1990 (Antalya) – 92 (Keşkemeti) ve 94 (Paris) Yıllarından sonra 2010 benim 4.cü kez bu şampiyonaya gidişim. İlk iki turnuvada Nedim Hocamla beraberdik. Bakıyorum da çok zaman geçmiş.
Çin’de yapılan bu turnuva hepsinden daha organizeydi. Mesela kaldığımız otel 5 yıldızlıydı. Kafileler maçlara veya bir etkinliğe polis eskortlarıyla gidiyorlardı. Bütün kafileler otele veya gideceğimiz yere intikallerinde yollar kapanıyordu. Otelde kuş uçurtulmuyordu. Sivil polisler belki ajanlar bizi koruyorlardı. Yalnız başına dışarı çıkınca gündüz dahi muhakkak sivil polisler bizleri takip ediyordu. Gece zaten dışarı çıkartmıyorlardı. Güvenlik son safhadaydı.
Çin’den bir şeyler söylemek isterim. Dünya’da ikinci bir güç olma yolundalar. Pekin’de bir tane gecekondu görmedim. Çok katlı modern binalar, yollar otoban. Pekin Havaalanı çok büyük bir hava alanı, Frankfurt’tan daha büyük geldi benim gözüme.
Oraya kadar gidip de Çin Seddi’ni görmemek olmazdı. Gerçekten görülmesi gereken yerlerden biri. Biz 37 kişi gördüğümüz için kendimizi şanslı hissediyoruz.
37 kişilik kafile Okullar Federasyon Başkanı Ayhan Pala’nın kafile başkanlığında uyumlu bir 12 gün geçirdik.
Biz erkek takımı olarak 15 kişiliydik. 12 sporcu, ben, beden eğitimi öğretmenimiz ve müdürümüz.
Grupta 4 maç yaptık. Başarılı maçlar oynadık. Sonra çeyrek finalde Brezilya maçı zor geçti ama kazanmayı bildik. Yarı finalde İran maçı beklediğim oyunu oynayamadık. Yenildik. Sonra 3.’lük maçı. 2 sene önceki takımın 3-0 yenildiği Tayvan maçı gerçekten zor geçti. Tayvan takımı çok süratliler ama bizim çocuklarımız ilk setten sonra direnmeye ve de mücadele etmeye başladılar. Maçı zor da olsa 3-2 kazandık ve Dünya 3.’sü olduk. Maç sonu sevincimiz gerçekten görülmeye değerdi.
İran şampiyon oldu ama kafalarda soru işareti bırakarak. 3 oyuncu gerçekten gelişimini tamamlamış yıldız takım oyuncusuna benzemiyordu. A takım, genç takım oyuncusu gibiydiler. Bu herkesin dikkatini çekti ama yapılabilecek bir şey yoktu.
Biz orada erkekler olsun kızlar olsun ülkemizi en iyi şekilde temsil ettiğimizi düşünüyoruz.
Artık bu gençlere sahip çıkmak, kulüplerimize ve federasyonumuza kalmıştır. Bu gençlere ben inandım. Başkaları da inanırsa hedef koyduğumuz 2011 Yıldızlar Avrupa Şampiyonası’nda önemli başarı elde edebiliriz.
Ben antrenör olarak 30 senemi verdiğim mesleğime inandığım kadar inanıyorum.
Saygılar,
H.ERTAN ALBAYRAK
Comments are closed.