İki set borcu var

Arkas’ın zorlu Galatasaray HDI Sigorta deplasmanına dek set dahi kaybetmemesi, İstanbul’daki mücadelenin izlemesi çok keyifli bir maç olacağının sinyallerini veriyordu. Ancak mücadele haricindeki voleybol kalitesi, beklenenin çok uzağında kaldı oynanan 5 sete rağmen.

Kaybetmek için uğraştı adeta

Sarı kırmızılıların ilk iki set ortaya koyduğu performans, “Sanki kaybetmek için oynuyor” dedirtti izleyenlere. Murat Yenipazar’ın Burutay Subaşı’nın belini kırmaya çalışan, Maurice Torres’in smaç yüksekliğinin çok altında kalan ve orta oyuncularını çok az adresleyen (bu paslar da Emre Savaş ile Doğukan Ulu’yu bloğa ya da dışarı vurmaya mahkum eden) pasları, Marko Sedlacek’in etkili servisler haricinde etliye sütlüye karışmayan hali, Arkas için maçı kolaylaştıran unsurlardandı. Öyle ki, ilk sette skor 12:12 iken Torres’e gelen çok alçak pas, Porto Rikolu pasör çaprazının moralini yerle bir etti ve bu durum izleyen herkesin gözüne takıldı. Buna rağmen Torres’in ilk 2 sette takımı adına ayakta kalan yegane oyuncu olduğunu söylemek yanlış olmaz. Subaşı’nın 4 numarada olduğu pozisyonlarda topun anten dışına uzamaması ve yükseklik ayarının standardı bulmaması ise apayrı bir sorundu. Düşünün, Subaşı gibi güçlü ve teknik bir smaçör, 3.sette aldığı 7 toptan tek bir tanesini dahi öldüremiyorsa, bu, üzerinde düşünülmesi gereken bir sorundur. Yalnızca bu maçın sorunu olarak görülmemesi gereken bu problem, Cimbom’un hedeflerine ulaşmada buzdağı görevi üstlenebilir. Kısa vadede Yasin Aydın ya da Melih Sıratça ile çözülebilecek bu tarz bir problem uzun vadede palyatif olmaktan öteye gitmeyecektir.

Buna rağmen set skorlarına bakarak bu durumun göründüğü kadar kötü olmadığını düşünenler yanılıyor. Kaybettiği setlerde işi sona kadar getiren GS HDI Sigorta’nın ilk 2 sette hanesine yazılan 49 sayının 24’ü (%49 gibi inanılmaz bir rakam) İzmir temsilcisinin doğrudan hataları ile verdiği sayılardan oluşuyordu.

Buna karşın kadro yapısı itibariyle daha mütevazı bir ekip olan Arkas, Glenn Hoag’ın -neden çok iyi bir antrenör olduğunun cevabını verircesine- basit oyun ve deneyim abidesi Ulaş Kıyak’ın pasları neticesinde maçtan puan çıkarmayı başardı. İzmir ekibinde kaptanın pasları özellikle köşe oyuncularının topla buluşması gereken optimal yükseklikte buluştu. Bunun sonucunda Arkas, yapmaması gereken sayıda hataya rağmen 2,5 setin önde gideni oldu. Nicholas Hoag’ın ilk 3 setteki performansının son iki set mumla aranması, Gabriel Candido’nun gücüyle sayıya gitme imkanı çok yüksekken gereksiz yere bloktan kaçmaya çalışarak topu saha dışına adreslemesi, hali hazırda Dünyanın her takımında oynama potansiyeli bulunan tek Türk voleybolcu olan Efe Mandıracı’nın vasat oyunu, yukarıda yazılı hataların kök sebeplerindendi. Cimbom’un rakibe sayı olarak giden 33 hatasına karşın Arkas’ta bu sayı 46 idi.

Arkas’ın geçmişte Gavin Schmitt, Liberman Agamez gibi takımı sürükleyen oyunculara dayalı voleybolla iyi işler yaptığına tanık olduk. Şimdiki düzen ise takım oyununa dayalı bir voleybolu hedefliyor. Bu sistemle başarıya gitmek için istikrar şart. Glenn Hoag faktörünün bu noktada büyük bir avantaj olduğunu belirtebiliriz. Mesela dünkü maçın ilk setinde skor 20:19 iken kaptan Kıyak yerine Mirza Lagumdzija’yı sahaya süren Kanadalı çalıştırıcı, Boşnak smaçörü doğru yerde konumlandırarak rakibinin ilk setteki tek göze batan silahı Torres’i durdurmayı başardı. Setin 26:28 bittiği ve Torres’in bloklandığı tek pozisyon olduğu göz önüne alınırsa, Hoag’ın hamlesinin ne denli yerinde olduğu daha iyi anlaşılır.

İsyanı başlatan Sedlacek oldu

Üçüncü setin ortalarına kadar maçı izleyen çoğu kişi, Arkas’ın rakibini setsiz devireceğini tahmin ediyordu. Ancak ne olduysa o anlarda oldu. Hırvat smaçör idare etmeyi bırakıp maça ağırlığını koymaya başladı. Bunu iyi değerlendiren Torres, setin ortalarından itibaren adeta topu kırarak rakibin gardını düşürdü. Hem hücumları hem de servisleriyle Arkas’ı demoralize eden pasör çaprazı isyanı başlatan oyuncu gibi görünse de Sedlacek’in takımı oyunda tuttuğu görmezden gelinemeyecek bir husustu.

3.seti kazanan Cimbom’da moral de tavan yapınca gerisi çorap söküğü gibi geldi. Önce Yenipazar kendine geldi, –ki bu olmazsa olmazdı- sonrasında da çarklar dönmeye başladı ve ev sahibi takım son 3 seti rahat kazandı. Zaten kendini bulduktan sonra oyunu her rallide daha da büyüyen Cimbom karşısında rakip de afallamaya başladı. Öyle ki, final setinde skor 4:3 iken karşıdan gelen “Penaltı” topunu çok rahat bir şekilde sayıya dönüştürebilecek olan Mustafa Cengiz, elini fileye vurdu ve eşitlenecek skor 2 fark haline geldi.

Galatasaray HDI Sigorta’nın çok stresli bir 2,5 saat yaşayan baş antrenörü Nedim Özbey, maç esnasında bolca uygulamalı eğitim verdi oyuncularına. Mesela ikinci setin son rallisinde yanlış yerde ve yanlış pozisyonda bekleyen, bundan dolayı defansı yapamadığı içi takımı seti kaybeden libero Onurcan Çakır’a sahanın neredeyse ortasına girerek hem durması gereken yeri, hem de doğru pozisyonu gösterdi deneyimli teknik adam. Elbette Özbey ve ekibinin çözmesi gereken sorun bununla sınırlı değil. Yukarıda yazılı pas uyum sorunlarının yanı sıra 3’lü blok kuran takımında topun nasıl bloğun arasından geçtiği (ve bu nedenle defansın beklemediği yere düşerek rakip sayıya dönüştüğü) de duvarda asılı bir problem.

O ne pastı öyle!

2.sette skor 14:13 iken GS HDI Sigorta defansından çıkan top, hücum çizgisinin üzerine doğru havalandı. O anda arka oyuncu olan Burutay Subaşı, havalandı ve topa vuracakmış gibi kol açtı. Doğal olarak öndeki Arkas oyuncuları blok için yükseldi. İşte o anda vurmak için yükselen Subaşı, vazgeçip havada pasörleri kıskandıracak bir pas attı Torres’e. Porto Rikolu da bloksuz topu basit bir sayıya dönüştürmenin keyfini yaşadı. Bizler de bu ralliyi izlemenin.

Ah istatistik vah istatistik

Görünen o ki, bu istatistik işini çözmek imkansıza yakın. İlk set bittiğinde basına yalnızca 2 adet istatistik kağıdı gönderen GS HDI Sigorta ekibi, kağıtları getiren altyapı oyuncularına maç öncesi gerekli eğitimi vermediği için ilk set istatistikleri protokol tribünündeki izleyicilere gitti. Biz basın mensupları da bu durumu şaşkınlıkla izlemek zorunda kaldık. İkinci set bittikten sonra gelen istatistikler ise protokol tribününde verecek kişi arandı resmen! Bereket kimse ne olduğunu bilmediği kağıtları almadı da o gürültüde sesimizi duyurarak kağıtlara ulaşmayı başardık! Akla gelen sorular;

  • Maç öncesi basın tribününde bulunan insanları sayarak her set sonrası o sayıda kağıdı basın tribününe ulaştırmak,
  • O kağıtları dağıtacak altyapı oyuncularına bu durumu izah etmek bu kadar mı zor?

Bu hatalar göze battı

Arkas’ta Gabriel Candido’nun 1 numarada olduğu pozisyonda Efe Mandıracı 2 numarada yer alıyor. Manşet almak üzere oldukça açılan genç smaçör, neredeyse servis çizgisinin üzerinde bekliyor karşıdan gelen topu. Bu anda öne doğru giden Brezilyalı pasör çaprazı ise Mandıracının bazen yarım, bazen de bir metre önünde bekliyor. Bu duruma kural kitabında pozisyon hatası deniyor. Hakemlerimizin yan yana ya da arka arkaya pozisyonlarında bir ayak, bir adım gibi kritik mesafeleri hata olarak değerlendirmediğini biliyoruz. Ancak Arkas’ta görünen manzara, takıma avantaj sağlamaya yönelik olduğundan müsaade edilmemesi gereken bir mesafeye işaret ediyor.

2.sette Torres’in hücumunda bloktan gelen top, Porto Rikolu oyuncunun omzuna temas ederek dışarı gitti. Gözünün önünde cereyan eden pozisyonu iyi süzemeyen İlhami Şenyurt, hatalı kararla sayıyı GS HDI Sigorta’ya verdi. Neyse ki 2 sayı farkla biten seti İzmir ekibi kazandı da bu hata skora etki etmemiş statüsüne girdi. Bununla ilgili olarak;

  • Torres’in doğruyu söylemeyerek hakemi kandırmaya yönelmesi centilmenliğe,
  • Arkas’ın itirazlarını GDS’ye yönlendirmemesi ise profesyonelliğe yakışmadı.

5.sette sarı kırmızılı takım hücumunda top henüz yere değmemişken çalınan düdük ise bir başka büyük hata olarak kayda geçti.

Voleybol dolu günler dileğiyle,

Kayhan Kösem
kkayhan@hotmail.com

Haberi Paylaş

Comments are closed.