Bu sezon fırtına gibi lige giriş yapan ve ilk yarı müthiş bir grafik sergileyen Bayanlar 3. Lig A grubunun Manisa temsilcisi Alaşehir Belediye Spor’un önemli genç sporcularından Büşra Sarısoy ile söyleşi yaptık.
-Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Merhaba. 21.02.1993 doğumluyum. Boyum 1.85, pasör çaprazı olarak görev yapmaktayım. Alaşehir Belediyesi’nde forma giyiyorum. Daha önce VakıfBank Güneş Sigorta spor kulübünün alt yapısında ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Spor takımlarının formasını giydim.
-Spor alanını seçmenizin sebebi nedir? Bu sporda nereye gelmek istemektesiniz?
Ben değil spor geldi bana 🙂 tabiî ki elime gelen fırsatı tepmeden değerlendirdim. Herkes iyi bir yere gelmek ister ve onun için sabah akşam çalışır. Tabi bazı insanlar şanssız olabiliyor, bu konuda eğer onlardan biri olursam sadece unutulmayan sporcu kalmak isterim.
-Bu sezon çok başarılı maçlar çıkarıyorsunuz, bunları neye borçlusunuz?
Evet sezona mükemmel başladık. Basarı geldiği sürece onun devamı da gelir. Bizim inanılmaz seyirci kitlemiz var, onların etkisi de çok büyüktür. Bunların öncesinde tabiî ki Belediye Başkanımız, kulüp başkanımız, yöneticilerimiz, antrenörlerimizin de etkisi var. Onlar bize inandıkları için bizim başarılarımızın da devamı gelecek 🙂
-Ailenizden bahseder misiniz, onların sizin başarınızda payı nedir?
Spor yapmamı en başta babam istemiyordu ama zaman geçince her sporcunun başına geldiği gibi ”ben sporu bırakıyorum” demesi gibi benim de dediğim zamanda en büyük destekçim babam oldu. Bu sefer ‘hayır devam etmelisin’ diye 🙂 her konuda ne olursa olsun yanımda olduklarını biliyorum.
-Bu sporun kolay ve zor yönleri nelerdir?
Duygularımı düşüncelerimi bu şekilde dile getirmek istiyorum. 12 kişinin su içtiği şişeden su içiyorum, leş gibi terliyorum. Yağmurda, karda, kışta antrenmana gidiyorum, evet sakatlanıyorum pislik içinde yüzüyorum. Şimdi siz bunlara ”Iyy” diyorsunuz ya hani siz hiç çabanızın karşılığını aldınız mı? Hiç 5 saniyenin hayatınızı değiştirebileceğine inandınız mı? Bunun yanı sıra kaybettiğinizde rahatça ağlayabilecek bir omuz buldunuz mu? Hata yapsanız bile arkanızı dönüp baktığınızda bravo diye bağıran insanlar gördünüz mü? Düştüğünüzde elbet size el uzatacak birinin olduğunu bilerek yaşadınız mı? Mutluluktan ağladınız mı hiç, peki heyecandan uyuyamadığınız geceler oldu mu? Arkadaşınız için başarsın diye veya sakatlandığında çabucak iyileşsin diye dua ederek uyudunuz mu? Zor şartlarda beraber çalıştığınız ve bundan mutluluk duyduğunuz oldu mu? Kardeşinizden öte insanlar oldu mu peki hayatınızda, bana bir şey olmaz güveniyle yürüdünüz mü hiç yolda? Siz ağlarken sizi güldürmek için her türlü şebekliği yapan yanınızda olan insanlar oldu mu? Benim oldu. İşte bu yüzden sizin sadece oyun olarak gördüğünüz, oynayamadığım zamanlarda ağladığımda anlam veremediğiniz size göre basit olan bu oyuna, kısaca HAYAT diyorum..!
-Toplumumuzda sporculara verilen değeri nasıl bulmaktasınız?
Biraz önyargı gibi olacak benim yorumum. Fix aynı kadro senelerdir, yani bir oyuncu değişikliği bile yok, o kadar kötü durumdayız. Sonra bu oyuncular zamanla yok oluyor başka insanlar kazanmak yerine kaybediliyor ama kimse bunun farkında değil. Benim yakındığım konu sadece budur. Toplumumuzda spora yeterince değer verildiğini düşünüyorum. Sonuçta her ilimizde spor branşları yapılıyor ve bu branşlarda farklı illerde başarılar elde ediliyor.
-Özel hayatta veya takım arkadaşların arasında bir lakabın var mı?
Kocaeli’nde takım arkadaşlarım ”danua” diye sesleniyorlardı 🙂
-Son olarak söylemek istediğin bir şey var mı?
Spor hayatım boyunca bana, olumlu olumsuz yaşattıkları her şey için tüm antrenör ve takım arkadaşlarıma, camiamıza teşekkür ediyorum… Ve bana bu söyleyişte emeği geçen Recep arkadaşıma ayrıca teşekkür ediyorum…
Comments are closed.