Şubat’ın 3. haftasına kadar bütün takımlarımız Avrupa Kupalarında kendilerinden beklendiği üzere gayet başarılı bir mücadele sergilediler. Öncelikle bütün takımlarımızı buraya kadar gösterdikleri başarıdan dolayı kutluyor ve onları ayakta alkışlıyoruz. Ancak…
Tabiidir ki eleme usulü oynanan müsabakalarda iki testiden biri kırılacaktı. Bu arada elenen takımlarımızın son performanslarının daha mücadeleci olmasını beklediğimi de söylemeden edemeyeceğim.
Fenerbahçe – Lube Banca Macerata eşleşmesinde elenen taraf Fenerbahçe olurken; Macerata’nın başarılı performansının yanı sıra Fenerbahçe takımının son haftalardaki formsuz ve istikrarsız yapısının da önemli rolü olduğunu söyleyebilirim. Özellikle Fenerbahçe’nin yabancı oyuncularının formsuzlukları, sonucun şekillenmesinde önemli bir etken oldu.
Şahsen voleybol stilini beğendiğim Billings‘in bu kadar kötü oynadığı bir günde sahada olması oldukça gereksizdi. Kaç tane banda top vurduğunu, kaç tane servis hatası yaptığını ben sayamadım. Billings’in bu performansına, Coskoviç’in uzun bir zamandır süre gelen formsuzluğu da eklenince sonuç kaçınılmaz oldu. Acilen birilerinin bu takımda sorumluluk alması gerekliliği gözlere çarptı. Grbiç‘in, Hakan’ın, Arslan’ın, Barış’ın mücadeleleri ise İtalyanları elemeye yetmedi. Emre doğru yoldasın devam et kardeşim.
Galatasaray – Enosi Athlopedion Patras karşılaşması ise tamamen deplasmanda alınan (beklide aldırılan) mağlubiyetin, telafi edilemez olmasının baskısı; Genç aslanların normalde eleyebilecekleri Yunan ekibine elenmelerine sebebiyet verdi. Maçın ilk setinde çok fazla servis hatası yapan ve attığı servislerin kalitesi de düşük olan Galatasaray takımı bu seti kaybedince, müsabakanın geri kalanı formalite haline geldi. Bu genç oyuncuları buraya kadarki mücadelelerinden dolayı tebrik ediyorum.
Eczacıbaşı Zentiva – Vakıfbank Güneş Sigorta takımları ise başta eşleşmelerine üzüldüğüm ancak performanslarını görünce en azından bir Türk takımı daha garanti üst tura çıkacak düşüncesine kapıldığım bir eleme turu oynadılar.
Bu turdan karşılaşma takvimi dezavantajı olmasına rağmen Eczacıbaşı Zentiva başarıyla sıyrılmayı bildi. Eczacıbaşı Zentiva’yı son haftalardaki kazanma alışkanlıklarından dolayı kutluyorum. Vakıfbank Güneş Sigorta içinse birkaç kelamım olacak.
Vakıfbank Güneş Sigorta takımının son haftalardaki istikrarsız ve isteksiz oyunu açıkçası bu takımın kadro kalitesine yakışmayacak şekilde gelişti. Tamam Neslihan’ın yokluğunun takımın dengesini ve dizilişini bozduğunu kabul ediyorum ancak; Kadro derinliği açısından, diğer takımlardan daha şanslı olan Vakıfbank Güneş Sigorta’nın; Bir oyuncunun eksikliğinde bu kadar güç kaybetmesini kabul etmiyorum.
Lütfen biri bana anlatsın…
Mirka Francia’nın dört numaradan çapraza vurarak öldürdüğü topların, taammüden adam öldürme boyutuna geldiği bir oyunda, Giovanni GUIDETTI’nin ısrarla bloğu paralele kurdurma çabası niyeydi? Mirka çok yönlü bir smaçör olmasına karşın master kolunun çapraz olduğunu bilmeyen var mı ? Beklide vardır!
Türk Telekom’u geçilen tur için tebrik ediyorum ve Dinamo Moskova karşısında başarılar diliyorum.
Arkas’ın turu bu kadar zor bir yerden, kendilerinden beklendiği üzere çevirmesini ayakta alkışlıyorum ve Galatasaray’ın elendiği Enosi Athlopedion Patras karşısında başarılar diliyorum.
Eczacıbaşı Zentiva’ya ise dişlerine göre olduğunu söyledikleri Polonya ekibi Fakro Muszynianka Muszyna karşısında başarılar diliyorum.
…Yürüyelim arkadaşlar!
Emrah AKSOY
emrahaksoy_@hotmail.com
Comments are closed.