Vakıfbank’ta tam 20 kupa kaldıran Gözde Kırdar karantina günlerini ve planlarını AKŞAM’a anlattı: “Sakin ve huşu içinde bir hayatım var. Çalışmak zorunda olan annelere lafım yok ama ben kendi annemi örnek alıyorum. O da öğretmenliği bırakıp, bize bakmış. Kendi çocuğuma bakmak, anneliği doya doya yaşamak istiyorum.”
AKŞAM Özel Röportaj | Kenan KARCI
Türk Milli Takımı’nın ve Vakıfbank’ın efsane kaptanı Gözde Kırdar, karantina döneminden şikayet etmeyen ender insanlardan biri. Çünkü yoğun spor yaşamından sonra annelik ve sakin bir hayat ona ilaç gibi gelmiş. Gözde Kırdar günlerinin nasıl geçtiğini Akşam okurlarıyla paylaştı: “Küçük bir bebeğimiz olduğu için her şey rutin. Her günümüz aynı. Tek değişiklik eşimin evde olması. Bana çok yardımcı oluyor. Benim için daha rahat bir dönem. Ben eşi evde olduğu için şikayet eden kadınlardan değilim. Çok memnunum. Çok yardımcı oluyor bana. Mavi’ye duş aldırıyor, altını değiştiriyor. Zaten bu konuda doğuştan bir yeteneği var. Hiç zorluk çekmiyor.
BİLSEM TOPA ÖYLE ATLAR MIYDIM!
Ben hiç sıkılmıyorum. Küçük bir bebeği olan insanın sıkılmasına imkan yok. Her saati dolu dolu yaşıyorsunuz. Bol bol kitap okuyup, film izliyorum. Sıkılmadım. Sadece ailemi görememekten çok şikayetçiyim. Ben zaten voleybolu bırakırken çok hazırlamıştım kendimi evde oturmaya. Çalışmak istemediğim için. Son maçımda hamileymişim. Çok çabuk oldu. Anne oldum. Sıkılmaya vaktim olmadı. Bu insanın iç huzuruyla da alakalı. Her zaman hayatta heyecan arayamazsın. Voleybolu bırakmamın nedeni stres ve mental yorgunluktu. Sakin ve huşu içinde hayatım var çok memnunum. Hamile olduğumu bilmiyordum. Bilseydi atlar mıydım o toplara.
MUHTEŞEM BİR OLAY, ÇOK MUTLUYUM
Ben kızıma tek başıma bakıyorum. Benim ailem de şehir dışında, ülke dışında, bana yardım edecek kimse yok. Okula gidene kadar kızıma kendim bakacağım için iş hayatını düşünemem. Kızım okula gidip, boş zamanım olduğunda düşünebilirim. Şu an kendim baktığım için böyle bir durumum yok. Herkesin kendi şartına göre, çalışmak zorunda olan annelere de bir şey diyemem. Ben kendi annemden de böyle gördüm. Öğretmenliği bırakmış bizim için. Kendi çocuğuma kendim bakmak istiyorum. Doya doya yaşamak istiyorum anneliği. Bu benim tercihim. Ben anneliği çok sevdim, annelik çok güzel muhteşem bir şey. Çok mutluyum.”
KAYNANA DEĞİL ARKADAŞ GİBİYİZ
“Ailelerimiz iyi anlaşıyor. En son babam, kayınpederimi alıp Üsküdar’da balık yemeye götürmüştü.”
Evlilikte en kritik konu, gelin-kaynana ilişkisi. Gözde Kırdar bu konuda şanslı. İlişkilerini şöyle açıklıyor: “İtalya’ya genelde iki üç ayda bir gidiyoruz. Sık görüşüyoruz. Yine gidecektik, uçak biletimiz bile yandı, gidemedik. Uçuşlar açıldığında babaanneyi, dedeyi görmeye gideceğiz. Eşim çok Türk gibi. 12 senedir Türkiye’de çok kafalarımız uyuyor. Akdeniz insanları onlar da bizim gibiler. İngilizce tartışma da bir yere kadar oluyor. O yüzden pek gelin-kaynana ilişkisi yok. Onlar benim arkadaşlarım gibi. Her gün internetten konuşuyoruz. Çok tatlı insanlar. Benim ailem de onların ailesi de çok cana yakın. En son babam dilinden anlamadığı halde, kayınpederimi alıp Üsküdar’da balık yedirmiş.”
FUTBOLUN OYNANMASI YANLIŞ
Vakıfbank’ın muhtemel bir şampiyonluğuna mal olan voleybol liglerinin ertelenmesi konusunda Gözde Kırdar’ın düşüncelerini sorduk. Kırdar hem Voleybol Federasyonu’nun hem de Basketbol Federasyonu’nun aldığı kararı desteklediğini belirtirken, Futbol Federasyonu’nun da aynı şekilde davranması gerektiğini vurguladı. İşte bu konudaki açıklamaları: “Tabii ki bu şartlarda liglerin iptal edilmesi gerekiyor. Futbol devam edecek diye bir şey duydum. Çok yanlış bir karar olduğunu düşünüyorum. Sonuçta orada yüzlerce insan çalışacak, onların temas ettiği insanlar? Çok yanlış bir karar olur. İnşallah böyle bir karar varsa da geri dönülür. Bence basketbol ve voleybol en iyi kararı verdi. Hiçbir şey sağlıktan önemli değil. Ne kupa ne paralar, ödüller ve şampiyonluklar. Bunlar her zaman kazanılır. Önemli olan sağlığımız. ‘Bu sene de böyle geçti’ deyip, önümüze bakmalıyız.”
SANATLA ARAM İYİDİR
Hayatında hiç şiir yazmadığını ancak sanatla arasının iyi olduğunu belirten Gözde Kırdar, en çok sevdiği şeyleri şöyle anlatıyor: ”Bilmediğim şehirde kaybolmayı severim. Şu an kız kardeşim, ben ve Mavi Malta’da olacaktık ama ne yazık ki bu sebeple evde oturuyoruz. Saymadım ama dünyada birçok ülkeyi gezdim, en çok görmek istediğim yer Bali.”
ROMANTİK İTALYAN
Gözde Kırdar eşiyle tanışmasını ve onu etkileyen yanlarını şöyle anlattı: “Eşim zaten 2008’de Vakıfbank’ta kondisyonerdi. Orada tanıştık. Ancak 2015 yılında ilişkimiz başladı. 12 yıldır Türkiye’de çalışıyor. Beni en çok etkileyen yanı, aşk adamı olması. İtalyan sonuçta. Romantiktir.”
ALIŞVERİŞ ONLINE
Anne olduktan sonra alışveriş merkezlerine pek gidemediğini belirten Gözde Kırdar, bugünlerde online alışveriş yaptığını belirterek, deneyimlerini şöyle anlattı: “İnternetten yaptığım alışveriş, benim hep beklentilerimi karşılıyor. Ben bilinçli alıcıyım. Kendi bedeni, eşimin ve çocuğumun bedenini bilirim, yanlış bir şey almam. Hiç kötü bir deneyim yaşamadım.”
HAYAL KIRIKLIĞIM İTALYA YENİLGİSİ
Sayısız final ve dev maça çıkan Gözde Kırdar, 2011 yılında Fenerbahçe’ye karşı kazandıkları Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunun kendisi için en unutulmaz final olduğunu söylüyor. Kırdar’ın en büyük hayal kırıklığı ise 2016 Rio Olimpiyatları elemelerinde Ankara’da İtalya’ya kaybettikleri karşılaşma.
EŞİM MILANLI BEN GALATASARAYLI
Gözde Kırdar, çok çalışmayı kendisine ilke edindiğini dile getirirken, gençlere de “Çok çalışın” mesajı verdi. Galatasaray taraftarı olduğunu belirten Gözde, eşi Alessandro Bracceschi’nin ise Milan’ı tuttuğunu ve çok ilgili bir taraftar olduğunu açıkladı.
BÜYÜLEYİCİ BİR ANDI
Gözde Kırdar, hayatında birçok şampiyonluk ve final yaşamasına rağmen en çok heyecan duyduğu anı şöyle anlattı: “2012 Olimpiyatları’nda Londra’ya gittiğimizde stada giriyorsun, ülkemizin ismi okunuyor. O anı, ışıkları, alkışları unutamıyorum. Çok büyüleyici bir andı. Kaldırdığım bütün şampiyonluk kupaları anlarını unutamıyorum. Kazandığımız her kupa çok önemliydi. Milli Takım’da ilk Avrupa Şampiyonası’nda bronz kazandığımız maçı hiç unutamıyorum. Hepsi çok değerli.’
Comments are closed.