Malumun ilanı

Cumartesi günkü maçların sonucunu görenler, finalin çok kısa süreceğinden emin olarak ayrıldılar salondan. Tarihinde ilk kez Şampiyonlar Ligi finaline çıkma başarısı gösteren Alba Blaj’ın oyuncuları dahi Vakıfbank karşısında şanslarının olmadığının bilincinde idi. Rumen takımının oyuncuları, Galatasaray’ı eledikleri maç sonrası yaptığı röportajlarda da açıkça dile getirdi bu gerçeği. Yani Romanya tarihinin en başarılı sonucuna imza atmış olmanın verdiği huzurla perdeyi kapamıştı ev sahibi takım oyuncuları.

Tıpkı Galatasaray’ın Igor Gorgonzola Novara’yı eleyerek kapattıkları gibi…

En kolay finaldi

Vakıfbank’ın 2011, 2013 ve 2017 yıllarında kazandığı, 2014 ve 2016’da kaybettiği Şampiyonlar Ligi final maçları akla geldiğinde bundan daha kolay bir final oynamadığı aşikar. Ancak 75-45’lik sonuç, sadece Vakıfbank’ın oynadığı değil, Şampiyonlar Ligi’nin oynanmaya başladığı 2000-2001 sezonundan beri oynanan şampiyonanın en kolay final maçı olarak kayda geçti. Zira grubunu lider tamamlayarak ev sahibi olmanın avantajıyla otomatikman yarı finale yükselen Alba Blaj, Vestel Venus Sultanlar Liginde play-off’a ucundan kıyısından katılabilecek (belki de katılamayacak) bir kapasiteye sahip. Grup aşamalarının sadece 16 takımla oynandığı, play-off etabının 2 tur yerine 1 tura indirildiği Avrupa’nın kulüpler düzeyindeki en büyük ve en önemli turnuvasında böyle bir final maçının oynanması, Avrupa kadın voleybolu için pek hayra alamet değil. CEV denen kuruluşun sadece maddi çıkarları ön planda tutarak padişahlık düzeni ile idare edildiği düşünülürse kısa vadede bu soruna bir çözüm görünmüyor ufukta.

Sonuç itibariyleDünyanın en iyi takımı Vakıfbank’ı tebrik ederiz. Ancak sarı siyahlıların işi, önümüzdeki sezon daha zor olacak. Oturmuş kadrosunda yer alan ve bu sene her kulvarda ipi göğüsleyen oyuncuları yeni sezona motive etmek, Türkiye’nin gelmiş geçmiş en iyi smaçörü Gözde Kırdar’ı (özellikle yabancı oyuncu sınırlamasının olduğu durumlarda) ikame etmek, çıtayı bu denli yükseltmiş iken taraftarlarını daha nasıl mutlu edeceğini bilememek gibi sorunlarla yüzleşmesi muhtemel. Ancak daha önce karşılaştığı bu tarz problemleri en az hasarla atlatmasını bilen Giovanni Guidetti, benzer sorunları da aşabilecek kapasiteye sahip bir teknik direktör. Yeter ki, önceki yıllarda olduğu gibi çevresindeki insanlardan gerekli desteği alsın.

Bir sevinci yaşatmadılar!

Ülkemizde düzenlenen yerel ve uluslar arası turnuvalarda sıkça görürüz. Son sayı kazanıldıktan sonra takımın saha içindeki unsurları (oyuncular, antrenörler, masör, doktor vb.) ile saha dışındaki elemanları (menajer, alan antrenörleri, idari personel, vb.) bütünleşir. Müthiş bir sevgi ve mutluluk seli yaşanır. Uzun zamandır verilen emeğin karşılığıdır bu. Takım olmanın farklı bir şey olduğunu, içeridekiler kadar dışarıdakilerin de başarıda pay sahibi olduğunu anımsatır bizlere.

Tarihinde ilk kez final organizasyonu düzenleyen Romanya Voleybol Federasyonu, turnuvadaki tüm aksaklıkları bir yana bırakmış ve sebebi bilinmez, sadece güvenlik kısmına odaklanmıştı. Herhangi bir eğitimi bulunmayan birçok güvenlik görevlisi, robot misali sadece kendilerine söylenenleri yapmaya gayret ediyordu. Bu tarz bir görev aşkı kabul edilebilir elbet. Ancak bilmediği birçok konuda karşısındaki yardımcı olamayan, olabilecek birilerini çağırmaktan dahi aciz bu görevliler, sanki finali kaybettikleri için intikam alırcasına Vakıfbank’ın saha dışı unsurlarını sokmadı sahaya. Elbette burada görevliler kadar onların amirleri ve bu işin baş organizatörü olan CEV’in büyük suçu var. Ancak netice itibariyle büyük bir hata yapıldı ve sahanın en mutlu anı, neredeyse bir infiale dönüşüyordu. Vakıfbank’ın saha içerisindeki ve dışındaki antrenörleriyle güvenlik görevlileri bir hayli burun buruna geldi. İnsaniyetten nasibini almamış koca koca adamlar, bebek bekleyen Vakıfbank menajeri Pelin Yüce Falay’a dahi tahammül edemediler! Zaten kötü geçen organizasyonun son halkası da tamamlanmış oldu bu sayede! Neyse ki, birkaç dakika sonra sağduyulu bazı yöneticiler duruma müdahale etti Vakıfbank mensupları zaferi kutlamaya başladı.

Yine aynı görevliler, 3.lük kürsüsüne çıkan Imoco Volley Conegliano teknik ekibinden bir görevliyi de sokmak istemediler tören alanına. Uzun süren uğraşlar sonucu takım kaptanı Joanna Wolosz duruma müdahale etti ve ekip arkadaşını zorla da olsa sahaya soktu. Böylelikle de bizler, Avrupa’nın en iyi organizasyonu olması gereken bir turnuvanın nasıl berbat edilebileceğini görmüş olduk.

Voleybol dolu günler dileğiyle,

Kayhan Kösem
kkayhan@hotmail.com


Haberi Paylaş

Comments are closed.