Türkiye Voleybol Federasyonu resmi web sitesinden bir duyuru yayınladı.
HAKEM EĞİTİMİ VE KLASMAN TESPİTİNE YÖNELİK UYGULAMALARDAN
UTANÇ DEĞİL GURUR DUYUYORUZ
Hürriyet Gazetesi muhabirlerinden Sayın Celal DEMİRBİLEK’in pehlivan tefrikasına çevirdiği sistemli saldırıları, maksadı belli olduğundan tarafımızca ciddiye alınmamaktadır. Ancak 07 Kasım 2008 tarihli Hürriyet Gazetesinde “Utandıran Sınav” başlıklı habere Sayın Ümit SOKULLU’nun da müdahil olduğu veya, ümidimiz odur ki “müdahil imiş gibi gösterildiği” görülmüş, bu nedenle aşağıdaki açıklamanın yapılması zarureti doğmuştur.
Türkiye Voleybol Federasyonu Talimatlarıyla, hukuk çizgisinden zerre sapmadan yönetilmekte ve tüm kurum, kuruluş ve kişilere eşit mesafede durmaktadır.
Federasyonumuzun Merkez Hakem Komitesinin düzenlediği kurs ve seminerlerde, görevlendirilen tüm eğitimciler, hakem ve gözlemciler hazır bulunmak zorundadır.
Habere konu sınavlı hakem semineri, Türkiye’de müsabaka yönetmeye ehil hakemleri tespit etmek için değil, klasmanlarını belirlemek için 2 yıldan beri sürdürülen bir uygulamadır. Bu uygulama ile, geçmişten beri sürekliliğini koruyan “O hakem falancanın döneminde o mertebeye yükseldi ama aslında o vasıflara sahip değil, vb.” dedikodularına son vermek ve aynı şekilde, gelecekte de Federasyonumuz ve diğer Federasyonlar hakkında bu tür dedikodular çıkarılmasına engel olmaktır.
Talimatlara, ama her şeyden önce adalet ve hakkaniyete uygun düşen şudur: Kim göreve çağırılırsa çağırılsın gelmeli, kim sınava davet edilirse girmelidir. Herhangi bir sistemde bir ayrıcalığın kapısını açmak, sistem dışılığın kapısını da açmak, kısaca “adaletsiz yönetmek” anlamına gelir. Bugün eleştirilenin kimseye farklı muamele etmeyen Türkiye Voleybol Federasyonu, “özel ihtimam görmediği için” Federasyonumuzu itham edenin (veya öyle imiş gibi gösterilenin) Sayın Ümit Sokullu olması üzüntü vericidir. Zira haberde yer alan tüm bilgiler yanlış, tüm ithamlar iftiradır.
Bu hâliyle;
YALANLAR!
1. YALAN: Federasyonumuz, sözkonusu seminerde Sayın Sokullu’yu “sınava girecek öğrencilerden biri” olarak değil, o sınava girecek olan hakemlerimize ders verecek eğitimcilerden biri olarak görevlendirmiştir.
2. YALAN: Sayın Sokullu eğitimcilik görevini yerine getirmemiş, herhangi bir mazeret de beyan etmemiştir. Sayın Sokullu’ya sınav kâğıdı, kendi isteği üzerine verilmiştir.
3. YALAN: Bu, Sayın Sokullu’ya bir imtiyaz verildiğinden değil, o seminerde uluslararası hakemlere sınava “dilerlerse” girebilecekleri söylendiği için böyle uygulanmıştır.
4. YALAN: Nitekim Sayın Sokullu kadar değerli olan uluslararası hakemlerimizden Sayın Abdülkadir İlbeyli sınava girmemiş, buna mukabil Sayın Nihat ERMİHAN ve diğerleri girmeyi tercih etmiştir. Habere konu uygulama bir zorunluluk olmuş olsaydı, hiç şüphe yok ki Türkiye Voleybol Federasyonu, hiçbir ayrıcalık tanımaksızın gereğini yapardı.
5. YALAN: Sayın Sokullu’nun voleybolun uluslararası oyun kurallarını ne zaman belirleyip bunun kitabını ne zaman yazdığına dair bir bilgi elimizde mevcut değildir.
ve GERÇEKLER!
1. GERÇEK: Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı, hakem eğitimi ve klasman tespitine yönelik ayrıcalıksız uygulamalardan utanç değil gurur duymaktadır.
2. GERÇEK: Söz konusu sınav, CEV ve FIVB’nin tüm Şampiyonalarından (ve grup müsabakalarından) önce, görevli tüm hakemlere (Sn. Ümit Sokullu’ya da) bu kurumlar tarafından “aralıksız – imtiyazsız” uygulanmaktadır.
3. GERÇEK: CEV ve FIVB’nin organizasyonlarına katılan takımlar “daha” değerli, Türk Kulüpleri daha değersiz değildir. Bu nedenle, Türk Takımlarının müsabakasını yönetecek hakemlerin form durumunu denetleyip klasmanlarını belirlemek, Voleybol Federasyonunun ulusal önemdeki vazifelerinin başında gelir. Bu denetime tabi tutulan hiç kimsenin gururuyla oynanmış olmayacağı gibi, sınavdan yüksek notla çıkan hakemlerin gurur duymaları beklenir. Türkiye Voleybol Federasyonu da bu hakemleriyle gurur duyar.
4. GERÇEK: Sayın Sokullu, haberde iddia edildiği gibi küçük düşürülmeye çalışılmamış, verilen görevi yerine getirmediği hâlde TVF tarafından ağırlanmış, yol masrafları karşılanmış; bilâkis ve bizzat Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı tarafından 500 katılımcının huzurunda; “Takım olarak Olimpiyatlara gidemedik, ama Ümit Sokullu ile gittik. Türk hakemliği Türk voleybolunun önündedir, bunun kanıtı da Ümit Sokullu’dur…” sözleriyle onore edilmiştir. Buna başta kendisi olmak üzere o gün o ortamda hazır bulunan en az 500 kişi şahittir.
5. GERÇEK: Sayın Sokullu sınava girme zorunluluğu olmadığı hâlde soruları kendisi talep ederek almış, soru kitapçığı, MHK Genel Sekreteri Sayın Cemalettin ÖZMEN’e sınav bittikten bir süre sonra gene kendisi tarafından teslim edilmiştir.
6. GERÇEK: Sayın Sokullu’nun sınav kâğıdı, kâğıtlarını değerlendirme heyetine teslim eden tüm kursiyerlerin kâğıdına yapıldığı gibi cevap anahtarı oturtularak değerlendirilmiş, isminin karşısındaki sınav notunu gören Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı tarafından; bugün Federasyonu aralarına sokup prestij kaybettirmekle suçladığı genç hakemlerin aldıkları notların karşısında “mahcubiyet duymaması için” özellikle değerlendirme dışı bırakılmıştır.
7. GERÇEK: Bu soru kitapçığı ve cevap anahtarı, Sayın Sokullu’nun el yazısıyla sınav kâğıdına yazdığı notlar da dahil olmak üzere eksiksiz olarak Federasyonumuzda tutulmaktadır.
8. GERÇEK: Sınav soruları elbette Sayın Sokullu’nun kitabından alınmamıştır. Federasyonumuzun böyle bir kitabın mevcudiyetinden bilgisi olmadığı gibi seminere katılan genç – orta yaşlı – yaşlı hiçbir hakemin elinde de referans kaynağı niteliğinde böyle bir el kitabı görülmemiştir.
9. GERÇEK: Türkiye Voleybol Federasyonunun sınav soruları, başta Sayın Sokullu olmak üzere 13 uluslararası hakemimizden alınan soru önerileri üzerinde çalışmalar yaparak bunu sistematize eden Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Sayın Prof. Dr. Ziya SELÇUK ve Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Sayın Yrd. Doç. Dr. Ömer KUTLU’nun başkanlıklarındaki bir bilim kurulunun Uluslararası Oyun Kurallarından derlediği 600 soruluk havuzdan alınmıştır.
Federasyonumuz, 2006 Dünya Şampiyonasından bu yana sistemli bir biçimde saldırılarını sürdüren Sayın Celal DEMİRBİLEK’in yaptıklarını normal karşılamaktadır. En azından sayın muhabir, kendi dünyasında kendisiyle çelişmemekte, apaçık bir tutarlılık sergilemektedir.
Ancak üzerinden 2 ay geçmiş bir MHK uygulamasını, orada 500 şahit yokmuş gibi çarpıtan (eğer bu haber iddia edildiği gibi beyan ettiği sözlerinden kaynaklanıyorsa), kendisine bizzat Federasyon Başkanı tarafından yapılan iltifatı yokmuş göstermeye çalışan, bununla da yetinmeyip “küçük düşürüldüğünü” beyan eden Sayın Sokullu’yu anlamakta güçlük çekilmektedir.
Sayın Sokullu’nun her Şampiyonadan, hâttâ grup müsabakalarından önce dahi kendisini sınava alan FIVB’deki dostları buna nasıl hayret etmiş olabilir bilemiyoruz. Ancak bizim, kendisine gösterilen saygıya ve yukarıda açıklanan gerçeklere rağmen gördüğümüz “vefa” tablosuna hayret ettiğimiz kesindir.
Saygılarımızla.
Aydın ÖZTÜRK
TVF MERKEZ HAKEM KURULU BAŞKANI
Comments are closed.