Sezonun kulüpler bazındaki son maç yorumuna üst üste iki, toplamda ise 11.şampiyonluğunu ilan eden Vakıfbank’ı tebrik ederek başlıyoruz sevgili voleybol severler.
Ders neydi peki?
03.05.2019 tarihinde yayımlanan “Çekirge kaç kez sıçrar” başlıklı 183.yazımızı okuyanlar, bu seride oynayandan ziyade rakibini oynatmayanın daha avantajlı olduğunu belirttiğimizi hatırlayacaklardır. Final serisinin son maçında Eczacıbaşı Vitra, toplamda 24 sayıyı (Vakıfbank’ın kazandığı toplam sayının yaklaşık 1/3’ü) kendi hatalarıyla verdi Vakıfbank’a. Son iki sezonun şampiyonu içinse bu rakam 14’tü. Turuncu beyazlıların ilk sette 10, üçüncü sette ise 9 sayıyı rakibine adeta hediye etmesi, bu maçı kazanmasının önündeki en büyük engeldi.
Kendi oyun formasyonuna dönmesi gereken Vakıfbank, bu gerekliliği %100 ile yansıttı sahaya. Toplam hücumun %17’sini ortadan yapan şampiyon, bu hücumlarda %73 gibi bir oran yakalayarak 11 sayı çıkardı. İlle de ortayı kullanması gerektiğini belirttiğimiz Eczacıbaşı Vitra ise maç genelinde 3 orta oyuncusuna topların %11’ini yönlendirdi. Orta oyuncuları toplam 5 sayı üreten turuncu beyazlılar, bu sayıyı sadece blokta yakalayan Vakıfbanklı mevkidaşlarının hücumda da yüksek yüzde ile oynaması neticesinde maç boyunca sadece 2 blok sayısı üretebildi.
Ortayı boş geçen Eczacıbaşı Vitra, bir kez daha Tijana Boskovic-Jordan Larson- Yeon Koung Kim triosuyla kaos voleybolu oynayarak maçı kazanmaya çalıştı. Ancak Sırp pasör çaprazının ilk, Koreli smaçörün ise 3.set haricinde sahada gezinmesi, bu olasılığı ortadan kaldırdı. Geçen maç bu cendereye girip seriyi 5.maça uzatan Vakıfbank ise bu kez rakibine uymadı. Dengeli dağılım ve farklı varyasyonlar ile alışıldık makine düzenine dönen sarı siyahlılar, bu kez rahat kazandı.
Elbette 4.maç sonrası baş antrenörlerin de önceki hatalardan çıkarması gereken dersler vardı. Bunları kısaca değerlendirecek olursak…
Guidetti açısından
İtalyan teknik adam, ilk maçtaki performansı nedeniyle final serisinin diğer 3 maçında Lonneke Sloetjes’i tribüne yollamıştı. Maç öncesi sohbetimizde Vakıfbank Spor Kulübü İçerik ve Medya Danışmanı Halit Hakan Eyüpoğlu’na; Hollandalı pasör çaprazının bu takımın ikinci skor opsiyonu olduğunu, iki sezondur işlenen makine düzeninde sistemi döndüren bir dişli olduğunu ve kötü bir performans nedeniyle tribüne yollanacak bir oyuncu olmadığını belirttim. Üç maç boyunca yaptığı hatayı en sonunda anlayan Giovanni Guidetti, bu maçta Sloetjes’i sahaya sürdü. Hollandalı oyuncu da ilk maçın olumsuz etkisi ve üç maç boyunca tribünde oturma psikolojisine rağmen %38 (11/29) ile top öldürmeyi başardı. Hatasından dönen Guidetti’nin anlayamadığımız uygulaması ise Milena Rasic’i tribüne yollamasıydı. Ancak “Kazanan her zaman haklı” olduğu ve sezonun sona erdiğinden bunun da fazla sorgulanmayacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Motta açısından
Brezilyalı çalıştırıcı ise aynı yanlışları yapmaya devam etti ve günün kaybedeni oldu. Yaşadığı ağır sakatlık sonrası bir türlü form bulamayan Beyza Arıcı’yı yine ilk 6 başlattı. Psikolojik olarak yıkım şeklinde geçen ilk set sonrası Merve Atlıer’i sürdü sahaya
İlk set 7 top alıp sayı üretemeyen, bu topların 4’ünü doğrudan dışarı vuran, ikinci set ise hem manşette hem hücumda dökülen Kim’i kenara almayı düşünmedi. Maçtaki ilk sayısını ikinci setin ortasından sonra üreten Koreli smaçör yerine Meliha İsmailoğlu’nu oyuna alıp boşalan yabancı kontenjanında Lauren Gibbemeyer’i kullanmayı pek düşünmedi. Hem de geçen maçın sürükleyicilerinden Büşra Kılıçlı’nın kötü oyununa rağmen.
İkinci ve üçüncü sette Güldeniz Önal’ı arkada bir tur manşeti güçlendirmek için kullanmayı düşünmedi.
Son sette ise skoru eşitlemiş, maça geri dönüş şansını yakalamışken Boskovic’i kenara alıp Gözde Yılmaz’dan daha fazlasını bekledi.
Özetle Marco Aurelio Motta, yaptığı hatalarla kaybedenlerin başında gelen isimdi.
Voleybol dolu günler dileğiyle,
Kayhan Kösem
kkayhan@hotmail.com
Comments are closed.