Avrupa Şampiyonası’nda gösterdiği başarılı performansla dikkatleri üzerine çeken Genç Milli Takımımızın başarılı ve güzel oyuncularından Ceyda Aktaş ile söyleşi gerçekleştirdik.
İşte genç sporcunun sorularımıza verdiği yanıtlar…
-Öncelikle kendinizden bahsedebilir misiniz?
Merhaba ben Ceyda Aktaş, 1994 Ankara’da doğdum. 1.90 boyunda, pasör çaprazı olarak görev yapmaktayım.
-Voleybola nasıl başladınız?
Voleybola biraz şans eseri başladım. Bir gün okulda dersteyken sınıfa Vakıfbank Spor Kulübü’nden antrenörler geldi ve uygun fizikli öğrencileri seçtiler. Sonra aramızda elemeler yaptılar. Elemeler sonucunda Vakıfbank Spor Kulübünün altyapısına seçilmiş oldum. Seçildiğimde 9 yaşındaydım. Uzun süre Vakıfbank’ta oynadıktan sonra 15 yaşında Milli takımdan oluşan TVF İhtisas Spor Kulübü’de 2. Lig’de mücadele ettim. Sonra Vakıfbank’a transfer oldum. Bu senede Vakıfbank’ta A takıma çıkmayı başardım.
– Milli takıma ne zaman seçildiniz?
2005’te il karmalarına seçildim. 2007’de Yıldız Milli takıma seçildim.
-Unutamadığınız bir maç var mı, varsa bize anlatabilir misiniz?
Unutamadığım çok maç var tabiî ki ama bunların arasında en komik olan ve unutamadığım bir maç var. Arkadaşlarımla hala güleriz, o da yıldız takımdayken Gazi ile yaptığımız maçtı. Çok önemli bir maçtı. Top defanstan çıkmıştı tam pas atacaktım biranda topu tuttum. Utanç vericiydi ama sonra hatırladıkça çok güldüm. Ayrıca hayatımdaki en değerli, hiçbir zaman unutamayacağım maçlardan biri de kısa süre önce oynadığımız Avrupa Şampiyonasında Rusya’yla oynadığımız yarı final maçıydı. Gerçekten asla unutmayacağım o maçı….
– Voleybol dışında neler yapıyorsunuz?
Vakit bulabildiğim zamanları ya dinlenerek ya da gezerek değerlendiriyorum. Bildiğiniz gibi yoğun bir tempomuz var. Yorgun olduğum için boş zamanlarımızda dinleniyorum. Ama çoğu zaman da arkadaşlarımı ailemi özlüyorum ve onlarla vakit geçiriyorum. Geziyorum, alışveriş yapıyorum…
-Sahada size özel bir lakabınız var mı?
Sahada bana Cey diye seslenirler. Ama arkadaşlar arasında çok lakabım vardır. Beni çizgi film karakterlerine çok benzetiyorlar. Road runner, cedric, caillou gibi…
-Okul ve voleybol hayatınızı bir arada nasıl yürütüyorsunuz, zorlanıyor musunuz?
Okul ve voleybolu bir arada yürütebilmek gerçekten çok zor. Büyük fedakarlık ve sorumluluk gerektiriyor. Çoğu zaman okulda teneffüslerimden fedakarlık ettim, çoğu zaman da uykumdan. Okul zamanlarında Milli takım kampları, deplasmanlarım oluyordu. Bu da kaçırdığım bir sürü ders hatta bazen birçok sınav anlamına geliyordu. Derslerimi, arkadaşlarımı ve hocalarımı kovalayarak kapatmaya çalışırdım. Yetişemediğim zamanlarda da benim yerime annem kovalamak zorunda kalırdı. Bütün sınavlara birkaç günde girmek zorunda kaldığım zamanlarda oldu. Antrenmandan gelip o yorgunlukla savaşıp masa başında saatlerce ders çalıştığım günleri asla unutamam. Özellikle bunda Anadolu Lisesi’nde okumamın etkisi çok büyük. Taktir edersiniz ki Anadolu Lisesi normal liselerden daha zor. Bu benim için hiç kolay olmadı ama daha disiplinli ve daha sistemli olmamı sağladı. Okul ve voleybolu birlikte yürütmek her ne kadar zor ve yorucu olsa da her ikisini başarı ile devam ettirebilmenin verdiği mutluluk ve gurur paha biçilemez. Anadolu Lisesi’ni okul 3.sü olarak bitirdim.
-Ailenizin voleybola bakış açısı nasıldır?
Voleybola ilk başladığımda annem sporu sadece hobi olarak görüyordu. Amma velakin ben ne zaman profesyonelliğe adım attım, annemin voleybola bakış açısı değişti. Annem akademik kariyer hayalleri kuruyordu, babam ise tamamen voleybol hayali kuruyordu. Ama zamanla voleybol daha ağır bastı. Milli takıma seçildiğim zaman ailem de ben de voleybol üzerine yoğunlaştık ve ailem gerekli tüm desteği fazlasıyla sağladı. Çünkü artık voleybol benim yaşam tarzım.
-Gelecek ile hayaliniz nelerdir?
Gelecekteki en büyük hayalim A Milli takıma çıkmak ve öncelikle kendi kulübüm Vakıfbank olmak üzere Türkiye’deki 3 büyük takımın vazgeçilmez oyuncusu olmak. Olimpiyatlara katılmayı ve derece yaparak yine bir ilke imza atan isimlerden biri olmak istiyorum.
Son olarak şunları söylemek istiyorum bana emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Voleybolunsesi ailesine ve Recep Ekin’e teşekkür ederim. Bu söyleşiyi benimle gerçekleştirdiğiniz için çok teşekkür ediyorum.
Söyleşi : Recep Ekin
Comments are closed.