Defans yapmanın dayanılmaz cazibesi

Maliye Piyango’nun deplasmanda Galatasaray’ı kayıpsız geçmesi, normal sezonu ilk üç içerisinde bitirme adına müthiş bir adımdı. Maçı izlemeden istatistiklere bakanlar, böylesi bir sonuca anlam veremeyeceklerdir. Zira oyunun ve kağıdın farklı yönleri göstermesi, kırılma anlarında Maliye Piyango’nun daha iyi işler yapmasından kaynaklanıyordu.

Bu defansa can dayanmaz

Ankara ekibinin başta libero Deniz İvgen olmak üzere en beklenmedik hücumlara müthiş defans yapması, hücumda yaptığı basit hataların canını yakmasını engelledi desek yanlış olmaz. Jhon Wendt’in müthiş performansına rağmen Halil İbrahim Yücel ve Nicolas Bruno’nun istikrarsız oyunu, Maliye Piyango’nun hata yapma lüksünü önemli derecede azalttı. Bu durumu serviste iyi değerlendiren Maliye, rakibine oranla hem daha etkili hem de daha garanti servislerle kritik anlarda dengeyi lehine çevirdi. Bulgar pasör Georgi Seganov’un özellikle ortadan oyunu hızlandırma çabası takdiri hak ediyor. Ancak Çağatay Durmaz ve Yüksel Bıdak’a gelen paslar o denli hızlıydı ki, Ankara ekibinin orta oyuncuları bazı toplara file ile aynı seviyede hücum etmek durumunda kaldı. Bunun sonucunda Maliye’nin fazla sayıda basit hücum hatası yaptığı gözlerden kaçmadı. Benzer bir durumun Galatasaray’da da yaşandığı söylemek yanlış olmaz. Bu tarz uyumsuzluklardan kaynaklı hatalar, gerek kulüp, gerekse milli takımlar düzeyinde neden Dünya ve Avrupa voleybolunun üst sıralarına yükselemeyişimizin en temel cevabı olarak karşımızda duruyor. Bunun çözümünü bulmak da antrenörlerden ziyade yöneticilere düşüyor.

Maliye’de servis çizgisinin gerisinde iyi işler yapan oyuncuların başında tartışmasız Seganov geliyor. Bulgar oyuncuya eşlik eden Durmaz da rakibi bozan servisler atınca sarı kırmızılılar manşette sıkıntılı anlar yaşadı. Aslen Yasin Aydın başta olmak üzere sarı kırmızılı oyuncular hücumda iyi işler yaptı. Kendi standardına yakın bir oyun sergileyen Oliver Venno, Justin Duff ve Roland Gergye, hücumda göze batan diğer isimlerdi. Vasatın altında kalan Doğukan Ulu’nun yerine oyuna üçüncü sette dahil olan Emin Gök ise büyük bir oyun oynadı. Ancak Cimbom’un kazanmak için Gök’ün muhteşem performansından ziyade kritik anlarda hatasız oynamaya ihtiyacı vardı. İlk iki sette bu fırsatı yakalayan sarı kırmızılılar basit hataları yapan taraf olunca maçı puansız noktaladı.

Güç mü yoksa değişkenlik mi?

Roland Gergye, müthiş bir patlayıcı güce sahip olmasına rağmen bu gücü performansa gerektiği gibi çeviremiyor. Zira Macar smaçör ön alanda yukarı çıkıp vurana kadar rakip blok çok iyi bir şekilde yerine yerleşmiş oluyor. Global voleybol dünyasında oyuncuların smaç vurduğu ya da blok tuttuğu yükseklikler standart olunca da Gergye’nin hücumda sayıya gitme yüzdesi düşüyor.

Buna karşılık hem güç hem de zamanlama bakımından üst düzey bir performansa sahip Fransız pasör çaprazı Wendt, gerektiğinde yükseğe çıkıp blok-auta kaçıyor, gerektiğinde de henüz blok kurulmamışken filenin bir karış üzerinden sayıya gidiyor. Bu durum, voleybolda değişkenliğin de güç kadar önemli olduğu gerçeğini gözler önüne seriyor.

Mantıksız bir skor

İlk iki seti kazanmış bir takımın, hele de erkek voleybolu gibi takımlar arası farkın kadınlara göre çok daha düşük bir seviyede olduğu bir mecrada üçüncü seti 11 sayı farkla kaybetmesi, (14 sayı farkla bitmesi de ihtimal dahilindeydi) normal koşullarda yaşanmaması gereken bir durum. Böylesi mantıksız bir skorun tek anlamı var, o da ligimizdeki voleybol seviyesinin hala belirli bir noktaya gelememiş olması. Yine de Efeler Ligindeki rekabet seviyesinin Vestel Venüs Sultanlar Ligine göre çok daha yukarıda olduğunu söyleyebiliriz.

İtirazı getiren pozisyon değil skordu

Maçta GDS’ye başvurulanlar haricindeki tek kritik pozisyon, ilk sette skor 20:22 iken Maliye’nin kazandığı rallide yaşandı. Galatasaray hücumunda defanstan seken topu 4 numaraya pas olarak gönderen Wendt’in çift vuruş yaptığını belirterek itiraz etti sarı kırmızılılar. Böylesi kritik bir anda ele çok hızlı gelerek elden çok hızlı çıkan bir top, farklı beklentiler içerisinde olan farklı gözler tarafından farklı yorumlandı doğal olarak. Ancak baş hakem Erdal Akıncı’nın devam kararı vermesi doğruydu. Zira bizlere de yakın bir mesafede bulunan Fransız oyuncu, şüpheli görünmesine rağmen pası atarken her iki eliyle de topa aynı anda dokunmuştu.

Voleybol dolu günler dileğiyle,

Kayhan Kösem

kkayhan@hotmail.com


Haberi Paylaş

Comments are closed.