Sürprizler Haftası

Başlıktan da anlayabileceğiniz gibi sevgili voleybol severler, liglerimizde geçtiğimiz hafta birçok sürpriz sonuçla karşılaştık. Bazı karşılaşmalarda sürprizler gerçekleşmese de kıyısından dönüldü. Gelin bu maçları beraberce değerlendirelim.

Erkekler:

Kendi sahasında Arkas’a mağlup olan şampiyonluk adayı Halkbank’ın Ziraat Bankası’na sürpriz yapan Maliye Milli Piyango karşısındaki oyunu gerçekten merak ediliyordu. Ancak Halkbank yeni bir sürprize set çekerek maçı rahat kazanmasını bildi.
Sürpriz maç Tokat’ta oynanırken Ankara ve İstanbul’da oynanan mücadelelerde sürprizin kıyısından dönüldü. Sezonun hemen başında antrenörsüz kalan Kastamonu Bozkurt Belediye, genç kadrosuyla kendi evinde iddialı voleybol oynayan Tokat Belediye Plevnespor’u deplasmanda 3-1 yenerek büyük başarı elde etti. %74 ile hücum ederek 20 sayı kaydeden Soner Mezgitçi, Türkiye’ye döndükten sonraki en iyi oyununu bu maçta sergiledi. 

Ligin yeni ekibi Diltaş, İstanbul’da Galatasaray’a adeta kök söktürdü, ancak yine de maçı kazanmayı başaramadı. Diltaş smaçörü Tolga, adeta ikinci baharını yaşarken %63 hücum, 2 servis ve 3 blok sayısı ile maçı 24 sayı üreterek tamamladı. Galatasaray’da ise yabancı oyuncular, takımın ürettiği 81 sayının 45’ine imza attılar. Galatasaray takım olarak iyi oynamıyor ve hala gerçek rotasyonunu bulabilmiş değil. Antrenör Işık Menküer’in, orta oyuncu İbrahim Emet’i pasör çaprazında oynatması bunun somut bir kanıtı olarak göze çarpıyor. Zaman zaman orta oyuncularla uyumsuz bir görüntü sergileyen Frank Dehne yerine Caner’i oynatması da Alman oyuncuya tam olarak güvenmediğini düşündürüyor. Kısacası Galatasaray’ın önünde uzun ve zor bir yol var. Eğer hızlı hücumlarını oturtamazsa, sarı kırmızılı takımın başı çok yanacak bu sezon.

Hem Ankaralı voleybol severlerin hem de iddaacıların yüreklerini ağzına getiren maç ise Başkentte oynandı. İlk iki seti kazanarak maçı alacağının sinyallerini veren Beşiktaş, nefesi fazlasına yetmeyince kritik maçı 3-2 kaybetti. Beşiktaş’ın yeni transferi Osman Babagiray, bu maçta vasat bir görüntü sergilerken maçın yıldızı, %63 ile hücum ederek 36 sayı üreten SGK’nın İspanyol yıldızı Guillermo Falasca oldu.

Derbiler:

Aynı hafta içerisinde karşı karşıya gelen 4 şampiyonluk adayı takımdan gülen ekipler, Ziraat Bankası ve Arkas Spor oldu. Geçtiğimiz sene çok sayıda gerilimli maça tanık olan Arkas-Fenerbahçe eşleşmesi, bu sene de gerilimli bir maça sahne oldu ve gülen taraf ev sahibi Arkas oldu. Bu maçta genç oyuncu Emin Gök, çok zorlu bir rakibe karşı %77 ile hücum ederek büyük bir başarıya imza attı, tebrikler.

Ve en iyisi en sonda. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Ziraat Bankası’nı karşı karşıya getiren maçı izlemeyenler, voleybol adına çok şey kaçırdılar. Gerçek bir voleybol şöleni içerisinde geçen müsabakada ne ararsanız vardı. IBB 2-0 öne geçti, herkes maçın 3-0 biteceğini düşünürken konuk Ziraat şahlandı adeta, müthiş bir mücadelenin ardından 2 kupalı deve karşı üst üste üç set kazanarak maçı almasını bildi. Böylelikle de erkeklerde haftanın takımı olmayı hak etti. Geçtiğimiz hafta Beşiktaş’a karşı pasör çaprazı oynayan Bulgar Kostadin Stoykov, bu maçta da orta oyuncu olarak çıktı karşımıza. Antrenör Nedim Özbey’in çeşitli mevkilerde denediği Stoykov’u önümüzdeki maçlarda libero olarak da görürseniz şaşırmayın derim. Bu maçın içerisinde kısa bir yer vermektense onun için ayrı bir yazı yazmak lazım esasen. Kimden mi bahsediyorum? Hakan Akışık. Dördüncü setin başında takımı geride iken oyuna girdi cesur yürek. Kendisine atılan her topa vurdu, her bloğu geçti. Oyunda kaldığı kısa süre içerisinde 23 hücum yapıp %61 ile top öldürdü. Ayrıca 1 blok ve 2 servis sayısına imza attı. Takımını tek başına ayağa kaldırdıysa da yenilgiyi önleyemedi. 35 yaşında olmasına rağmen hala ne denli iyi bir oyuncu olduğunu herkese gösterdi. Bravo Hakan, seni tüm sezon böyle görmek dileğiyle.

Bayanlar:

Hemen belirtelim, haftanın takımı tartışmasız Galatasaray. Geçen sene play-off serisinde Cimboma elenen Vakıfbank Güneş Sigorta, bu sezon Türk Telekom’un da katkısına rağmen Galatasaray’a yenilmekten kurtulamadı, hem de puan dahi alamadan. Herkesin şaşırdığı önemli bir nokta, skordan ziyade Galatasaray’ın 1 hafta içerisinde ne denli değiştiği, ileriye doğru yol aldığı idi. Türkiye Kupası’nda Yeşilyurt faciasını, ligde ise Fenerbahçe Acıbadem hezimetini yaşayan Yiğit Cimbom, düştüğü yerden (TVF 50.Yıl) ayağa kalkmasını bildi ve taraftarlarını sevince boğdu. Salonda futbol maçı nedeniyle taraftar yoktu, o ayrı. En değişken oyuncular ise yukarıda saydığımız hezimetlerde büyük katkısı olan Ivana Djerisilo ve Valeska Menezes idi. İlk kez kendisi gibi oynayan Djerisilo, en kritik anlarda karşılaştığı yüksek bloklardan korkmadı, kırdı geçti. 21 sayısının üçünü direk servisten elde etti, rakibin aynı mevkideki yıldızı Neslihan’ı bile gölgede bıraktı. Valeska ise hücumdaki düşük verimine rağmen yalnızca aldığı nokta manşetlerle takımının hızlı ve dengeli oyun kurmasına katkı sağlamakla kalmadı, kısa sayılabilecek boyu ile 6 da blok sayısı üretti. Galatasaray’a tebrikler, Bayanlarda haftanın takımı oldular. Güneş Sigorta ise ümit vermeyen bir oyun oynuyor. Neslihan haricinde kolay top öldürecek oyuncu yok gibi. Maja Poljak ve Kinga Maculewicz, iyi manşet gelmediğinde sadece blok için bekliyorlar. Poljak hala hangi topa blok çıkıp hangisine çıkmayacağını kestiremiyor, uçana kaçana sıçrıyor, bazen rakibin kendi sahasına yolladığı avanta toplara bile sıçrarken pozisyonunu kaybettiği için hücum yapamıyor.
Mevcut kadrosuyla ligden düşecek ilk takım görüntüsü veren Beylikdüzü, hatalı transferlerine hatalı takım formasyonunu da ekleyen Beşiktaş’ı zaman zaman çok zor anlara düşürdü. Yine de set alamadı, zira 1. Lig seviyesini tutturabilecek oyuncusu yok gibi. Düşünün ki klasik voleybolda bir takımın en etkili hücum silahı olan pasör çaprazı, bırakın arka alanı ön alandan bile hücum yapamıyor. Hem güçsüz hem de bloktan kaçamıyor. Smaçörleriniz de etkili olmadığından sayı üretmeniz attığınız servislere ve rakibin hatasına kalıyor. Beşiktaş’ın hala bir yabancı alma hakkı bulunuyor, kesinlikle alması lazım. Takımda manşet zaafı üst düzeyde, bunu düzeltebilecek oyuncu da kadroda yok. Sanja Popovic çok güçlü bir oyuncu olmasına rağmen fazla kiloları nedeniyle sıçrayamıyor ve hücum verimi düşüyor. Boyu sayesinde bloklarda sıkıntı yaşamasa da ilerleyen setlerde oyununun düşmesi kaçınılmaz. Jasna Majstrovic gibi bir oyuncunun yabancı kontenjanında yer alması Türk oyuncular adına çok üzücü. Beylikdüzü’ne karşı %27 ile hücum eden yabancı oyuncunun kadroda ne işi var? Geçen sene iyi bir çıkış yakalayan genç Yeliz neden bu sene kenarda pas tutuyor? Popovic yerine manşeti iyi bir smaçör alınıp Yeliz oynatılsa bu takım daha mı kötü olurdu? Yine ısınma sahası müdavimi olmuş Melis Gürkaynak değil miydi yukarıda işlenen destanın yazarlarından? Bu oyuncular ne zaman oynayacak insan merak ediyor doğrusu. Umarım Bülent Karslıoğlu bizi en kısa zamanda şaşırtır. Oynamadığı için formdan düşmesi muhtemel bu oyuncular, ileride istenen verimi veremeyebilirler. Bir son söz de Seda için. İlk altıda oynayan smaçörün kadar sayı ürettin, belki göze hoş görünebilir. Ancak pasör her gelen topu içeri plase atarsa, diğer oyuncular oyundan kolay düşer. Pasörün işi takımı oynatmak, plase nasılsa atarsın, doğru zamanı ve pozisyonu seçersen, rakip de şaşırmış olur. Ama Seda o kadar çok plase attı ki, rakip olayın farkına varıp son iki hücumunu blokladı. Oynamaya itiraz yok da Seda, oynatmaya devam.

Bir sürpriz sonuç da Konya’dan çıktı bu hafta. Geçen senenin ve son haftanın flaş takımı. Ereğli Belediye, kendi evinde İller Bankası’ndan ummadığı bir mağlubiyet aldı. Alkışlar İller Bankası’na.

Ve son sürpriz skor Başkentten geldi. İddialı olacağının sinyallerini veren ligin yeni takımı Ankaragücü karşısında kısıtlı kadrosu ile iyi bir mücadele örneği gösteren Nilüfer Belediye, deplasmanda rakibini 3-2 mağlup etti. Helal olsun demek lazım Bursa temsilcisine.

Türkiye Kupasında Galatasaray’ı hezimete uğratan Yeşilyurt’un evinde Karşıyaka’yı 3-0 yenmesi ise kimseyi şaşırtmadı.

Yine İstatistik:

Geçen hafta değindiğimiz konunun bu seferki aktörü sezonun en geniş kadrosuna sahip, en yüksek bütçeli takımı Fenerbahçe Acıbadem teknik ekibi. Düşünün ki takımınız en büyük rakibine karşı oynuyor, belki ligde en fazla maç yapacağınız takımla oynuyorsunuz. Hatta ve hatta Türk voleybolunun lokomotifi ile oynuyorsunuz. Bu takım da gidip Dünya üçüncüsü Sırbistan Milli takımının pasörünü Maja Ognjenovic’i transfer etmiş. Siz Datavolley’de takım listelerini girerken bu oyuncunun adını Unknown player olarak yazıyorsunuz. Yılın en büyük bütçeli takımına yakışmadı, bu haftanın ceza tahtasında Fenerbahçe Acıbadem var.

Dip not: Sevgili voleybol severler, hepinizin “Nerede Fenerbahçe Acıbadem-Eczacıbaşı Zentiva maçının yorumu*” diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Merak etmeyin, Süper Kupa maçı sonrası her iki maçı da değerlendiren bir yazı geliyor, biraz sabır lütfen.

Bu haftalık da bu kadar, haftaya görüşmek dileğiyle….

Kayhan KÖSEM

 


Haberi Paylaş

Comments are closed.