Basketbol, eskrim, voleybol; pasör, smaçör, bazen pasör çaprazı… Ayrıca endüstri mühendisi. Türk voleybolunun en önemli smaçörlerinden, Halkbank oyuncusu Yiğit Gülmezoğlu’ndan söz ediyoruz.
Gülmezoğlu, tüm bu özellikleri hatırlatıldığında sporun küçüklüğünden bu yana hayatının bir parçası olduğunu anlatıyor.
Basketbol, voleybol, futbol ilgi alanı içinde. İlköğretim ikinci sınıftan itibaren voleybol oynamaya da devam ediyor. Ortaokul yıllarında voleybolla birlikte eskrim de yapmış. Voleybolla ilişkisini şöyle anlatıyor: “Profesyonel kariyerime 16 yaşımda başladım ve eskrimi bıraktım, tüm dikkatimi voleybola çevirdim. Sanırım çok küçük yaştan itibaren bu sporun içinde bulunduğumdan birden fazla pozisyona uyum sağlayabiliyorum. 2015 yılında pasör pozisyonumdaki kariyerimi bırakıp, smaçör mevkiine geçtim. Yıllarca alt yapı maçlarında her mevkide oynamış olmamın bu geçişe yardımcı olduğunu düşünüyorum. Temel voleybol eğitimini çok küçük yaşlarda iyi bir şekilde almış olmam bana bu konularda yardımcı oluyor. Oyunun her alanını seviyorum.”
Halkbank’ın kazanma mantalitesi
Yiğit Gülmezoğlu, voleybol yaşamının önceki döneminde hep İzmir’de Arkas Spor’da oynadı. Bu yıl Ankara’da, Halkbank’ta. Bu değişimin etkilerini sorduğumuzda, “Ben İzmir’de doğup büyüdüm ve çok seviyorum. Arkas Spor Kulübü ile de sayısız başarılara imza attık, altyapısından yetiştiğim bu camiaya verdiklerim ve aldıklarım için minnettarım. 15 senemi geçirdiğim bir kulüpten ayrılmak kolay olmadı. Ancak yeni deneyimler edinmek ve konfor alanımdan çıkmak için doğru zamanın geldiğini hissetmiştim. Bu adımda da Halkbank’ın ‘kazanma mantalitesinin’ doğru karar olduğunu hissettim. Halkbank Türkiye’nin en iyi kulüplerinden. Burada organizasyon çok güzel, kazanmamız için her şey düşünülmüş. Çok deneyimli, profesyonel bir ekip ve yönetim var. Tüm bunları düşününce geçiş benim için çok da zor bir süreç olmadı. Ancak İzmir’in havasını ve denizini özlüyorum.” sözleriyle yorumladı.
Milli smaçör, sezonun bugüne kadar ki gidişatı hakkında şöyle konuştu: “Takım olarak verdiğimiz emeklerin meyvelerini topluyoruz diye düşünüyorum. Sezon başından beri aralıksız, çok sıkı çalışıyoruz. Amacımız oynayabildiğimiz en iyi voleybolu her maç sahaya yansıtabilmek, bunun sonucunda da skor bizim lehimize olursa ne mutlu bize. Şu ana kadar bunu yapabildik, niyetimiz bu şekilde devam etmek. Hedefimiz sezonu lig ve Challenge Kupası ile taçlandırmak. Yenilmezlik üzerimizde bence baskı oluşturmuyor çünkü bizim esas hedefimizin bu iki kupa olduğunu her zaman kendimize hatırlatıyoruz. Challenge Kupası’nda kupanın bir kulpundan tuttuk, ikinci kulpu da bize çok yakın. Ligde normal sezonu lider bitirmeyi garantiledik. Sezonun en keyifli zamanlar yaklaşıyor diyebiliriz.”
Rekabet gelişimin temeli
Takımda üç oyuncu ile aynı mevkii paylaştıklarının altını çizen Yiğit Gülmezoğlu, “Rekabet gelişimin temelidir bence. Hedefleri yüksek olan bir takım için hepimizin her zaman hazır olması gerektiğine inanıyorum. Sahada 14 kişinin de bu kupayı kaldırabilecek bir güçte olduğuna emin olmak bize çok daha güç veriyor. Bu yüzdem takım içindeki rekabet bizler için çok kıymetli” diye konuştu.
Türk voleybolunun en eğitimli sporcularından biri olan Yiğit Gülmezoğlu eğitim-spor paradoksu hakkında, “Bunun sırrının özveri olduğunu düşünüyorum. Ben yıllar boyunca okul ve spor hayatımı birlikte yürütebilmek adına gereken o ekstra adımları atmayı bilinçli olarak seçtim. Çok yorucu oldu mu evet, ama günün sonunda onca emeğin karşılığını alabilmek beni çok gururlandırdı. Planlı bir çalışma ve kararlılığın çok etkisi olduğuna inanıyorum. Eğitim sadece bir diploma değil, entelektüel olarak da bir gelişim bana göre. Bu şekilde düşününce ilerleme gücünü kendimde bulabildim.” diyerek sözlerini tamamladı.
Comments are closed.