İyi koç kupa kazanan değil oyuncularına bir şeyler katabilen koçtur; O yüzden ben iyi bir koçum

Şampiyonlar Ligi şampiyonu bir takım, baş kahramanı Giovanni Guidetti. Bunu yalnızca ben değil oyuncuları da dile getiriyor. Şampiyon olarak Türkiye’ye büyük bir gurur yaşatan Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom antrenörü ile bir araya geldik ve sıcağı sıcağına duygularını öğrendik. 

-Voleybola ilgin nasıl başladı?
Sporcu bir aileden geliyorum 13 yaşıma kadar babamın takımındaydım 6 yaşındayken salonda voleybol oynamaya başladım. 21 yaşına kadar kışları salonda yazları plajda oynadım, boyum kısaydı oyuncu olarak hiçbir şey yapamayacağımdan dolayı koçluk yapmaya başladım.

-Başarı hayallerinde var mıydı?
Bence iyi koç kupaları kazanan değil sadece bir oyuncuya her gün yeni bir şeyler katabilen bir koçtur. Evet her koçun hayalidir. Ben de hayal ettim tabii ki.

-Kendini iyi bir koç olarak görüyor musun?
Oyuncularıma bir şeyler öğretebildiğimi düşünüyorum o yüzden de iyi bir koç olduğumu düşünüyorum. Kupayı kazanamamış olsaydık da ben iyi koç olduğumu düşünmeye devam edecektim.

-Bütün oyuncular senin iyi bir koç olduğunu söylüyor.
Bu beni gerçekten çok mutlu ediyor. Onların bunun farkında olması hem akıllı olduklarını hem de cidden iyi oyuncu olduklarını gösteriyor. Çünkü her oyuncu bunu anlayamayabiliyor. Onlar anladıkları ve böyle düşündükleri için çok mutluyum.

-Boş mukaveleye imza atmak bir risk değil miydi? Bunu neden yaptın?
Buradaki herkese çok güveniyorum artık. Arkadaş olduk hepimiz. İyi bir arkadaşlığımız var. Buradaki herkese o kadar çok güveniyorum ki kabul edilemez bir şey olacağını düşünmüyorum. Aklımın ucundan bile geçmedi. Hiç önemli değil.

-2 sezon önce Galatasaray’a yenilerek lige erken veda ettiğiniz o dönemde birçok yerde gönderileceğin söylendiği halde kulüp arkanda durdu. Şampiyonlar Ligi öncesi sana ne kadar güvendiklerini kontratını uzatarak gösterdiler. Sen de boş mukaveleye imza atarak onlara güvendiğini gösterdin. Böylesi bir iletişim ile bu kulüple ilgili planların neler?
İlk sezon yaşadığımız olaydan sonra hangi kulüp olursa olsun koçunu değiştirirdi. Bir kere bu inanılmaz bir şeydi benim için. Yaptığım her şeyi desteklemeleri bana inanmaları benim çok hoşuma gidiyor. Geçen sene de çok iyi bir sezon geçirdik çok iyi bir takımdık. Sadece Fenerbahçe yüzünden başarısız bir sezon geçirmişiz gibi gözüktük. Bu sene başka kulüplerden iyi teklif vardı. Vakıfbank ile küçük bir anlaşmazlık vardı ama bu çok önemli değildi. Burada kalmak istiyordum o yüzden Vakıfbank’ta kaldım.

-Teklif Türkiye’den miydi?
Önemli değil ama Türkiye’den de vardı.

-Türkiye’nin ilk Şampiyonlar Ligi şampiyonu olan takımın hocasısın. Önümüzdeki senenin planlarını yapmaya başladın mı?
Tabii ki bu başarılar geldikten sonra kulübümle bütün kupalarda iddialı olacağız. Tekrar Şampiyonlar Ligi’ne katılırsak orada, Dünya Kulüpler Şampiyonası’na çağrılırsak orada her yerde kafaya oynayacak bir takım kurulacağından eminim ve bu başarıyı da önümüzdeki senelerde devam ettirmek istiyoruz.

-Böyle büyük bir başarıdan sonra kızları tekrar lige adepte etmek zor olmuyor mu?
Tabiî ki Pazar günü şampiyon olup Perşembe günü iyi bir takımla oynamak kolay değil. Bu şampiyonluğun eğlencesi 2 gün sürdü. 2 gün oyuncularıma izin verdim ve sonrasında lig maçları oynamaya başladık. Oyuncularıma güveniyorum. Çünkü onlar kafa olarak lige dönüş yapacaklardır.  

    


Haberi Paylaş

Comments are closed.