Sahada hem başarılı performansı hem de değişik tarzı ile voleybol severlerin dikkatini üzerine çeken Yeni Kızıltepe Spor’un tecrübeli liberosu Alperay Demirciler ile Ankara’da bir araya geldik.
Hemen hemen her sezon farklı takımlarda forma giyen Alperay’ın voleybola başlama hikayesini, sahada kendini nasıl hissettiğini ve tarzını haydi ondan dinleyelim.
Voleybola nasıl başladın?
Voleybolu çocukluğumdan beri seviyorum. Voleybolu sadece para için değil, severek oynuyorum. Sevdiğim için bu başarı geliyor. Voleybola, Türk İsveç Kardeşlik İlkokulu’ndaki beden eğitimi öğretmenim Mete Taş sayesinde başladım. Sonrasında 8 yıl okul takımında oynamaya devam ettim. Bildiğiniz okulun bahçesinde antrenmanlarımız oluyordu. Sabahtan akşama kadar derslerden kalan vakitlerde antrenman yapardık, 5-6 saat sürerdi. Hatta ilk plonjonumu bir hafta boyu çalıştıktan sonra okulda antrenman yaptığımız beton zeminde atmıştım. İlkokul bittikten sonra öğretmenimin arkadaşı beni Galatasaray’a önerdi. Galatasaray’a gittiğimde ilk kadın takımıyla antrenmana çıktım. Beni ilk o antrenmanda izlediler, beğendiler ve ben Galatasaray’ın küçük takımına girdim. Galatasaray’ın A takımına girmek üzereyken TVF Spor Lisesi’ne çağrıldım. Önemli bir karar vermem gerekiyordu ben de TVF Spor Lisesi’ni seçtim. Sonrasında ise Milli Takım’a çağrıldım.
Hangi takımlarda forma giydiniz peki?
Liseden sonra ilk olarak Maliye Milli Piyango’da forma giydim. Sonrasında üç yıl Ziraat Bankası’nda oynadım. Ziraat’ten sonra Fenerbahçe’de oynadım ve tekrar Maliye Milli Piyango’ya döndüm. Ardından Halkbank, Tokat Belediye Plevnespor, Afyon Belediye Yüntaş ve şimdi Yeni Kızıltepe Spor. Neredeyse bütün ligi gezdim.
Yeni Kızıltepe Spor’a bu sezon başında transfer oldunuz. Ligin yeni bir takımına transfer olma kararını nasıl aldınız?
Yıllardır defans oynayan bir oyuncuyum. Amacım bir defans liberosu olarak tek başıma bir takımı üstlenmekti. Bu hayalimi Yeni Kızıltepe Spor ile gerçekleştirebilirdim. Onlar da sağ olsun bana güvendiler. Bu sayede yollarımız birleşti. En büyük nedenlerden biri de eşimin Mardin şehrini çok sevmesi. Şu an Yeni Kızıltepe Spor’da çok mutluyum. Takımın tek liberosu olmak ve bir takımın defansını üstlenmek çok güzel bir şey. Tek başına sahada bir takımı üstlenmek çok ayrı.
Ligin ilk yarısı bitti. Hem takım olarak hem de kendi özelinde performansınızı nasıl değerlendirirsin?
Zaman zaman tutuk dönemlerimiz oldu. Çünkü yıllarca defans oynadığım için daha yeni yeni bir takımı benimsiyorum. Bunun elbette zorlukları oluyor ama takımca bu zorlukları aşıyoruz. Tek başıma aşabileceğim zorluklar değil bunlar. Takım oldukça aşabiliyoruz. Şu an her şey güzel gidiyor. Takım arkadaşlarım ve antrenörlerim hep bana destek oluyorlar. Bu sayede de ilerledikçe daha iyiye gideceğimize inanıyorum.
Evinizde oynadığınız maçlarda harika bir taraftar desteğiniz oluyor. Böyle bir taraftar desteği önünde oynamak nasıl hissettiriyor?
Daha önce Fenerbahçe’de oynarken kalabalık taraftar önünde oynamanın baskısını hissetmiştim. Yeni Kızıltepe Spor benim için bir geri dönüş oldu. Kendi evimizdeki maçları gerçekten çok kabalık bir taraftar önünde oynuyoruz. Oyuna inanılmaz bir etkileri oluyor, bizi ayakta tutuyorlar. Evimizde oynadığımız maçları onların sayesinde daha iyi oynuyoruz. Oyunumuza inanılmaz şekilde katkıları oluyor. Buradan onlara teşekkür ediyorum.
Libero olarak hem defansın beyni hem de takımın motive kaynağısınız. Peki kendi motivasyonunuzu nasıl yüksek tutuyorsunuz?
Voleybolu çok seviyorum. Saha içinde kendimi düşürmüyorum, oyun içinde kalmaya çalışıyorum. Voleybol benim için her şey. Voleybol olmasa ne yapardım diye hala düşünüyorum. Bu yüzden enerjim mutlaka sahaya yansıyor ve yansıdıkça takım da bundan dolayı enerji olarak yükseliyor. Önümde bir 10 yıl daha var. İnşallah sakatlık olmazsa devam edeceğim. Oynamaya devam ettiğim sürece enerjim de tükenmeyecek.
Sence bir liberoyu iyi yapan özellikler nelerdir?
Öncelikle sahada soğukkanlı kalabilmek çok önemli. Takımda herkes düşse bile arkadaşlarını ayakta tutabilecek kişi libero. Psikolojik yandan çok güçlü olması lazım. Çünkü takımın enerji kaynağı olmasının yanı sıra baskıya da maruz kalıyor. Kaleci gibi düşünebiliriz liberoyu. Maç boyu çok güzel kurtarışlar yapabilir ama son dakika yediği bir gol takımın kaybetmesine neden oluyor. Libero için de aynısı diyebiliriz. Bütün maç iyi oynayıp yapılan bir hata tüm maçı silebiliyor.
Yeni jenerasyonumuzu nasıl buluyorsun?
Şu anki jenerasyon mükemmel. Çok hızlı büyüdüler. Bir anda ortaya çıktılar. Zaten son 1-2 yıldır bu performansı sergiliyorlar. Yeni jenerasyonun bu kalitede olması çok güzel. Ben bir voleybol sever olarak bunu çok istiyordum. Voleybolun gittikçe büyümesi çok güzel bir şey, bu sporun bu ülkede bitmemesi lazım. Kadın voleybolu biraz daha önde erkek voleybolunun da ilerlemesi lazım. Bunu yapabilecekler kişiler de hem oyuncular hem antrenörlerimizin kararları. Umarım erkek voleybolu gittikçe daha da başarılı olur.
Biraz da özel hayatından konuşalım. Yeni evlendin diyebiliriz. Nasıl gidiyor evlilik?
Güzel gidiyor. Çok güzel bir evliliğimiz var, çok mutluyuz. Gezmeyi çok seven bir çiftiz. İzin günlerimde sürekli bir yerlere gidiyoruz. Elimizden gelse hiç durmayacağız.
Sahada farklı tarzı olan bir oyuncusun? Saçını böyle yapmaya nasıl karar verdin?
Saçlarımı önceden genellikle hep sıfıra vururdum. Kendi makinemle kesiyordum hatta. Her maça çıkmadan önce mutlaka yapardım bunu. Evlendikten sonra eşimin de içimde olan bu isteği ortaya çıkartmasıyla bu saça geçiş yaptım. Daha da farklı şeyler yapmak istiyorum. Eşimin bunda etkisi çok oldu. Kendimi kısıtlamamaya başladım. Yapmış olduğum işten dolayı karşıya nasıl göründüğüme çok dikkat ederdim. Artık kendimi rahat bırakıyorum. Bu saçımla çok rahatım, uzun bir süre kullanacağım. Dövmelerimi de çok seviyorum. Eşimle ortak dövmemiz var. Yaptırmak istediğim birkaç dövme daha var.
KISA KISA…
Keşke hiç bitmese dediğin bir dizi var mı?
The Flash.
Sürekli tekrara alıp dinlediğin şarkı?
Deep book of love
En sevdiğin deplasman?
Ankara.
Maç öncesi bir uğurun var mı?
Sahayı analiz etmek ve kurgulamak.
İlk yurtdışı deplasmanın?
Bulgaristan.
En sevdiğin film?
Avatar.
En sevdiğin playstation oyunu?
CS-GO
Türkiye’ye gelse mutlaka konserine giderim dediğin kişi kim?
Pitbull.
Efeler Ligi’nde oynayan favori ilk altın?
Aslan Ekşi, Fernando Hernandez Ramos, Efe Bayram, Efe Mandıracı, Bedirhan Bülbül, Mustafa Koç ve Hasan Yeşilbudak.
Comments are closed.