Gökhan Gökgöz. Türk voleybolunun son dönemde yetiştirdiği en yetenekli oyunculardan biri. Maçlarda hırslı, idmanlarda çalışkan, duygusal… Tam bir hayvan sever…
Kariyeri boyunca elit takımlarda oynadı. A Milli Takım formasını giydi, her daim de milli formaya aday.
Voleybolcu bir anne babanın açtığı voleybol okulundan yetişti. Bu da Gökhan için ayırt edici bir özellik.
Bu yıl Halkbank kadrosunda. Başkent ekibinin başarısı için ter döküyor. Gökhan Gökgöz’le Halkbank başrolde olmak üzere voleybol konuştuk.
Gökhan’ın önce voleybol macerasını öğrenmek istedik. Şu yanıtı verdi:
“Benim anne ve babam da milli voleybolcudur. Voleybola, onların açtığı spor okulunda, İzmir’de başladım, okul takımlarında devam ettim. Kulüp kariyerime Arkas Spor’da adım attım. Sonrası malum.”
Halkbank, Türkiye’nin en iyilerinden
Bu yıl geldiği Halkbank’ın her şeyiyle yeni olduğunu vurgulayan yıldız oyuncu, “Yeni bir takımız biz. Antrenörümüzün de ilk baş antrenörlük deneyimi. Kadro yeni. Yani komple yeniyiz. Buna karşın, takımdaki uyum, arkadaşlık ve yardımlaşma çok iyi düzeyde. Bu da bizim ileriye umutla bakmamız için bir başka vesile” diye konuştu.
Halkbank Spor Kulübü’nün de saygıdeğer bir yapısı olduğunu ifade eden milli SMAÇÖR voleybola başladığı kulüp Arkas Spor yanında başa iki takımda daha oynadığını hatırlattı ve şu saptamayı yaptı:
“Bugün Halkbank’tayım. Dolayısıyla, karşılaştırma yapma imkanına sahibim. İmkanlar ve profesyonellik açısından değerlendirecek olursam, Halkbank’ın Türkiye’nin en iyi kulüplerinden biri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.”
Ankara’yı seviyorum
İzmir’de doğup büyüyen Gökhan Gökgöz için elbette İzmir’in yeri farklı, çünkü memleketi. Fakat genç oyuncu Ankara’yı da seviyor, İstanbul’dan da önde tutuyor. Ankara’da her yerin çok yakın ve bulması kolay olduğunu söylüyor. Karlı havaları çok seven Gökhan, bu özlemini de başkentte tatmin edebiliyor.
Voleyboldan kalan zamanlarında nişanlısı Büşra Hanım ve üç köpeği ile birlikte vakit geçiriyor. Bunların dışında tam bir konsol oyunları delisi olarak bu oyunlarla boy zamanlarını geçiriyor.
“Ligde çok sıkışık bir program ve zorlu bir fikstür vardı. Belki o nedenle ilk yarı işler çok da iyi gitmemişti. İkinci yarı ve playoff etabı için neler düşünüyorsun?” sorusuna aldığımız yanıt şöyle:
“Yoğunluk demeyelim de yeni bir oluşumun vermiş olduğu zorluklar diyelim. İkinci yarı daha iyi performans sergilemeye başladığımızı düşünüyorum. Playoff ve Türkiye Kupasında takımımı kendimizi oldukça iddialı görüyorum. Bekleyelim görelim!..”
Ya senin performansın…
“Bunun değerlendirmesi bana düşmez. Ben idmanlar ve maçlarda işimi yapmaya çalışıyorum. Takımım için elimden gelen en üst düzey performansı vermekle yükümlüyüm. Bunu başarmak için çabalıyorum.”
Gökhan’ın kaybetmeyi kabullenemeyen bir yapısı var, bunu kendisi söylüyor. “Bu da bende ciddi sinir yapıyor. Ama yaş ilerledikçe bunu bir şekilde dizginliyorum. Her zaman manşet konusunda eksiğim olduğunu düşünmüşümdür. Bu açığı kapamak adına sürekli ekstra yapıyorum” diyor.
Halkbank’ın yıldızı, eski takım arkadaşı Paul Bravo’yu rol model olarak seçmiş, profesyonelliğinden etkilendiğini ifade ediyor.
Gökhan Gökgöz’den takım hakkında bazı bilgiler istiyoruz. Şu bilgileri alıyoruz:
“Takımın en hırslısı benim. En komik Abdullah Çam kesinlikle. En heyecanlımız inanın kim bilmiyorum. En çok yiyen Faik Samed!!! Bir de bedavaysa fena yer! En uykucu olanımız Hakkı. Bence o, uykunun hastası. En sakar Furkan Aydın kesinlikle.”
Comments are closed.