Eczacıbaşı VitrA’nın başarılı oyuncusu Melis Durul, Yıldızlı Sohbetler programına konuk oldu.
Voleybola başladığı yıllardan Eczacıbaşı’na, okuduğu kitaplardan izlediği filmlere birçok konunun üzerinden geçildiği sohbetin öne çıkan başlıkları..
Tekniğime Gökhan Edman imzalı derler
“Sarıyer’e 18 yaşımda gittim. Aslında ilk A takım tecrübem Eczacıbaşı’nda olmuştu. Birbirinden güzel insanlar tanıdım ve idollerimle aynı sahayı paylaştım. Ama bu 3 yıldan sonra tecrübelenmem için Sarıyer’e gitmem gerekiyordu. Bu benim için büyük bir şanstı. İstanbul’da bir kulüp olması da bir avantaj idi o yaşta. İlk yılımızda play-out tehlikesi yaşadık, çok sakatlıklarımız vardı. Düşer bu takım dediler ama biz ligde kalabilmeyi başardık. Hep oynadım, farklı mevkilerde de oynadım. Yine antrenörüm Gökhan Edman’dı. Altyapıda olan antrenörümle yıllar sonra 1. Ligde oynamak ayrı bir onore etti beni.
Beni tanıyan, küçüklüğümden beri yetiştirmiş bir sporcusuyla oynamak, eminim o da başka tecrübeler edinmiştir. Çok rastlanılacak bir şey değil. Küçüklüğümden beri beni tanıdığı için duygusal açıdan kelimelerle anlatılması mümkün değil. Gittiğim yerlerde tekniğime Gökhan Edman imzalı derler. O tekniği bana öğreten insanla yıllar sonra A takımda beraber olmak benim için gerçekten gurur verici bir şey.”
Değişmeyen değer ve sevgi Eczacıbaşı’nın ruhudur
“Eczacıbaşı ruhu dediğimde aklıma aile kavramı geliyor bu konuda. 16 yaşımda o kulübe girdiğimde İsmet Abi, Savaş Abi, Perihan Abla ve birbirinden değerli birçok isim tanıdım orda. 6 yıl sonra geri
döndüğümde yine aynı insanlar beni karşıladı. Küçük Melis’ten biraz daha büyümüş Melis ile beni karşıladılar. Aynı samimiyet ve sıcaklıkla. Eczacıbaşı’ndaki bu olgu ve değişmeyen değer, sevgi bence ruhu diyebilirim.”
Comments are closed.