Sezonun en güzel maçlarından biri olacağı tahmin edilen Galatasaray HDI Sigorta – Ziraat Bankkart mücadelesinin ligin açılış haftasına gelmesi, takımların henüz hazır olmayışlarından dolayı bir şanssızlık olarak değerlendirilebilir. Ancak futbol maçlarının olmadığı bir haftada böylesi bir maça 250-300 civarında taraftar gelmesi, voleybol adına üzücü bir durum.
Başlık ne diyor?
Sezonun başı olmasından dolayı takımların çok fazla basit hata yaptığı bir maç izledik Burhan Felek’te. Bu durum ilk bakışta normal gibi görünse de maçta öne çıkan;
- Pasörlerin fazla sayıda pas hatası yapması,
- Çok etkili gelmeyen servislere karşı fazla sayıda kötü manşet çıkması,
- İyi gelen paslarda dahi hücumların beklenen yüzdede ve özellikle beklenen noktalara hedeflenememesi
gibi eksiklikler, büyük hedeflere oynayan takımlar için pek de kabul edilebilir değil. Elbette takımlar oynayıp yeni oyuncular birbirlerine alıştıkça bu hatalar da azalacaktır. Ancak her iki takımın da Spor Toto Şampiyonlar Kupası ve Axa Sigorta Kupa Voley maçları oynadığını düşünecek olursak, ilerlemek için fazla zaman harcadıkları değerlendirilebilir.
Unutulacak bir akşam
Başta pasör Murat Yenipazar olmak üzere sarı kırmızılılarda servis çizgisinin gerisine gelen hemen her oyuncu, Martin Atanasov’u çok iyi sıkıştırdı. Manşette adeta dağılan Bulgar smaçör, hücumunu da bir türlü toparlayamadı ve bir an önce unutmak isteyeceği bir maç oynadı İstanbul’da. Zaman zaman Halil Yücel’i deneyen Roberto Santilli, takımı yükseltecek olmaktan ziyade görev adamı konumundaki Hollandalı smaçör Bennie Tuinstra’dan da istediği verimi alamadı. Tüm alternatifleri beklentilerinden uzak bir oyun sergileyen İtalyan çalıştırıcı, Arslan Ekşi’nin yakın oyuncuları tercih etmesi ve hızlı oynatma gibi aksiyonlarına rağmen pas isabetinde istediğini bulamaması sonucu unutmak isteyeceği bir maça tanıklık etti.
Bedirhan Bülbül’ün mükemmel hücum performansına rağmen takımın lokomotifi konumundaki Wouter Ter Maat da istenileni veremeyince, Ziraat Bankkart’ın İstanbul’dan eli boş dönmesi kaçınılmaz oldu. Faik Güneş’in vasat oyunu ise takım arkadaşlarının ayak uyduramaması sonucu yetersiz kaldı.
Santilli’nin eleştirilmesi gereken en çarpıcı hatası ise, gerek manşette gerekse hücumda çaprazından daha iyi bir oyun sergileyen Tuinstra’yı 3.sette hiç oynatmayıp adeta dökülen Atanasov’dan vazgeçmemesi olarak akılda kaldı.
Bütünleşme dediğin böyle olur
Takımlarının yanında olmak için 250 civarında Galatasaray taraftarı, Burhan Felek’teki yerini almıştı. Alışılageldiği üzere zaman zaman küfürlü tezahüratlarda bulunduysa da sarı kırmızılı taraftarlar maçın başından sonuna takımını destekledi. Salonda binlerce kişi vardı sanki. Özellikle ikinci setin sonunda adeta takımıyla bütünleşen sarı kırmızılı taraftarlar, takımın düşme belirtileri gösterdiği o anlarda itici güç olarak setin kazanılmasında büyük rol oynadı.
Galatasaray HDI Sigorta’nın parlak zaferinde tüm oyuncuların katkısı olduğunu belirtmemek olmaz. Bir sıralama yapmak gerekirse Emre Savaş ve Doğukan Ulu’nun kombine performansını listenin başına yazabiliriz. Elbette güçlü köşe oyuncuları olan Maurice Torres ve Burutay Subaşı da gerek hücum gerekse serviste rakibe acı çektiren isimlerdendi. Murat Yenipazar’ın zaman zaman zorlayan paslarına rağmen bu iki ismin üst düzey bir oyun ortaya koyduğu söylenebilir. Yeni transfer Marko Sedlacek ise ikinci set haricinde hayalet gibiydi. Ancak Hırvat smaçör, zorlu geçen ikinci setin en kritik anlarında çok iyi performans gösterdi ve bir anlamda seti getiren isim oldu. İyi manşet getirmesinin yanı sıra set sonunda gelen paslara etkili hücumlar yapan Sedlacek, Yenipazar’ın ısrarında haklı olduğunu da teyit etmiş oldu. Zira salonda bulunanlar gibi Ankara temsilcisi de set sonunda pasların Torres’e adresleneceğini düşünüyordu.
Takımını bu maça gerek taktik, gerekse mental yönden çok iyi hazırlayan Nedim Özbey ve ekibi de alkışı hak ediyor.
Çarpıcı istatistik
İkinci setin istatistiklerini dikkatli inceleyenler, bu tarz bir maçta sık karşılaşılamayacak bir rakamlar silsilesini fark etti. Zira Ziraat Bankkart, bu sette 23 sayı alırken aldığı sayıların yalnızca 7’si oyuncu üzerinden geldi. Kalan 16 sayı ise rakip yaptığı hatalardan kaynaklandı. Bu rakamlar, her iki takımın da üzerinde düşünmesi gereken bir istatistik olarak kayda geçti.
Galatasaray HDI Sigorta açısından;
– 25 sayılık bir sette kendi hatalarından rakibe 16 sayı vermenin kabul edilebilir bir yanı yok.
Ziraat Bankkart açısından;
– Rakip kim olursa olsun, şampiyonluğa oynayan bir takımın oyuncu üzerinden yalnızca 7 sayı alması iyiye alamet değil.
Challenge taktiği
Challenge diye de adlandırılan Görüntülü Değerlendirme Sistemi (GDS), zaman zaman bir mola, rakibin hızını kesme aracı ya da “Ya tutarsa” şeklinde kolay sayı kazanma imkanı veriyor takımlara. Yani GDS’nin de kendine has bir taktiği var.
Bugünkü maçta Ziraat Bankkart’ın henüz bu taktiği çalışmadığı net bir şekilde ortaya çıktı. 2.setin başlarında Torres’in hücumunda dışarı giden topa “elden” kararı verildi. Bunun üzerine Arslan Ekşi baş antrenörüne itiraz etmesi için talepte bulundu. Santilli ise bir yandan kaptanına bakarken bir yandan diğer oyunculardan sufle bekliyor. Bu arada itiraz süresi doluyor ve GDS’ye gidilmiyor. Buna karşın İtalyan çalıştırıcı, yaklaşık 20 santimetre dışarı giden servise itiraz ederek bir hakkını boş yere kullanmış oluyor. Görünen o ki, teknik ekip-oyuncu koordinasyonunu sağlamak adına Ankara ekibinin GDS üzerine de çalışması gerekiyor.
35 metreden gelen sayı
İkinci sette skor 13:13 iken Burutay Subaşı’nın hücumunda top auta gitti. Bunun üzerine Nedim Özbey topun elden gittiğine dair itirazda bulundu. Görüntülü inceleme sonucu topun ele değmediği anlaşıldı ve sayı Ziraat Bankkart’a verildi. O esnada sarı kırmızılı takım tarafındaki arka tribünde bulunan Galatasaray Spor Kulübü Voleybol Şube eski sorumlusu Okan Böke, ayağa kalmış, “Top içeride” diye bağırıyordu. Elden itirazı için gözünü ekrana diken Özbey, önce kendisini görmedi. İtirazı sonuçsuz kalan Özbey arkasına döndüğü anda Böke’yi gördü ve duydu. Bunun üzerine oyun başlamadan ikinci itiraz hakkını kullanarak topun içeride olduğunu belirtti. Yapılan inceleme gösterdi ki, top çizgiye değiyordu.
Yaklaşık 35 metreden topun düştüğü yeri net bir şekilde gören Böke, eski yöneticisi olduğu takımın baş antrenörünü ikna etmek suretiyle çok önemli bir sayıyı takımına yoktan kazandırmış oldu. Setin 25:23 bittiği düşünüldüğünde bu sayının önemi daha da kolay anlaşılacaktır.
Gereksiz müdahale
Maçın başında baş hakem Nurper Özbar’ın Marko Sedlacek’in nizami plasesine “taşıma” kararı vermesi tolere edilebilir bir durumdu. Ancak ikinci sette skor 19:17 iken Hırvat smaçörün nizami parmak pasına bir kez daha aynı sebeple düdük çalan Özbar, bu anda maçın önüne geçmiş oldu.
GDS’nin voleybol hakemliğini son derece kolaylaştırdığı bir dönemde bu tarz kararlar, hakemliğe yeni başlayan, özellikle de voleybol oynamamış hakemler için iyi bir örnek olmuyor.
Voleybol dolu günler dileğiyle,
Kayhan Kösem
kkayhan@hotmail.com
Comments are closed.