Türk Hava Yolları formasıyla sezona başlayan milli voleybolcu Aslı Kalaç konuğumuz oldu. Geçtiğimiz günlerde takımıyla Balkan Kupası’nda şampiyonluk yaşayan oyuncu, yeni sezon hedeflerini anlattı.
“KIZINI AL KULÜBE GETİR BİR GÜN, BİR GÖRELİM”
Voleybola başlamadan önce yüzme ile ilgilenen Aslı Kalaç, hikayesini şöyle anlatıyor:
“Benim voleybola başlama hikayem bir anda gelişti diyebiliriz. 2006 yılında voleybola başlamadan önce yüzme ile ilgileniyordum. İlçe müsabakalarına katılmışlığım da var. Babam da eski futbolcu olduğundan çevresinde çok fazla sporla ilgilenen arkadaşı vardır. Bir gün aralarında antrenör Munip Özdurak’ın da bulunduğu arkadaş grubuyla beraberken konu bana ve boyumun uzun olduğuna geliyor. Munip abi ‘Kızını al kulübe getir bir gün, bir görelim’ diyor. Hemen ertesi günü Yeşilyurt Spor Kulübü’ne ilk adımımı atmamla benim voleybol hikayem başlıyor…”
Orta oyuncu olmanın kendi tercihi olduğundan bahseden milli voleybolcunun ilk örnek aldığı isim ise İnessa Korkmaz.
“Altyapı yıllarımda çoğu antrenörüm, beni köşe oyuncu yapmak için ne kadar üstümde dursa da, salona girdiği anda ortamın havasının değiştiği İnessa Korkmaz da sizin antrenörlerinizden bir tanesi ise, orta oyuncu olmak istememeniz imkansız 🙂 Kendime orta oyuncu olarak ilk örnek aldığım isimdi. Sonra Simona Gioli ve Maja Poljak gelir zaten…”
-Galatasaray’dan ayrılmak zor oldu mu?
“7 sene boyunca başarısı için ter döktüğüm, içinde büyüdüğüm, bir takımdan çok aile gibi gördüğüm bu büyük camiadan ayrılmak, özellikle duygusal olarak tabi ki de çok zordu.”
TÜRK HAVA YOLLARI’NIN HEDEFLERİ ÇOK BÜYÜK
Türk Hava Yolları’na transfer sürecinden ve yeni sezon hedeflerinden bahseden başarılı oyuncu:
“Türk Hava Yolları voleybola yatırım yapmaya başladığından beri, her sezon başında koyduğu hedefe ulaşarak yükseliş gösteren bir grafiğe sahipti. Bundan sonraki hedefleri de çok büyük. Ayrıca Marcello Abbondanza kendine has bir sistemi olan farklı ve iyi bir antrenör. Marcello’nun farklı sistemiyle oynamanın bana çok şey katacağını düşündüm. Büyük hedefleri olan Türk Hava Yolları Spor Kulübü’nün kadrosunda benim de ismimin yer almasını istediğim için buradayım…”
Bu sene Avrupa’da CEV Challenge Cup oynayacağız. Challenge Kupası’nı kazanıp, Türkiye Ligi’nde ilk 4’ün içerisine girip, seneye Türk Hava Yolları’nı diğer Avrupa kupalarında temsil etmek istiyoruz.”
VOLEYBOLU ÇOK ÖZLEDİK
-Yoğun bir lig programı var, bu tempoya hazır mısın?
Çok hazır ve istekli olduğumu söyleyebilirim. Çünkü hepimiz voleyboldan çok uzak kaldık. Voleybolu çok özledik. Üstelik benim için maç temposunun yoğun olması, maç konsantrasyonumun hiç bozulmaması anlamına geliyor. Hafta içerisinde 2-3 maç oynamak, ritmimi daha iyi yakalamama yardımcı oluyor diyebilirim.
-Yaşadığımız bu pandemi sürecinde sahada olmak seni korkutuyor mu?
Sahada olmak, tam tersine dışarıda yaşanılan olayları, pandemiyi unutmama yardımcı oluyor diyebilirim. Çünkü sahadayken tek düşündüğüm şey voleybol. Ancak deplasman maçları için şehir dışına veya yurtdışına çıkarken insan ister istemez korkuyor.
-Takımın en eğlenceli üyesi kim? (Senin de eğlenceli olduğunu biliyoruz tabi ☺)
Teşekkür ederim öncelikle 🙂 Takımda herkesin enerjisi çok yüksek. Çoğumuz birbirimizi tanıyoruz zaten. Birbirimizle uyumumuz mükemmel diyebilirim. Şahsi olarak Ebrar’ın her hareketine gülüyorum diyerek cevaplayabilirim bu soruyu. 🙂
MİLLİ FORMAYI GİYMEK HER SPORCUNUN HAYALİ
-İlk milli formayı hangi turnuvada girdin? Neler hissettin?
İlk milli formayı 14 yaşımda Yıldız Milli Balkan Şampiyonası’nda giydim. Profesyonel spora başlayan her insanın hayalidir milli formayı giymek. Tabi ki havalara uçmuştum. O formayı giymek isteyen binlerce insandan bir tanesi olduğum için kendimi çok şanslı hissetmiştim.
-Altyapı Milli takım kategorilerinde Avrupa ve Dünya şampiyonlukların var. A Takımla ise Olimpiyata katılma hakkı elde ettin. Seni en çok etkileyen hangisi oldu?
Milli Takım ile elde edilen hiçbir başarının tarifi yok. Hepsi birbirinden değerli. Her maç, her galibiyet ayrı bir gurur benim için. Ama tabi ki tarihimizde ikinci kez Olimpiyat biletini alabilen takımın içinde olmak mükemmel bir his.
-Tokyo Olimpiyat Oyunları’nın ertelenmesi seni üzdü mü?
Bir yandan üzüldüm. Çünkü bir voleybolcunun kariyeri boyunca belki bir kere elde edebileceği şansı elde etmiştik ve oraya gidebilmek için gün sayıyorduk. Saymamız gereken günlerin artmış olması beni üzdü. Bir yandan da sevindim. Çünkü pandemi dolayısıyla hepimiz evlerimizde karantinaya girdik ve içinde olmamız gereken tempodan uzaklaştık. Olimpiyatlar olması gereken zamanda başlasaydı fiziksel ve teknik açıdan hazırlanmak için çok kısıtlı hatta belki de hiç vaktimiz olmayacaktı. Olimpiyatlara en hazır halimizle gitmek istediğimiz için tarihlerin değişmesi iyi oldu diye düşünüyorum.
-Ligde 9, milli takımlarda 19 nolu formayı giyiyorsun…
Aslında şu anda Türk Hava Yolları’nda 8 giyiyorum. 9 ve 8 benim en sevdiğim numaralardır. Hangisi müsaitse onu alıyorum. İkisi de müsait değilse tercihim 19 ya da 18 oluyor.
DORDURMA BENİM İÇİN OLMAZSA OLMAZ
-Boş zamanlarını nasıl geçiriyorsun?
Dediğin gibi yoğun bir tempomuz var. Bu tempo sürecinde izleyemediğim dizi ve filmleri izliyorum. Okuyamadığım kitapları okuyup bitiriyorum. Ailemin yanına gidip, onlarla vakit geçiriyorum. Özellikle abim ve kız kardeşimle…
-Yemek yapıyor musun evde? En favori yemeğin?
Açıkçası mutfak ile aramın pek iyi olduğunu söyleyemem. J Ama yemekle aram iyidir. Yemek ayırt etmem. Özellikle sevdiğim bir yemek de yoktur aslında. Bütün Dünya kültürlerinin yemeklerini severim. Sadece dondurma benim için olmazsa olmaz 🙂
-En son okuduğun kitap?
BEN KİRKE Yazar: Madeline Miller.
-En beğendiğin film?
Şu aralar favori filmim Oscar ödüllü Parazit.
-İlgilendiğin başka spor var mı veya izlemeyi en çok sevdiğin?
Başka bir sporla ilgilenecek zamanım maalesef yok. Ama izlediğim, takip ettiğim sporlar var. Özellikle Euroleague Basketbolunu ve NBA izlemeyi severim. Şu aralar Formula1 Grand Prix izliyorum. Tenis turnuvalarını da takip ediyorum.
Comments are closed.