Milli voleybolcu Sinan Cem Tanık’ın adeta arap saçına dönen eğitim hayatı, ’’Eğitim mi, sporda kariyer mi’’ ikilemine en somut örneklerden birisi oldu.
Aroma Erkekler Birinci Ligi’nde başarılı bir kariyeri olan ve uluslararası platformlarda Türkiye’yi en iyi şekilde temsil eden Sinan Cem Tanık, bugüne kadar 3 kez üniversite sınavına girip, üçünde de sonuca ulaşmasına rağmen eğitim gördüğü okullarını hep voleybol kariyeri için bırakmak zorunda kaldı.
Konuyla ilgili görüştüğü Tanık, ’’Sporla eğitim bir arada olmuyor. Biz profesyonel sporcular bunun acısını çok çekiyoruz’’ dedi.
Liseden mezun olduktan sonra ilk olarak Hacettepe Üniversitesi Kimya Bölümü’nü kazandığını belirten Tanık, ’’Aslında babam bu bölümü hiç istemedi, yine de tercihlerimin arasına koydum. İlk tercihlerim mimarlık fakülteleriydi, ancak o dönem voleybol o kadar yoğundu ki, çok çalışamadım. İlk tercihlerime giremeyeceğimi bildiğim için de 5. sıraya kimya bölümünü yazdım ve tahminim doğru çıktı. Bu bölüme girdim’’ diye konuştu.
Kimya bölümünde 2 yıl okuduktan sonra Erdemir Spor’a transfer olduğunu ve okulundan ayrılarak yeniden üniversite sınavına girdiğini anlatan Tanık, bu kez Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Şehir Bölge Planlama’yı kazandığını söyledi.
-’’NOTLARIM ÇOK DÜŞÜK GELMEYE BAŞLAMIŞTI’’-
Bölümündeki yetkili kişilerle görüşerek, Erdemir Spor’da oynayabilmek için 2 yıl izin istediğini belirten Tanık, şöyle devam etti:
’’Uygun şartları oluşturmalarını rica ettim ve 3 yıl sonra tekrar Ankara’ya döndüm. Sağ olsunlar onlar da yardımcı oldular. O yıl Polis Akademisi ve Koleji’nde forma giydim. 1’i hazırlık, 2’si bölüm olmak üzere 3 yıl okulu dondurmak zorunda kalmıştım. Ankara’ya döndükten sonra okumaya başladım. Bu arada Halk Bankası’na transfer oldum. Okuduğum bölüm oldukça zordu. Projeye dayalı zor bir süreç vardı. Notlarım düşük gelmeye başlamıştı. Ben de bırakmaya karar verdim, çünkü okula verdiğim enerji voleybolu etkilemeye başlamıştı.’’
Bu bölümden de ayrıldıktan sonra Polonya’da bir birinci lig kulübüne transfer olan Tanık, bu ülkeye gitmeden önce tekrar üniversite sınavına girdiğini ve daha önce milli takımla Üniversite Oyunları’nda aldıkları altın madalyanın da yardımıyla Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri ve Teknolojisi bölümüne kayıt yaptırdığını kaydetti.
Polonya’dan döndükten sonra af çıktığını ve bu aftan faydalandığını ifade eden Tanık, ’’Böylece Hacettepe Üniversitesi’nden kaydımı aldırıp yeniden ODTÜ’ye geçtim. Ama tabii ki bu tempoda yine okula devam edemedim’’ dedi.
-’’ÜNİVERSİTEYE DİPLOMA ALINACAK BİR KURUM OLARAK BAKMIYORUM’’-
Arap saçına dönen bir eğitim hayatının ardından bu yıl tekrar üniversite sınavına giren başarılı voleybolcu, şunları söyledi:
’’Bu yıl da 403 puan aldım. İyi bir puan ama ben 2. sınava girmeyeceğim. Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi’ne kayıt yaptıracağım. Çünkü askerlikle ilgili hareket etmem lazım. Sporla eğitim gerçekten bir arada olmuyor. Biz profesyonel sporcular bunun acısını çok çekiyoruz. Yine de ailem bu konuda çok anlayışlı. Babam bana ’Önemli olan o hayat görüşünü almış olmak, mesleği her zaman edinebilirsin’ demişti. Ben de üniversiteye diploma alınacak bir kurum olarak bakmıyorum. Tabii ki meslek bilgisi alıyorsun ama asıl önemli olan burada hayat tecrübesi edinmek. O açıdan ben de üniversitede gerekli tecrübeyi edindim. Spordan da fazlasıyla yaşam tecrübesi aldım. Şehir planlamayı seviyorum. Okumuş olmak için değil gerçekten okumak istediğim için o bölümü seçtim ve voleyboldan sonra şansım olursa devam etmek isterim.’’
Voleybolun eğitim hayatına bu kadar engel olması nedeniyle tercihini spordan yana yapmaktan asla pişman olmadığını kaydeden Tanık, sözlerini şöyle tamamladı:
’’Voleybol bana çok fazla şey kattı. Genç yaşta ekonomik özgürlüğümü kazandım, dünyayı gördüm. Ve bu işi yapmayı seviyorum. Dediğim gibi sonrasında fırsatım olursa devam etmek isterim ama yine de herkes benim gibi düşünmeyebilir. Umarım bir gün Türkiye’de bu sistem değişir ve profesyonel spor yapan insanlar da istedikleri alanda eğitim alma şansına sahip olurlar.’’
Comments are closed.