Öncelikle bütün voleybol severlere selamlar.
Son yıllarda eşi görülmemiş, voleybol kalitesi ve çekişmesi çok yüksek bir sezonun sonuna
yaklaşmaktayız.
Ben voleybola Arçelik Spor Kulübü’nde başladım, Halkbank, Belediye, Erdemir ve uzun yıllar sonunda şampiyon olan Fenerbahçe’nin geçen seneki kadrosunda yer aldım. Bu sezon da Kastamonu’nun şirin sahil kasabası Bozkurt’taydım.
Buranın nüfusu yaklaşık 4 bin civarında ve bu insanlar voleybolla yatıp voleybolla kalkıyorlar. Son yıllarda eşi benzeri görülmeyen bir çekişmeye sahne olan Türk voleybolunda siz de biliyorsunuz ki son haftaya kadar düşen takım belli olmamıştı. Biz taraftarımızın da büyük desteği ile son hafta SGK’yı yendik, Polis Akademisi’nin Ziraat Bankası’na puan kaybetmesiyle de yaklaşık yarım puanla ligde kaldık.
Voleybol bir takım oyunu biz Bozkurt’taki 4 bin voleybol severle tek yürek olup ligde kalacağımıza inanmıştık. Ve sonunda mutlu sona ulaştık. Bu küçük kasaba Kastamonu Belediyesi’nden yardım almadan öncelikle Sayın Başkan Engin Canbaz, İlhan Goksel, Adem Atatepe, Tolga Hoca ve Bozkurt sevdalısı insanların üstün gayreti ve çabasıyla ayakta kaldı. Sezon başında iki kere kapatılıp tekrar açılan ve daha lig başlamadan ‘ligden düştü’ denilen Bozkurt Belediyesi’ni ligde tuttuğumuz için çok mutluyuz. Emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.
Play off’a gelince gecen hafta play off’lar basladı ve beklenildiği gibi yine çekişmeli geçen maçlar sonunda zorda olsa herkesin tahmin ettiği 4 takım yarı final maçları yapacak. Ben çeyrek finallerde özellikle Maliye’yi göstermiş olduğu üstün çabadan dolayı tebrik etmek istiyorum. Çok çekişmeli geçen maçların ardından ufak tefek şanssızlıklar yüzünden Maliye Milli Piyango, Ziraat Bankası’na son anda elendi. Benim bu seneki Halkbank’tan beklentim çok yüksekti fakat Halkbank uzun yıllar özlenen şampiyonluk arzusunu seneye bırakmak zorunda kaldı. Benim dışardan gördüğüm kadarıyla bir takım olamadılar. Bence bu sezon yönetim olarak çok radikal kararlar almalılar. Herkesin taşın altına elini sokması ve şampiyonluk özleminin giderilmesi lazım. Galatasaray-İstanbul Büyükşehir Belediye eşleşmesinin daha kolay geçmesini bekliyordum çünkü Belediye bu sezon flaş transferler yaptı. Galatasaray’da çok iyi bir sezon geçirdi. Fakat Krnic’in sakatlanması büyük handikap oldu. Her ne kadar genç Caner elinden geleni yapsa da dışardan görünen takımın Caner’i benimsememiş olmasıydı. Eğer ona tam güvenselerdi yarı finale yükselme şansları olabilirdi. Yine de bu olumsuzluğa rağmen seriyi uzatmayı bildiler.
Yarı finallerde şimdi Arkas-Fenerbahçe, İstanbul Büyükşehir Belediye-Ziraat Bankası maçları başlıyor. Benim tahminim bu sene hem Türkiye Kupası’nı, hem de Challenge Kupası’nı alan Arkas, eğer bir rehabete kapılmaz, aynı konsantreyi gösterirse bu sezonu 3 kupayla bitirebilir.
Ve Milli Takım…
Önümüzde şimdi çok önemli bir sınavımız var. 2009 Avrupa Şampiyonası. Öncelikle, Milli Takımımıza cani gönülden basarılar diliyorum ve biliyorum ki Türkiye’de yapılacak Avrupa Şampiyonası’ndan sonra kaliteli ve isim yapmış dünya çapındaki oyuncuları ülkemizde oynarken görmeye devam edeceğiz. Şimdiden aldığım duyumlara göre de köklü kulüplerimiz şimdiden transfer görüşmelerine başlamış bile. Bence Türkiye Voleybol Ligi üç-beş seneye kadar Avrupa’nın en iyi ligi olmaya aday.
Comments are closed.