplantı yaptı. Sonrasında gelen üçlü değişiklik ise adeta yenilgiyi kabullenmenin bir göstergesiydi. Yabancı kısıtlamasından dolayı alışıldık bir değişiklik olan Büşra Kılıçlı-Maja Ognjenovic ikilisini Rachael Adams-Ezgi Dilik formasyonu anlaşılabilir. Ancak takımın lokomotifi olan Tijana Boskovic yerine sezon boyu ortalarda görünmeyen Gözde Yılmaz’ı sahaya sürmek, beyaz bayrağı kaldırma anlamına geliyordu.
Motta 13:25 biten ilk setteki oyundan memnun olmalı ki, ikinci sete de aynı formasyonla başladı. Ancak aynı şeyleri yapıp farklı sonuç beklemek, fazlaca iyimserlikti. Deneyimli koç bunu anlayarak aksayan Baladın yerine Güldeniz Önal’ı sürdü sahaya. Ancak atı olan Üsküdar’ı çoktan geçmişti.
Üçünü sette pasör-orta değişikliğinin yanı sıra Meliha İsmailoğlu’nu da sahaya süren Motta, Guidetti’nin de ikramıyla maça yeniden ortak olmaya çok yaklaştı. Ancak oyuncuların geçmiş setlerde yaşadığı tükenmişliği atamayan Eczacıbaşı Vitra, sahadan eli boş ayrılmış oldu.
Hakemler maçın içinde olmamalı
İlk sette 7:16 iken Dilik’in, 11:22’de ise Akyol’un attığı paslarda çift vuruş kokusu vardı. Alışıldık uygulamasından vazgeçerek bu toplara düdük çalmayan baş hakem İlhami Şenyurt, oyunun içinde kalmayarak doğrusunu yaptı. Kenar yönetimlerin bu toplara en ufak bir itirazının olmaması da uluslar arası hakemimizin doğru kararının bir göstergesiydi.
Ancak ikinci sette skor 12:15 iken Maja Ognjenovic’in attığı ve dışarı düşen servise 1 numaralı çizgi hakemini tekzip ederek içeride kararı vermesi, çok hatalı ve gereksiz bir uygulama olarak göze çarptı. Zira ilgili çizgi hakemi, düşen topa sadece 1 metre uzaklıktaydı.
Voleybol dolu günler dileğiyle,
Kayhan Kösem
kkayhan@hotmail.com
Comments are closed.