Gazetecilik mesleğinde nerdeyse 20. yılı devirmek üzereyim…
Meslek yaşamım boyunca hiçbir büyüğüme saygısızlık etmedim. Kimsenin emeğine saygısızlık etmedim. Kimsenin aldığı ödüllere çamur atmadım…
Yıllardır voleybol camiasının içindeyim. Müsabakaları, olanı biteni çok yakından takip ediyorum.
Ankara’da rahmetli Ersin Uysal ile voleybol müsabakalarını sürekli takip ederdik. Milli Takımlarımızın katıldığı sayısız organizasyonu yerinde izleme, değerlendirme imkanım oldu. Bunların bir çoğunu İstanbul’da yaşayan meslektaşlarımla takip ettik.
Bugüne kadar bu yazıyı acaba yazsam mı diye düşünüp durdum. Ancak yeter! Hemen tüm seyahatlerde yemek kavgası çıkartan, ‘nerede benim patatesim?’ diyerek çocukluk yapan, organizasyonların başarısını izzet ikramla ölçen, ödül alan meslektaşların emeğini hiçe sayan ama o meslektaşları sayesinde haberini ve yazısını gazetesine geçebilen, Federasyon Başkanının kendisini azarlaması sonrasında göz yaşlarıyla olayı TSYD genel kuruluna şikayet eden birisinin zavallı olduğunu söylemek istiyorum.
Son iki yıldır yapılan basın yarışmasında fotoğraf dalında ödül alan arkadaşımızın 1 milyonun üzerinde fotoğraf çektiğinden haberi olmayan ve kendisini her fırsatta duayen ilan eden kişinin fotoğraf konusundaki bilgisi tartışılır. Haftada bir güncellenen sitesinde ailesi ile birlikte gazetede yazamadıklarını yazma şansı yakalayan duayen, artık bu kadar konuşmayı bırakıp biraz haber yapsa da yarışmaya katılsa!..
Bülent KARADAŞ
Comments are closed.