Tam 28 yıldır düdük çalan uluslararası voleybol hakemi Ermihan, salonlara veda etti.
Voleybol hakemliğinin “çınar ağacı” Nihat Ermihan, salonlara veda etti. Tam 28 yıldır düdük çalan uluslararası voleybol hakemi Ermihan, Kadınlar Süper Kupa maçında jübilesini yaptı.
Türkiye ligleri ve kupa maçlarının yanı sıra yurt dışında dünya şampiyonaları, Dünya Grand Prix’si, Avrupa Şampiyonlar Ligi Dörtlü Finalleri ve Dünya Ligi’nde yönettiği maçlarla beğeni toplayan ve Türkiye’nin uluslararası arenada gururu olan Nihat Ermihan, Fenerbahçe Universal ile Eczacıbaşı Vitra arasında yapılan 2010-2011 Kadınlar Süper Kupa finalinde son kez düdük çaldı.
İtalya’da yapılan Avrupa Kadınlar Şampiyonası’nda yönettiği maçın ardından uluslararası kariyerine son veren Ermihan, başhakemliğini yaptığı ve Eczacıbaşı Vitra’nın, Fenerbahçe Universal’i 3-1 yenerek kupayı kaldırdığı maçla aktif hakemlik kariyerini de sonlandırmış oldu.
Ermihan, voleybola 1972 yılında oyunculukla başladığını ve 1986’ya kadar Hava Gücü ve Silahlı Kuvvetler’de forma giydiğini belirterek, ’’Hakemliğe 1983’te İzmir’de başladım ve 1989’da ulusal hakemliğe yükseldim. Hakemlikte üst sınır 55 yaş, ancak ben Avrupa Voleybol Konfederasyonu’ndaki (CEV) yeni görevim nedeniyle kariyerime son verdim’’ dedi.
-’’1.75’lik boyumla oyunculukta çıkabileceğim nokta belliydi’’-
Avusturya’nın başkenti Viyana’da, 16-17 Eylül tarihlerinde yapılan 32. Avrupa Voleybol Konfederasyonu (CEV) Kongresi’nde, CEV Hakem Komisyonu’na seçilen Ermihan, voleybol hakemliğinin aslında bir hobi olduğunu, ücretler tatmin edici olmadığı için meslek olarak görülmediğini söyledi. Sporda söz sahibi olmanın çeşitli yolları olduğunu kaydeden Ermihan, ’’Ya çok iyi bir oyuncu ya da çok iyi bir antrenör olacaksınız. 1.75’lik boyumla oyunculukta çıkabileceğim nokta belliydi, ayrıca Silahlı Kuvvetler’de görevli olduğum için sadece hakemlik yapmama izin vardı. Ben de hakemliğe yöneldim. Bu işin içinden gelenlerin daha iyi hakemlik yapması kaçınılmaz. Bu yüzden edindiğim tecrübeler, disiplinimle elimden geleni yapmaya çalıştım ve iyi yerlere geldim’’ diye konuştu.
Hakemlikteki başarısını, 28 yıl boyunca çizgi hakemliği yaparken de uluslararası maç yönetirken de aynı heyecanı duymasına bağlayan Ermihan, şöyle devam etti:
’’Silahlı Kuvvetler’in bize vermiş olduğu belli vasıflar var. Bu vasıflar ailemizden aldığımız terbiyeyle de birleştiği zaman yaptığınız işte en iyisi olmak için uğraşıyorsunuz. Böylece başarı ve takdir de geliyor. Ayrıca son maçıma kadar içimdeki heyecan azalmadı. Genç arkadaşlarımın yanında yardımcı hakemlik yaparken de heyecanım aynıydı. Başarı için bunların yanında kural bilgisi çok önemli. Maçta saliseler içinde pozisyonu görüp aniden doğru kararı vermek kolay değil.’’
-’’Ona öpücük ver, buna el salla derken…’’-
Ermihan, ’’Hakemlik hep topun ağzında olan, suiistimallere açık olarak görülen ve riskli bir meslek. Siz bu anlamda saygınlığınızı korumak için neler yaptınız’’ sorusunu şu şekilde yanıtladı:
’’Yanlış anlaşılmalara neden olmasın diye sahada oyuncularla da antrenörlerle de hep mesafeli durdum. Maç sırasında belki diyaloglar sertleşebilir ama oyuncular bilirler ki, hiçbir zaman hiçbir takıma yaklaşmamışımdır. Hata yapabiliriz, biz de insanız ama oyuncu ya da antrenör bilir ki ben hatayı istemeden yapmışımdır. Hakemler dışarıda oyuncularla antrenörlerle arkadaş olabilirler ama bunun bir profesyonellik sınırı vardır. Sahanın içinde sarmaş dolaş olamazsınız. Bunlar yanlış anlaşılabilir. Hakem grubu olarak sahaya girişten çıkışa kadar belli ciddiyet içinde durmalıyız. Ona öpücük ver, buna el salla derken ciddiyet kalmaz ve inandırıcı olamazsınız. Surat asın demiyorum, gülümseyin ama ciddi durmakla somurtmak, gülmekle laubali olmak arasında fark vardır. Bunları birbirine karıştırmamak gerekir.’’
-’’Keşkelerle yaşanmıyor’’-
Voleybolda basketbol, hentbol ve futbol gibi verilen kararın kesin olmadığına, hakemin kararından geri dönebileceğine dikkati çeken Ermihan, ’’Maçın kaderini değiştirsin ya da değiştirmesin, maçın ardından yaptığınız hatalarla ilgili suçluluk hissettiğiniz oldu mu’’ sorusuna ise şöyle cevap verdi:
’’Biz hata yaptığımızı anladığımız an diğer hakemlerle koordine kurarak hatadan dönebiliyoruz, sayıyı tekrarlatabiliyoruz. Yardımcı hakem var, çizgi hakemi var. Kararımdan döndüğüm zamanlar da oldu, dönmediğim zamanlar da. Eğer gördüğüm şeyden eminsem kararımdan asla dönmem. Biz hakemlerle hep göz gözeyiz, bunu kimse fark etmez ama öte yandan keşkelerle yaşanmıyor. Akşam banttan izlediğimde hatamı gördüysem, onun için de yapacak bir şey yok.’’
Nihat Ermihan, ’’Verdiğiniz karara oyuncu ve seyirciden büyük tepki geldiğinde ne hissediyorsunuz’’ diye sorulduğunda, ’’Bazen ’acaba’larımız oluyor ama son zamanlarda takımların uyguladığı bir taktik var. Oyuncu smaçı vuruyor, blok-out oluyor. Her iki taraf da sayının kimde olduğunu açıkça gördüğü halde ellerini havaya kaldırıp bir araya geliyor ve sevinç gösterisi yapıyor. Böyle bir durumda oyunculara bakıp bir şey anlamak imkansız. Bu yüzden doğru bildiğini, hakemlerle koordine kurarak yapacaksın. Ama bazen de oyuncunun beden dili kendini ele veriyor. Oyuncu karara itiraz etse de kaşından, gözünden, beden dilinden aslında öyle olmadığını anlayabiliyorsunuz. Tabi bunlar yılların verdiği tecrübeyle oluyor.’’
-’’Philippe tansiyonu yükseltti’’-
Avrupa Kadınlar Şampiyonası yarı finalinde Türkiye’nin Sırbistan’a yenildiği maçın başhakemi Fransız Vereecka Philippe’nin verdiği kararlar nedeniyle çok eleştirildiği hatırlatıldığında ise ’’Philippe aslında çok iyi bir hakemdir ama o maçta hataları oldu. Sadece bize değil, Sırbistan aleyhine de yanlış kararlar verdi. Hatta maçı banttan izledikten sonra fark ettik ki, onlarla ilgili 3, bizimle ilgili 2 yanlış kararı olmuş. Bunlar maçın kaderini değiştirecek hatalar değildi, ancak tansiyonu yükselttiğini söyleyebilirim’’ dedi.
-’’Kararım, A Milli Takım’ın derecesini etkiledi’’-
Nihat Ermihan, 28 yıl boyunca unutamadığı bir çok anısı olduğunu, ancak bir tanesinin A Milli Takım’ın derecesini etkilediğini belirterek, şöyle devam etti:
’’2003 yılında Türkiye’de yapılan Avrupa Kadınlar Şampiyonası’nda Antalya’daki gruplarda görevliydim. İlk ikiye girip finale çıkacak takımı belirleyecek maçta İtalya-Bulgaristan karşılaşıyordu ve ben yardımcı hakemdim. Bulgarların grupta hiç şansı ve iddiası yoktu, maçı alsalar İtalya finale çıkamayacaktı. İtalya, rakibinin zayıf olduğunu bildiğinden çok rahat oynuyordu. Ama beklenen olmadı. Bulgaristan durumu 2-2 yaptı. Son set 14-13 İtalyanlar galipken Bulgaristan hücum yaptı. Top bloktan auta gitti ama başhakem bana hiç bakmadan, topu aut kabul ederek, sayıyı İtalya’ya verdi ve maçı 15-13 bitirdi.
Tabii ki herkes ayaklandı. Bulgaristan’ın tüm ekibi ve oyuncuları bana doğru saldırdı. Başhakem bana döndü ve ne olduğunu sordu. Ben de blok aut olduğunu söyledim. (Emin misin) dedi, ben de (eminim) dedim. Başhakem düdük çaldı ve 14-14 ilan etti. Sonra İtalya’nın antrenörü beni tebrik eden bir hareket yaptı ve (doğru karar) dedi. Maçı Bulgaristan kazandı ve İtalya gruptan çıkamadı. Bunun üzerine finale Polonya gitti ve Polonya bizi finalde yenerek şampiyon oldu. İçim rahat, yine olsa aynı şeyi yaparım ama yine de içim gitmedi desem yalan olur.’’
-’’Milli oyuncularımız haklarını bilmiyorlar’’-
Türk voleybolunun dünyada çok iyi yerlere geldiğini ve Türkiye’nin artık Avrupa ve dünyada söz sahibi olduğunu kaydeden Ermihan, Türkiye Voleybol Federasyonunun ve başkan Erol Ünal Karabıyık’ın, Türkiye’nin yurt dışındaki imajını yükseltme yönünde çok iyi çalışmalara imza attığını dile getirdi.
Hakemler olarak her türlü değişiklik ve gelişmeden ilk olarak kendilerinin haberdar olduğunu söyleyen Ermihan, ’’Bu anlamda milli takımlar için hakemlerden faydalanılabilir. Milli takım kamplarında uluslararası hakemlerden biri çağrılarak, son gelişmelerden kurallardan haberdar olunabilir. Bunun çok faydası olacağına eminim. Kurallar anlamında federasyonların önündeyiz, çünkü her şeyi ilk biz duyuyoruz. Milli oyuncularımız haklarını bilmiyorlar. Bir oyuncu nelere itiraz edebilir, nelere edemez? Bildiklerini sandıkları kurallar aslında öyle değil. Çoğu zaman boşu boşuna hakeme itiraz ediyorlar’’ diye konuştu.
-’’Hatırlanmıyorsanız, bilin ki maçı iyi yönetmişsiniz’’-
Hakemlerin sadece kuralları iyi bilen ve uygulayan insanlar olduğunu kaydeden Ermihan, hiçbir zaman maçta ön plana çıkıp, baş aktör olmak isteyen insanlar olmadıklarını ifade eden Ermihan, ’’Her zaman bir kazanan, bir kaybeden olacaktır ama maçın ardından (hakem kimdi) dendiğinde hatırlanmıyorsanız, bilin ki maçı iyi yönetmişsiniz. Elbette hata yapacağız ama önemli olan kural hatası yapmamak ve hatayı fark ettiğinde karardan hemen dönebilmek’’ dedi.
Oyunculara hakemlerle ilişkilerinde sakin olmayı tavsiye eden Ermihan, ’’Oyuncular hakemi rakip olarak görmeyip sadece karşı takıma konsantre olsunlar. Eğer rakibe ve oyuna konsantre olursanız, çalan düdük sizi rahatsız etmez’’ ifadelerini kullandı.
Türkiye’de çok iyi hakemler olduğunu belirten Nihat Ermihan, CEV’deki yeni konumu itibariyle Türk hakemlerini koruyup kollamak durumunda olduğunu söyledi.
Türk hakemlere yurt dışı görevlerinde öncelik tanınması konusunda çok etkisinin olacağını düşündüğünü kaydeden Ermihan, sözlerini şöyle tamamladı:
’’Olimpiyatlarda düdük çalan, uluslararası arenada çok başarılı maçlar yöneten hakemlerimiz var. Dünyanın en iyi hakemleri arasında gösteriliyoruz. Özellikle gençlerden çok iyi hakemler geliyor. Herkes, hem federasyon hem milli takımlar ve kulüpler hem de hakemler anlamında voleybolun yükselen değeri olduğumuzun farkında.’’
Comments are closed.