Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün İzmir’de Yunan ordusuna yaptığını yazmama gerek yok. Benim 8 yaşındaki oğlum da biliyor. Ama bazı örümcek kafalıların da o denize dökülme zamanı gelmiş de geçiyor.
Erkek Milli Takım, Avrupa Şampiyonası’nda kötü oynadı ve elendi. Daha gruplar çekildiğinde ortak kanı, “İkinci tura çıkamayız” oldu. Yani herkes eldeki kadronun ne yapabileceğini biliyordu ve fazla da beklenti içine girmedi.
Kura çekiminde ben de oradaydım. Camianın önde gelenleri, otoriteleri karamsardı ve sürpriz de olmadı. Turu geçemez miydik? Geçmeye çok da yaklaştık aslında.
Neyse, işin teknik analizini yapacak birçok “Duayenimiz” var. Haddimi aşmayayım ve analizi bu üstatlara bırakayım. Ama fırsat kollayan, kötü sonuçlarda ellerini ovuşturanlara da bir iki laf etmeyi kendime borç biliyorum.
Voleybol Federasyonu Başkanı Erol Ünal Karabıyık’ı eleştirebilirsiniz. Antrenör seçimlerini beğenmeyebilirsiniz. Liglerle ilgili aldığı kararlara katılmaya da bilirsiniz.
Ama voleybola tesis kazandırdığı için eleştiremezsiniz.
Voleybolun kasasında ciddi bir meblağ oluşmasını sağlayan…
Voleybolu kimseye muhtaç hale getirmeyen…
Voleybolu bir markaya doğru götüren…
Erol Ünal Karabıyık’ı eleştiremezsiniz…
Ben çok eleştirdim Başkanı… Ama benim gazeteci kimliğimin dışına çıkmadığımı, art niyetli olmadığımı, Başkan Karabıyık çok iyi biliyor. Sadece ben değil, daha birçok isim sayabilirim, işini hakkıyla yapan…
Ancak kötü sonuç bekleyen gazeteciler de var maalesef. Bu camiaya büyük haksızlık ediliyor.
Atatürk’ün 9 Eylül 1922’de Yunanlılara yaptığını, bugün voleybol camiasının, örümcek kafalılara yapması gerekiyor.
Destek olmak yerine köstek olmayı marifet sayanlara da bu yakışır.
Murat TARHAN
Comments are closed.