Türk Voleybolunun gelmiş geçmiş en büyük sporcularından biri olan Değer Eraybar artık aramızda yok… Sporculuğu bir başka, antrenörlüğü başka ve gazeteciliğiyle insanlığı bambaşkaydı Değer Eraybar’ın… Yaptığının en iyisini yapmaya çalışır. Her zaman insanları şaşırtmaya bayılırdı… Ama Değer Eraybar’ın bir başka özelliği daha vardı. Basın toplantılarında mutlaka en son soru sorar ya da konuşur ya da hediyesini verirdi… Kıt kanaat geçinmesine rağmen gönlü zengindi, herkese göre mutlaka bir hediyesi vardı… Üşenmezdi, arar, araştırır en layık hediyeyi bulurdu… Basın toplantılarında herkes konuştuktan, herkes sorusunu sorduktan sonra söz alır ve “Operada nasıl “Şişman kadın” çıkmadan perde kapanmazsa burada da ben konuşmadan bu toplantı sona ermez” derdi her zaman… Ve birbirinden ilginç ve zeka kokan, zeka dolu soruların yanında düşüncelerini belirtirdi…
Dünyaca ünlü Küba bayan takımı Türkiye’ye gelmiş Eczacıbaşı’nın 60. kuruluş yıl dönümü nedeniyle Türkiye’de maçlar yapıyor. Değer Eraybar kendileriyle sürekli beraber ve giderken de küçük küçük ama anlamlı hediyelerini onlara da verirken Türkiye’yi en iyi şekilde temsil ediyordu… Adeta bir Turizm elçisi.. Değer Abi TV 8’deki voleybol programı Spor Manşet’e birkaç kez konuk olarak televizyon programına geldi… Bir kere olsun boş gelmedi.. Mutlaka bir pastaneye gider, karınca kararınca değişik pastalardan alıp gelirdi. Sadece spor servisi değil tüm haber merkezine de kendi elleriyle dağıtırdı…
Her fırsatta telefonlaşırdık… O bizim programları izlerdi, yorumlar yapardı. Değer Eraybar bir dönem yine voleybola katkı olsun diye dergi çıkardı ama gerekli desteği göremediği için bu sevdadan da vazgeçti. Borç harç içinde dergiciliği bırakarak voleybol sevdasını sürdürmeye çalıştı… Süper Voleybol Dergisi’ni de bir dönem yaşatmaya çalıştı…
Kendisini çok istememe rağmen BJK TV’ye Libero’ya çıkaramadım… Daha sonra gırtlak ameliyatı olunca sesi de gitti… En büyük hazinesini kaybetmişti ama mücadelesi sürüyordu.. En son Nişantaşı’ndaki evine uğradığımda işaretlerle, çok sevgili cefakâr ve hanımefendi eşi Zeynep Abla’nın da yardımıyla konuştuk bir iki saat kadar… Sporcu Sağlığı Vakfı’nın kurulmasının şart olduğunu, bunun kendisi için değil tüm sporcular için şart olduğunu belirtip o konuda yazı yazacağını söylüyordu…
Daha sonra birkaç kez telefonda zor da olsa görüştük. Bu arada hastalığı ilerliyordu. Evine yaptığım bir ziyarette misafir istemez görünümündeydi… Onu herkes o eski Değer olarak bilsinler istiyordu… O nedenle ziyaret edememiştik ama haberlerini alıyorduk… Ve Fenerbahçe – Arkas play off maçının olduğu gün 22 Nisan’da vefat etmişti… Voleybol dünyası pek çok değerinin kıymetini bilmediği gibi Değer Eraybar’ın da bilememiş ve ondan yeterince yararlanamamıştı… O voleybolun duayeniydi.. Ama daha da ötesi rengiydi… Beyefendisi, yaramaz çocuğuydu… Tüm maçlarda vefatı dolayısıyla saygı duruşu yapıldı… Keşke insanlara yaşarken gerekli değeri verebilsek…
Nur içinde yat…
Enver BAĞLARBAŞI
ebaglarbasi@mynet.com
Comments are closed.