Bayan voleybolda Avrupa’nın en yüksek reytingli takımıyız

Fenerbahçe Spor Kulübü eski Asbaşkanlarından Ali Koç, CNBC-e’de canlı yayınlanan Finans Cafe isimli programda voleyboldan futbola kadar gündemi ilgilendiren birçok konuda önemli açıklamalar yaptı.

Ailesinin ortak aldığı kararla yeni yönetime girmediğini belirten, ancak etkili ve aktif bir biçimde Fenerbahçe’ye hizmet etmeye devam edeceğini söyleyen Ali Koç, CNBC-e’de canlı yayınlanan Finans Cafe isimli programda Fenerbahçe’nin ekonomik durumunu değerlendirdi ve voleyboldan futbola kadar gündemi ilgilendiren birçok konuda önemli açıklamalar yaptı.

Fenerbahçe’nin, kadınlar voleybolda, Şampiyonlar Ligi için Wild Card alamamasını skandal bir karar olarak nitelendiren ve bu kararda Türkiye Voleybol Federasyonu’nun de önemli etkilerinin olduğunu söyleyen Ali Koç, CEV’in son dakikaya kadar yeni bir karar almasının mümkün olduğunu belirtti.

Fenerbahçe’de transfer çalışmalarının sürdüğünü ve bu durumun UEFA’dan gelecek kararla ilgisinin olmadığını belirten Koç, UEFA’nın alacağı olası bir kararda Şenes Erzik’e önemli görevler düştüğünü de dile getirdi.

İlhan Ekşioğlu’nun önemli katkıları var

İlk olarak Fenerbahçe’nin mali yapısını değerlendiren Ali Koç, “Türkiye’de amatör şubelerin finansal kaynağı, futboldan gelen gelirler oluyordu. Halka arzdan sonra futbolun gelirleri futbolda kalmak kaydıyla amatör şubelere gelir yaratmanız gerekiyordu. Bu başında zordu. Aziz Yıldırım’ın Dünyanın en büyük en başarılı spor kulübü olma vizyonu vardı. Bunun için 7-8 yıl önce tohumlar atıldı, yatırımlar yapıldı. İlk başlarda insanlar pek anlamadı. Aziz Yıldırım önderliğinde ve burada ilhan Ekşioğlu’na da ayrı bir sayfa açmak istiyorum ki; İlhan bey benden de önce yönetimdeydi., bir ara ayrıldı yeniden geldi, asil üye değilken bile amatör şubelere maddi manevi müthiş yatırımları oldu, hem mesai olarak hem yatırım olarak oldu. Bugün Fenerbahçe amatör şubeleri bu noktaya geldiyse, Aziz Yıldırım’ın vizyonunun gerçekleşmesindeki temel taşlardan biri İlhan Bey’in buraya harcadığı mesaisidir. Fenerbahçe bu vizyonla son 5 senede voleybol, basketbol, futbolda ve bireysel sporlarda inanılmaz başarılara imza attı. 2007’de aldığımızı kupa ve madalyalarla Guinnes Rekorlar Kitabı’na girdik. Son 5 yılda özellikle Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzonspor ile karşılaştırdığımızda kendimizi, onların toplamda aldığı 8-9 kupanın yanında Fenerbahçe’nin aldığı kupa sayısı 30’a geliyor. Futbolda Fenerbahçe son 12 yılda 5 şampiyonluk 5 ikincilik almış. Bu ikinciliklerin 3’ünde şampiyonluk son haftada kaybedilmiş. Şimdi bu çarkı döndürmek için çok ciddi bir kaynak gerekiyor. Başkanımız futbol ekonomisinde bunu başarıyla sağladı. Stat değişti, sponsorlukların yayın haklarının boyutları değişti. Fenerbahçe’nin, rakiplerine ve Türkiye’nin ekonomik şartlarına nazaran, kendi yarattığı ekonomi ciddi boyutlara ulaştı” dedi.

Fenerbahçe’nin mali açıdan alternatifleri var

Sözlerini, “Ekonomik açıdan rakiplerimizle aramız ciddi bir biçimde açıldı ve bu sportif başarıya dönüştü. Ancak bazı konjonktür ve kural değişiklikleri nedeniyle ileriye dönük olarak bu işin sıkıntıya girme ihtimali var” diye sürdüren Ali Koç, “Finansal fair-play diye bir konu geliyor. Fenerbahçe buna çok hazır. Fenerbahçe, kendi yarattığı kaynaklara kendi çarkını döndürebilecek düzeyde. Yani dışarıdan işadamlarının Avrupa’da olduğu gibi Rus milyarderlerin, Arap şeyhlerinin parasına ihtiyacı yok. Zaten 2013’ten sonra bu mümkün de olmuyor zaten.Dolayısıyla Fenerbahçe futbol tarafından en hazır kulüp. Borsadaki performansımız da bu kadar sıkıntıya rağmen çok iyi, 3’nünün toplamından büyük. Ekonomik açından taşlar yerine oturmuş görünüyor. Ancak 3 Temmuz ciddi bir sıkıntı yarattı. Hem borsa tarafından hem kullandığımız krediler anlamında çok sıkıştık Yeni kredi kullanamaz olduk. Nakit akışında sıkıntılar yaşadık. Bir de Avrupa’nın sıkıntıları var. Bazı sporlarda ciddi yatırımlar kesildi. Burada Türkiye, Avrupa’nın Katar’ı gibi oldu. Voleybolda, basketbolda, futbolda biz iyi, hatırı sayılır paralar veriyoruz, sporcuların vergileri ödeniyor ve net paralar çok yüksek. Artık ayağımızı yorganımıza göre uzatmamız gerek. Bunu finansal fair-play ile sağlayacağımız düşünüyorum. Amatör sporlarda da sponsorluklar çok daha önemli hale gelecek. Biz yüzde 15 ili en az halka arz olan kulübüz. İleriye dönük olarak kulübümüzün hem finansal fair-play, hem borçların ödenmesi hem de geleceğe dönük yatırım açısından bu yüzde 15’lik halka arzın kullanımı olabilir. Eski tahvili kapatmak için yeni bir tahvil olabilir. Burada önemli olan Fenerbahçe’nin değişik alternatiflerinin olması. Köşeye sıkışık halde değil, finansal kararlarda tercih kullanabilir. Biliyorsunuz köşeye sıkışık olduğu zaman daha sıkıntılı oluyor” diye konuştu.

Bayan voleybolda Avrupa’nın en yüksek reytingli takımıyız

Son Avrupa şampiyonu olmasına rağmen, Fenerbahçe’nin Wild Carda alamamasını da art niyetli bir tavır olarak değerlendiren Ali Koç, bunun skandal bir durum olduğunu söyledi.

Fenerbahçe’nin voleybola katkılarından bahseden Koç “Türkiye’de bayan voleybolun canlı yayın ihalesi yapılır hale geldiyse, bu spor 3. en çok seyredilen spor haline geldiyse, bunların en önemli itici gücü Fenerbahçe’dir. 5 senedir bu alana yatırım yaptık. 5 senede 7 kupamız var. Acıbadem de başka bir boyut kattı. Fenerbahçe şu an Avrupa’nın en yüksek reytingi olan takımı. Son 3 yılda 3 kez final-four oynamış,Avrupa Şampiyonluğu ve Dünya Kupası var ve bir de final-four’a ev sahipliği yapmış ki; Voleybol Federasyonu’nun bu konuda çok az katkılarını gördük. Eskiden 100-200 kişiye oynanan maçlar binlerce kişiye oynanır hale geldi. Tüm bunlar, Fenerbahçe’nin voleybola yatırımlarıyla oldu. Bayan Voleybol Milli Takımımız olimpiyatlara gidiyor, inşallah başarılı olurlar. Milli Takımın da i iyi olmasında Fenerbahçe’nin önemli katkısı var. Fenerbahçe, Vakıfbank, Eczacıbaşı Dünya yıldızlarını transfer ettikçe Türk oyuncuların da seviyesi arttı” dedi.

CEV tek başına karar vermedi

Bayan voleybolda şampiyonluğun kaybedilmesini, yapılan format değişikliğine bağlayan Ali Koç, bugün voleybolda Şampiyonlar Ligi’ne giden takımları Fenerbahçe’nin ligde 2’şer kez yendiğini, play-ofların tek maç üzerinden oynanması nedeniyle 26 maçın 25’ni kazanan Fenerbahçe’nin tek yenilgiyle play-off’ta elendiğini belirterek. “Elenince şampiyon olamadık ve şampiyonlar ligine gidemedik. Buradan sonra tek bir şansın var. CEV organizasyonunun kendi inisiyatifi ile verdiği davetiyle yani Wild Card. CEV her sene 2-3 Wild Card verirken bu sene rekor kırıldı ve 9 Wild Card verdi. Dünyada 8. olan Azerbaycan’a 2 Wild Card verildi, Dünyada 3. olan Türkiye’ye 1 adet verildi. Bizim 1 adedimiz de geçen senenin Avrupa şampiyonu olan Fenerbahçe’ye verilmedi. Kime verdiler? Hayatında hiç Şampiyonlar Ligi oynamamış 4. takıma verdiler. Wild Card sportif performansın yanında seyirci kapasitesi, organizasyona renk katma gibi unsurlarla da veriliyor. Ama diğer unsurlara da baktığınızda Fenerbahçe bu konuda Avrupa’nın en ileri kulüplerinden biri. İleri sürülen sebepler de eften püften. Ceza gerektirmeyen, gerektirse de disiplin cezası gerektirecek türden şeyler. Dolayısıyla ben bununu biraz art niyet ve danışıklı dövüş olduğunu düşünüyorum. Voleybol Federasyonu bu kararı biz vermiyoruz der ama voleybol otoritelerinden aldığımız görüşe göre CEV bu konuda muhakkak voleybol federasyonlarının görüşünü alıyor. Bu nedenle ben CEV’nin geçen seninin Avrupa şampiyonu, 2 sene öncesinin Dünya Şampiyonunu, voleybola bu kadar yatırım yapan Fenerbahçe’yi şu bahsedilen nedenlerden ötürü almazken, sadece kendi karar vermediğini düşünmek zorundayız” dedi.

Şampiyonlar Ligi’ne katılmamız hala CEV’in elinde

Voleybol Federasyonu Başkanının açıklamalarını da eleştiren Ali Koç, “Ben Voleybol Federasyonunun verinde olsam, voleybolun böyle müthiş başarılı olduğu bir ortamda Fenerbahçe gibi Dünya ve Avrupa şampiyonunu karşı taraf almadığı zaman dünyanın altını üstüne getirir ayağa kaldırırım. Rekor Wild Cart verildiği yılda ’Hiç değilse 2 Wild Card ver’ derdim. Bu karar, voleybolun çıkarları doğrultusunda alınmış bir karar değil. Federasyonun biraz inisiyatif kullanıp bu kararları gözden geçirmesini, değiştirmesini bekliyoruz. Çünkü talimatlara baktığınız zaman, CEV son dakikaya kadar bu kararı değiştirme yetkisine sahip. Orantısız cezalar verilmesi CEV için talihsizliktir ama daha talihsiz olanı bu kararın ardından Türkiye Voleybol Federasyonu’nun takındığı tavırdır” dedi.

Transferde destek olacak insanlar var

Fenerbahçe’nin transfer konusunda aktif ve geçmiş yıllara göre daha hazırlıklı olduğunu söyleyen Ali Koç, “Fenerbahçe’de işi bitmek üzere olan çok iyi isimler söz konusu. Hiçbir şey bu transferlerin yapılmasını önleyemez.UEFA’dan olumsuz bir karar çıkarsa bu transferler duracak diye bir şey yok. Önümüzdeki sene şampiyon olmamız lazım. Ekonomik açıdan da bu transferleri yapmalıyız. Bu transferlerde Fenerbahçe’ye ciddi destek olacak insanlar da var” dedi.

UEFA çok baskı altında kaldı

UEFA’nın Fenerbahçe konusunda çok baskı altında kaldığını söyleyen Ali Koç, “UEFA bir karar verecek ve çok fazla kamuoyu baskısı altında kaldı. Eğer gizlilik ihlal edilmeseydi, hassasiyetlere dikkat edilseydi ve adil gözle bakılsaydı, insanlar ceza yaygarası koparmasaydı, bu işi bu noktala gelmezdi. UEFA da Türkiye’nin kendi kararırın kendi almasını sağlayabilirdi. Ama çok saçma sapan, sadece polisten gelen bilgilerle bir Etik Kurulu Raporu çıktı. Hiçbir savunma yapılmadan, bir şey çıkmadan bu temel doküman haline geldi. Şimdi yeni rapor çıktı ve insanlar itiraz ediyor. Tabi birçok şey değişir. O kadar çok değişen yeni gelen şey var ki; sözlü savunmalar var. Bu nedenle tek yönlü kamuoyundan UEFA etkilendi. UEFA’nın bize vereceği bir ceza yoktur. Eğer verilecekse de bir ceza, geçen sene katılmayarak bunu çekmişizdir. Bundan sonra verilecek ceza art niyetlidir. İnşallah doğru yolu seçerler. İnşallah Şenes Bey bu konuda ciddi bir katkı sağlar. Burada Şenes Beye’e çok büyük iş düşüyor. Federasyonumuzun UEFA’yı ikna etmesi lazım, bir önceki federasyonun bu konuya çok art niyetli yaklaştığını anlatmalı” dedi.

Aileme bir emrivaki daha yapamazdım

Yönetimden ayrılması konusunda ise Ali Koç, “Moralim iyi sadece biraz buruğum. Sonuçta Fenerbahçe’ye hizmet etmek için resmi bir konumun olması gerekmiyor. Sıkıntılarımız geçene kadar; Başkanımız ve İlhan Ekşioğlu içinde bulunduğu konumdan çıkana kadar, şampiyonluk ve başka bir şey bize mutluluk vermiyor” diyen Ali Koç, 3 Temmuz’dan bu yana işinden tamamen koptuğunu belirterek, “Aslında ayrılmam konusunda daha önce bir karar verilmişti. Ama son bir istişare yapıldı. Bizim ailemiz yakın bir aile. Ortak bir karar alınmıştı ve bir daha onlara emrivaki yapamazdım çünkü böyle bir karar alınmıştı ve ne yazık ki hayata geçirmek zorunda kaldık” dedi.

Çok iyi bir yönetim kurulu oluştu

Fenerbahçe’nin çok iyi bin yönetim kuruluna sahip olduğunu belirten Ali Koç, “Yeni yönetim kurulumuz için çok gereksiz benzetmeler yapılıyor, ’O onun adamı şu bunun adamı’ gibi. Bunun en güzel örneği Sayın Hüseyin Ersan Topbaş. Zaten yönetim kurulumuzdaydı. Bu dönemde asil olarak girdi. Sanki başbakanın atamasıymış gibi bir hava yaratılıyor. Bu son derece yanlış ve gerçekleri yansıtmıyor. Turan Şahin ve Hüseyin Ersan Topbaş son on bir aydır amatör şubeler ve futbol altyapıyı idare ettiler ve çok başarılı oldular. Ben çok güzel bir yönetimin oluştuğunu düşünüyorum. Benim gibi, Nihat Bey gibi ayrılanlar da aynı şekilde bu süreç sonuçlanınca kadar kulübe hizmete devam edecek, destek olacak, aktif olacağız. Yeni yönetimin bizden talep ettiği kadar bu işin içinde olacağız. Söz konusu Fenerbahçe olduğu zaman herkes spekülasyon yapıyor, ağzı olan konuşuyor. Biz artık buna alıştık. Bizim yönetimimiz çok iyi bir yönetimdir. Hayırlı uğurlu olsun” dedi.

6 maçlık ceza çok ağır

Ali Koç, 3 Temmuz’dan bu yana Türkiye’nin en büyük spor camiası olan Fenerbahçe’ye çok büyük haksızlıklar yapıldığını da sözlerine ekledi. Galatasaray maçında çıkan olaylara da değinen ve maç boyunca tek bir küfrün bile edilmediği maç sonunda polisin aşırı güç kullandığını belirten Ali Koç, verilen 6 maçlık cezanın da çok ağır olduğunu kaydetti.
 


Haberi Paylaş

Comments are closed.