2014’ün tüm voleybolseverler için sağlık, mutluluk ve başarı getirmesini temenni ederek başlıyoruz yılın ilk yazısına. Acıbadem liglerinin ardından gençler liginin de tatile girmesiyle voleybolumuzu milli heyecan sardı. Dünya Şampiyonası finalleri öncesindeki son turnuva olan 3. tur elemelerini değerlendireceğiz bu yazımızda.
Varsa yoksa Kadınlar!
TVF, tıpkı son Dünya Grand Prix’isinde ve önceki birçok turnuvada olduğu gibi FIVB Kadınlar Dünya Şampiyonası 3. tur I grubu eleme turnuvasını hiçbir fedakarlıktan kaçınmayarak Türkiye’ye getirdi. Seyirci avantajını optimum düzeyde kullanmak için de turnuvanın Ankara’da oynanmasına karar verildi. Son olarak da A milli kadın takımıyla ilgili tüm gelişmeler güncel şekliyle basına servis edildi. Buraya kadar herşey güzel. Ancak bu denli kolay rakiplere karşı üç günlük basit bir turnuvaya çıkacak kadın takımına gösterilen bu ilginin erkekler için neden gösterilmediğini merak ediyoruz. Sebep kadın takımlarının geçmişte elde edilen başarıları mı, yoksa Türkiye’de voleybola olan ilginin kadınlar üzerinden toplanması mı? İşin aslı şu ki, TVF ön ayak olmadığı sürece ülkemizde voleybol denince akla sadece kadınlar gelecek, erkekler üvey evlat muamelesi görmeye devam edecek.
Hangisinin ihtiyacı var?
Toplumun birçok kesiminde voleybol denince akla kadın sporu geliyor hala. Aileler, spor yapmaya teşvik edecekleri zaman genelde kız çocuklarını voleybola yönlendiriyor birçok ilimizde. Erkek çokcuklar ise daha popüler olan futbol ya da basketbol gibi takım sporlarına kanalize ediliyor. Böyle olunca da kadın voleybolcu yetiştirmek, erkek voleybolcu yetiştirmekten daha kolay bir hal alıyor. 2000’li yılların başından itibaren bu politikayı kendine hedef seçen TVF de yatırımını kadın takımlarına yapmayı uygun gördü. Neticesinde dünyanın sırtını çevirdiği, özellikle son yıllarda Avrupa’nın yüzüne bakmadığı, bu nedenle başarıların art arda geldiği kadın voleyboluna ilgi, ülkemizde tavan yaptı. Çok daha sert bir rekabetin yaşandığı, her daim üst seviye oyuncuların yetiştirilebildiği erkeklerde ise başarıya hasret kaldık. Böyle bir noktada akla gelen ilk soru, “Dünya Şampiyonası öncesi düzenlenecek en önemli turnuvada hangi takımımızın daha fazla desteğe ihtiyacı var?” olacaktır.
FIVB klasmanında 11. sırada yer alan Kadın takımımızın Ankara’da karşılacağı rakiplerin Dünya sıralamasındaki yeri;
Romanya 38
Ukrayna46
Kıbrıs110
Buna karşılık erkek takımımızın rakiplerinin sıralamadaki yeri aşağıdaki gibidir.
Almanya (ev sahibi)11
Estonya42
Hırvatistan52
Bilmeyenler için Hırvatistan Voleybol Federasyonunun birkaç yıl önce maddi sebepler nedeniyle kayyuma devredildiğini, bu nedenle erkek oyuncuların milli takımı boykot ederek kamplara ve turnuvalara katılmadığını belirtelim. Hırvatistan milli takımının sıralamadaki yerinin bu denli kötü olmasının sebebi budur. Milli takımımızın 45. sırada yer aldığını da ilave ederek bu turnuva öncesi kimin daha çok desteğe ve ilgiye ihtiyacı olduğunu sizlerin takdirine bırakalım.
Sadece rekabet değil
İlgi yetersizliği derken olayı sadece rekabet ya da ev sahipliği boyutuyla düşünmeyin. Diğer faktörler de erkeklerin aleyhine desek abartmış olmayız. Mesela TVF’nin resmi internet sitesine göz atarsanız, turnuvanın başlamasına iki gün kala Kadın Milli takımının teknik heyetini, turnuva kadrosunu, maç ve naklen yayın programını, turnuva formatını, hatta Avrupa kıta elemelerinin son turunda oynanacak diğer grupları ve bu gruplara ev sahipliği yapacak şehirleri dahi görebiliyorsunuz.
Buna karşın Erkek Milli takımımızla ilgili son haber, 30 Aralık tarihinde Bulgaristan ile oynanan hazırlık maçının sonucu ile ilgili. Çok şükür 3-0 kaybettiğimiz maçın set skorlarını koymayı ihmal etmemişler! Peki Erkek Milli takımının bu maça hangi kadro ile çıktığını, turnuvada hangi kadro ile mücadele edeceğini, tunuva formatını, maç programını, varsa naklen yayınları yazmak bu kadar mı zor? Kadın Milli takımında yer alan menajer ve basın sorumlusunun bir örneği Erkek Milli takımında yok mudur? Eğer naklen yayın yok ise neden? Haftada en az bir gün salonlara gidip voleybol seyredenlerin birçoğu dahi Erkek Milli takımının baş antrenörünün kim olduğunu bilmezken voleybola ucundan kıyısından yanaşmamış sporseverlerin bu iş ile ilgili biraz bilgilendirilmeleri sağlanamaz mı? Almanya’da Milli takımımıza rehberlik edecek kafile başkanı kimdir? Kafilede FIVB ve CEV nezdinde lobi faaliyeti yürütecek yöneticilerimiz var mıdır? Yoksa TVF Erkek Milli takımımızın bu grupta şansı olmadığını düşünerek işi baştan kestirip atmış mıdır?
Gördüğünüz gibi sorular kolayca çoğaltılabiliyor zira konuyla ilgili biz medya mensuplarına dahi ulaştırılan bir bilgi yok. Adeta körebe oynuyoruz Erkek Milli takımıyla ilgili olarak.
Son söz
Bu ilgisizlik ve adaletsizlik, beraberinde başarıyı getirmeyeceği gibi yeni oyuncuların yetişmesine de katkı sağlamayacaktır. Oyuncuların da moralini bozan bu tarz uygulamalar yerine voleybolu bir bütün olarak ele alabilirsek erkeklerde de başarının geleceğini aklımızdan çıkarmamalıyız.
Voleybol dolu günler dileğiyle,
Kayhan Kösem
kkayhan@hotmail.com
Comments are closed.