Baba oğul ve voleybol

Salonda başlayan bir hayat. Başka türlüsü nasıl düşünülebilir ki… Voleybola gönül vermiş bir baba, voleybolcu akrabalar ve sonuçta voleybol oynayan iki kardeş.

Kırıcı ailesinin iki ferdi, baba Torul Gençlik antrenörü Ünsal Kırıcı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde forma giyen oğlu Mustafa Kırıcı ile Çengelköy’de kahvaltıda bir araya geldik.
Lig araya girmeden son maçta birbirlerine rakip olan baba-oğul ile oldukça keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

1 Aralık günü sitemizin röportaj bölümünde tüm ayrıntıları ile bu röportajımızı okuyabileceksiniz ama öncesinde bazı bölümleri sizi daha fazla bekletmeden aktarmak istiyorum.

İşte İstanbul Büyükşehir Belediye-Torul gençlik maçından sonra bir araya geldiğimiz sohbetten bazı detaylar;

-Lig’e ara vermeden son maçta birbirinize rakip oldunuz?
Ünsal Kırıcı: Sivas karşısında çok iyi oynamıştık ve o maçı kazanmıştık. İstanbul Büyükşehir Belediyesi maçına da iyi başladık. 25-15 gibi bir skorla aldık seti. Sonrasını getiremedik. İstanbul Büyükşehir Belediyesi iyi bir takım. Kaliteli bir takım. Biz de yeni oluşan bir takımız. Geçen seneden 2 tane oyuncumuz kaldı. Pasör yeni yabancımızın biri yeni. Bir yabancımızı devreye sokamadık daha formsuz olduğundan dolayı. Pasör çaprazımız iyi ama onda da zaman zaman duraksama oluyor. Bir sakatlık geçirdi geldiği zaman ama yine de iyi oynadığımızı düşünüyorum. Bizim evde yani Torul’da bu kadar kolay olmaz bu maçlar.

-Mustafa baban gözdağı veriyor galiba ne dersin?
Mustafa: Ben de bekleyelim görelim diyorum. Sahada kılıçlar çekilir.

Ünsal Kırıcı: Seyircimiz gerçekten muhteşem. Çok daha iyi bir maç geçeceğini düşünüyorum. İyi çalışıyoruz. Türklerle daha evvel başladığımız için onların form durumu daha iyi. Onlardan çok daha memnunum. Yabancılar biraz daha geç başladığı için ileriki günlerde daha iyi olacağımızı düşünüyorum. Victor’un takıma katılması rekabeti de artıracak. Bir de orta oyuncu sıkıntımız var bir orta daha bulursak orada da rekabeti artırırız.

-Mustafa sen neler söyleyeceksin bu son maç için?
Mustafa: Son maç çok iyi bir maç çıkarmadım. Özellikle babama karşı iyi oynayamadım ve bu bende sıkıntı yaratıyor. (Gülüyor)

-Ben şimdi araya girmek durumundayım. Ünsal hocam maçtan önce Mustafa’yı aradım evi temizliyordu. ‘Babam geliyor maça’ dedi ben de ‘sonuç ne olur’ dedim. Bana şu cevabı verdi; ‘’Ben babama karşı hep çok iyi oynarım’’ ne diyeceksiniz?
Mustafa hemen söze başlıyor.
Mustafa: Birkaç tane çok iyi servis attılar, hem de benim üzerimde başladılar.
Ünsal Kırıcı: Biz pozisyon gereği Mustafa’ya atmak zorunda kaldık servisi,
Mustafa: Ben de takılınca,
Ünsal Kırıcı: Mustafa tribünlere oynayınca topları, Nedim Hocam da çıkarmak zorundaydı, haklıydı.
Mustafa: Tabii bir dahaki maç böyle olmaz bunu belirteyim.

-İş başka bir boyuta gidiyor. Maçta çok iyi servis atan bir oyuncu var Mustafa’ya atıyor servis tutuyor Mustafa başarısız. Siz içinizden ya oğlum ne yapıyorsun diyor musunuz?
Ünsal Kırıcı: Maçta benim için karşıda Mustafa yok herhangi bir oyuncu var. Ben de emek veriyorum kendi takımımda. Mustafa da çok emek veriyor, onun hocası da çok emek veriyor. Biz 5 bin nüfuslu Torul’da Birinci Lig’de bir takımız. Onların sevgisine ihanet edemezsiniz. Büyük emek veriyoruz. Herkes elini taşın altına koyuyor. O yüzden karşıda Mustafa var diye düşünmüyorum.
Mustafa: Oğlum olsa da yakarım diyor.
Mustafa: Yaktı beni. (Gülüyor)

-Peki Mustafa sen içinden ‘’Baba ne yaptın yaktın beni değiştir artık şu servisi’’ diyor musun? (Gülüyoruz)
Mustafa: Servis atan oyuncu 5-6 ya çok iyi servis atıyordu ben de 5’teydim ve kötü yakalandım. Böyle maçlar olur. Böyle ne ilk maç ne de son maç olur. Bir dahaki sefer sorarız hesabını. (Gülüyor)   

-Kupa maçınız var 6 Aralık’ta Bir çekingenlik var mı Mustafa?
Mustafa: Hayır yok. Kesinlikle yok
Ünsal Kırıcı: O artık profesyonel. O İşini yapacak profesyonelce takıma faydalı olacak, ben takımıma faydalı olacağım. Hangimiz daha iyi olursa o kazanacak.
Mustafa: Yukarıda Allah var adaleti verir herhalde. (Gülüyor)

-Belediye ve ligden bahsedelim.
Mustafa: 2 artı bir şu an en çok Fenerbahçe’ye yaramış gözüküyor. Sonrasında bizim çok şanslı olduğumuzu düşünüyorum kesinlikle. 3 yabancımızın kombinasyonundan da kaynaklanıyor bu düşünce. Sergey gibi bir oyuncumuz hem pasör çaprazı hem köşe. Daha köşeden oynarken görmediniz onu. Ama iyi oynadığını ben biliyorum. Bizim köşelerimizi ve orta oyuncularımız da çok iyi. Blok kralımız var İbrahim. Muhammet, Fatih iyi oyuncular. Pasör Hüseyin abi iyi. Ben şansımızın yüksek olduğunu düşünüyorum. Arkas, Galatasaray bunları da hafife almamak lazım.

-Bu sene oynanacak sistem hakkında ne düşünüyorsun?
Mustafa: Evet bu sene sitemin değişmesinden dolayı lig erken bitecek. Değişik bir lig olacak. Bir anda oldu bittiye gelecek gibi. Play-off zamanına çok iyi hazırlanmak lazım. Bütün sezon iyi giden bir takım belki de play-off’da şanssız bir şekilde kaybedecek. Çok kritik bir sistem olduğunu düşünüyorum.

-Ünsal Hocam sizin favoriniz kim?
Ünsal Kırıcı: Bizim favorimiz Torul tabii. Fenerbahçe çok iyi top oynuyor. Miljkovic, Marshall. Arslan’da çok iyi top oynuyor. Kemal iyi. Bence güzel top oynuyorlar avantajlılar. Biz Torul’da oynadık onlarla çok da iyi oynadık ama tabii onlar çok daha iyi oynuyorlar. Onun yanında iyi oynayan takımlar var Halkbank mesela onlarda son maçlarında çok iyilerdi. Çok beğendim. Maliye’yi çok beğeniyorum. Pasör iyi oynuyor, pasör çaprazları çok iyi, Gökhan çok iyi oynuyor. Galatasaray daha istenen oyunu sergileyemedi. Orada Işık Hocama güceniyorum çok takdir ederim kendisini. Daha iyi olacağına inanıyorum. Daha iyi maçlar bekliyor voleybol severleri.

-Sistemle ilgili siz neler söyleyeceksiniz?
Ünsal Kırıcı:Dörtlü bir turnuva güzel ama bir oyuncu sakatlandığı zaman şampiyonluğu kaybedebilirsiniz. Tek raund olması biraz sıkıntı sanki. Hayırlısı olsun diyorum. Oyuncular takımlarını son ana kadar desteklemek için sakatlanmamaya çalışacaklar. Fenerbahçe’de Miljkovic’in sakatlandığını düşünün 3 günde geçecek bir şey olsa ve o 3 gün şampiyonluğun belli olacağı 3 güne denk gelse. Miljkovic’in yerine oynayacak bir başka Miljkovic daha yok. Takımlar o kadar para veremiyor. 12 oyuncunun 12’si de denk değil. Mesela Arkas bunu yaşamaz 5 tane yabancısı var.

-Torul’un sıralamadaki yeri desem.
Ünsal Kırıcı: Küme düşmek gibi bir durumumuz olacağını sanmıyorum. İlk 8 içinde yer alacağımızı düşünüyorum. Hedefimiz tabii ki daha yukarılar. Torul’da herkes voleybolu çok seviyor. Elimizden geleni yapacağız. İyi yerlerde olsunlar istiyorum. Bir Avrupa kupası yakalayabilirsek 5.’lik 6.lık, Balkan Şampiyonası mesela onların mutluluğuna doyum olmaz.

-Milli takımları
ve altyapıları da konuşalım istiyorum.
Ünsal Kırıcı: Milli Takım altyapıları çok iyi yolda, gerçekten çok iyi yolda. Çünkü ben geçen sene TVF’nin yıldız çocuklarıyla 2. Lig’de maç yaptım. Çok başarılı buldum kendilerini. Yaptıkları çalışmalarında semeresini aldılar. Dünya şampiyonasına gitselerdi çok daha güzel olurdu. Onu kaçırdık maalesef. Erkek voleybolu için çok iyi olacaktı. Çok mesafe alacaktık. Sonradan alınan Karadeniz Oyunları’ndaki şampiyonluk çok büyük bir hava yarattı. Şimdiki çocuklarımız onlarında antrenmanını seyrettim bence onlar gidenlerden çok daha iyi olacak. Bayanlar da aynı şekilde çok başarılı. Kıskanıyorum onları.  Trabzon İdmanocağı ile maçları vardı onu izleme şansı buldum çok beğendim oyunlarını. 96 doğumlu kızlar çok iyi top oynuyorlar. Erkeklerde öyle. İnşallah iyi olacak. Voleybol Federasyonu bu işe çok önem veriyor. Kulüplerin vermediği önemi veriyor. Daha iyi olsunlar istiyorum.

-Erkeklerde durum nedir?
Ünsal Kırıcı: Erkeklerde daha az ilgi var alt yapıya. Tarama yapılmıyor. Türkiye çapında tarama yapılmasına da gerek yok aslında. Anadolu’da bu işe önem veren takımlar yok. Bu da maddi kaynaklı sanıyorum. Yatırım yapamıyor kulüpler. Çok yapılacak şey var aslında ama para olmayınca yapılamıyor. Bence birinci ligdeki takımlar altyapısına önem vermeli. Bu da federasyonun zorlaması ile oluyor galiba. Federasyonun bir zorlaması olması lazım. Nasıl yapar bilmiyorum, ama İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı gibi Torul Gençlik’te bunu yapmalı.

-Gençler Ligi sizce gerekli mi?
Ünsal Kırıcı: Gençler Ligi Türk voleybolu için iyi ama kulüpler için kötü. Neden kötü mesela biz Torul’dan PAF takımının çocuklarını da uçakla götürmek zorunda kalıyorduk. Çok masraflı oluyor. A Takım masraflarını zor karşılarken, PAF takımınınkini karşılamak daha da zor oluyordu. Ama düşünün ara dönemdeki bir çok çocuk iş buldu top oynadı.

-Gençlere katkı sağladığını düşünüyor musunuz?
Ünsal Kırıcı: Kesinlikle düşünüyorum. Bir sporcu ne kadar maç yaparsa o kadar iyi olur. Bu sene bir yerde topladılar takımları, iyi oldu. Bu sistem yük olmasına rağmen deplasmanlı olsa daha iyi olurdu. Çünkü gençler abileri ile seyahat ediyordu. Birbirlerinin maçlarını izliyorlardı ve bir hava yaratılıyordu.

-Mustafa sen neler söyleyeceksin gençlerle ilgili olarak?
Mustafa:
Gençler konusunda, sadece buna kafa yorulmalı. Bu genç oyuncuların kapasiteleri nasıl artırılır diye düşünülmeli. İyi olan Türk çocuğu olsun, Milli takım çok iyi olsun. Bu konuda ben biraz milliyetçiyim. Bir takımı sırtlayan Türk çocuğu olsun istiyorum. Miljkovic gibi bir sporcuda bizden çıksın, neden olmasın ki. Miljkovıc Sırp ve onların kas yapıları spora çok elverişli. Ama düşünsenize yıllarca göç almışız. Göç eden binlerce aile var. Sırp anatomisine uygun bir sürü aile vardır. Neden olmasın ki. Türk çocuğu en iyisi olsun.

BU ZEVKLİ SOHBETİN TÜM AYRINTILARINI 1 ARALIK TARİHİNDE OKUYABİLİRSİNİZ.

Haberi Paylaş

Comments are closed.