Geçen sene Kalamış’ta bu sene Hopa’da Türkiye şampiyonluğuna imza atan Hakan-Volkan Göğtepe kardeşlerin hedefleri çok daha büyük. İkili Avrupa’da derece peşinde…
5-9 Ağustos tarihleri arasında Hopa’da düzenlenen Türkiye Plaj Voleybolu Şampiyonası’nda mutlu sona geçen senenin şampiyonları Hakan Göğtepe-Volkan Göğtepe kardeşler ulaştı.
Türkiye şampiyonluğunun ardından ufak bir söyleşi yaptığımız Hakan ve Volkan plaj voleybolu oynamaya nasıl başladıklarını ilerideki hedeflerini anlattılar.
-Öncelikle hanginiz daha büyüksünüz?
Hakan: Ben 1985 doğumluyum, Volkan da 1987’li.
-Ne kadar zamandır plaj voleybolu oynuyorsunuz?
2001 yılında ilk profesyonel turnuvamıza katıldık.
-Sizin plaj voleyboluna başlamanızla ilgili bir çok şey söyleniyor. Şile’de plaj voleybolu alanına kaçtığınız, babanızın evin önüne kum döktürdüğü. Bunların hangisi doğru?
Volkan: Hepsi doğru… Kenan ağabeylerin yaptığı organizasyonlara katılıyorduk. Kenan ağabey bizi gördü babamla konuştu. Biz de plaj voleybolu oynamaya başlamış olduk.
-Babanızın evin karşısına kum döktürdüğü de doğru mu?
Volkan: Bu da doğru denize girmemizden korkuyordu. Biz de plaj voleybolu oynamaya başlamıştık. Evin karşısına kum döktüreceğim dedi inanmadık. Belediye başkanı ile konuşmuş. Kamyoncu telefon etti evi bulamamış. Sonra sinirli geldi. Ne yapacaksın bu kumu diye sordu. Babam da plaj voleybolu sahası dedi. Adam babama işin gücün yok mu diyip kumu tepeleme döküp gitti. Saatlerce babam ben ve Hakan kumu dağıtmak için uğraştık. Gece ışıklandırması da yaptık. Akşamları da oynayabiliyorduk. Ama her gün etraftaki inşaattan gelip kumumuzu çalıyorlardı 🙂
-Salon voleybolu da oynuyorsunuz değil mi. Hangi takımların formalarını giydiniz?
Altınyurt altyapısında başladık. 4 sene orada oynadık. Kütahya’da üniversite takımında oynuyoruz. Eğridir’de beraber oynadık. Şimdi beachvolley liginin kurulmasını bekliyoruz.
-Hangi mevkide oynuyorsunuz?
Hakan: Ben köşe oynuyorum, Volkan libero
-Hep beraberdiniz yani. Bundan sonra da birlikte oynamaya devam mı edeceksiniz?
Volkan: Biz ayrılmak istiyoruz. Uzun partner bulursak ayrılacağız. İkimizde kısayız iyi defans yapıyoruz. Türkiye’de şimdilik böyle oynayabiliyoruz. Ama hedefimiz Avrupa. Avrupa’da başarılar kazanmak için onların standartlarında olmak gerekiyor. Avrupa’da takımlar bir uzun ve bir kısadan oluşuyor. Hedeflerimiz büyük olduğu için uzun partner bulursak ayrılacağız.
-Açıkçası bir taraftar olarak ayrılmanızı istemezdim. Hem oynadığınız oyun zevk veriyor hem de sahada birbiriniz ile uğraşmanız ilgi çekiyor. Neden bu kadar birbirinize konuşuyorsunuz?
Birbirimizi böyle motive ediyoruz. Başkası olsa bu kadar konuşmayız. Burada kardeş olduğumuz için ayrımız yok birbirimize alınacağımız darılacağımız bir durum yok. Orada ‘biz’ varız. Başkası ile olunca daha kontrollü oluruz. Ama birlikteyken konuşuyoruz.
-Türkiye’de plaj voleybolu yeni yeni hareketlenirken siz kendinize sponsor bile bulmuşsunuz…
Avrupa’da bu iş hep sponsorlarla yürüyor. Türkiye’de de yavaş yavaş profesyonelleşecek. Bizim sponsorlarımız şimdilik masraflarımızı karşılıyorlar ama ilerde bu değişecek, yurtdışına gönderecekler.
-Peki hem sponsorlarla ilgilenmek hem voleybola konsantre olmak zor olmuyor mu?
Tabii ki zor ama sponsor bulma işleriyle bizim yerimize menajerimiz ilgileniyor. Biz sadece plaj voleyboluna odaklandık. Bütün bunların bir süre sonra Avrupa seviyesine geleceğini düşündüğümüz için her şeyi profesyonelce yapmaya çalışıyoruz.
-Nedir sponsorlarınız?
Western Dgital ve Nintendo Wii. Buradan sizin aracılığınız ile onlara desteklerinden dolayı teşekkür ederiz.
-Hopa’dan da bahsedelim nasıl buldunuz Hopa’yı?
Burada her şey çok güzeldi. Süper bir turnuva organize edilmiş. Tek sorun yağmurun yağmasıydı. Ama burada turnuva oynamak çok güzeldi.
Bu arada bir parantez açmam gerek; Hakan ve Volkan’ı sahada seyredenler ne kadar iyi geçindiklerini bilirler! (birbirleri ile sürekli uğraşan, atışan iki kardeş) inanın dışarıda da farklı değiller. Röportaj boyunca aslında sorduğum sorulara ikisi birden cevap verdi. Hatta birbirleriyle dışarıda nasıl uğraştıklarını anlatırlarken de zaman zaman anlaşmazlığa düştüler. Onlar sadece voleybol oynarken değil bir kumanda yüzünden yada eve dönerken otobüs mü bekleyelim Metrobüs’e mi binelim diye bile anlaşmazlığa düşüyorlarmış. Sonuç dinlerken beni gülümseten kavga diye adlandıramadığım tartışmalar yaşanıyor bütün bu olayların sonu ise tatlı bir muzurlukla son buluyor.
Comments are closed.