Kelimenin tam anlamıyla “Eşek” gibi çalışıyorum. Sayıları 60’a yaklaşan federasyonları Ankara’dan tek başıma takip ediyorum…
Türkiye Futbol Federasyonu, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü…
Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı da yakın takibimizde…
Futbol, basketbol ve voleybol maçlarını unutmamalıyım…
Arada yurt dışı görevler de var. Halter, güreş, tekvando… Bu branşların Avrupa ve Dünya sınavlarında bizzat bulunuyorum…
Araya Akdeniz Oyunları da girince, vah halime…
Tam ligler bitiyor, rahatlayacağım derken, bir şey çıkıyor mutlaka. Yani sağ olsunlar gündemi hiç boş bırakmıyorlar…
Sözün özü, sadece hayatımda voleybol ya da futbol yak. Sabahtan akşama kadar bir salonda ya da bilgisayar başında vakit geçirmiyorum…
Bu yoğunluğa rağmen, Voleybol Federasyonu’na haftada iki kez mutlaka uğrarım…
Haberi oturduğum yerde almayı sevmem. İnsanların gözünün içine bakarak haberi bulurum.
Övgüyü veya eleştiriyi, mutlaka yüzlerine yaparım…
Beni organizasyonlara davet ediyorlar diye, şirinlik de yapmam. Zaten yazdığım haberler, birilerine yaranmadığı kanıtlar…
Yukarıda yazdıklarıma ve harcadığım mesaiye göre, sezonun “EN”i benim…
Ama ne plaket veren var, ne de teşekkür eden…
Kızayım mı, bağırayım mı, bilemiyorum…
Yine megalomanlığım üzerimde… İşi biraz daha abartayım mı?
Sporun “DUAYENİ” benim…
Murat TARHAN
Murattarhan56@gmail.com
Comments are closed.